amatör balıkcıların rezilliği ( 5 cm istavrit avı)

[BalıkcıSerdar]

bu konuda söylenecek neler var neler, ama benim dikkatimi ne çekti biliyormusunuz, çankırılı hayrettin beyin dediği:

il tarım müdürlüğünün yetkili birimi tırıvırı hakkında aslında yassaklama yok ta, sadece telefonla, tırıvırı kullananları sıkıştırın dendi. demesi

"(4) Yemlik uzatma ağı dışında her türlü ağın (germe, uzatma, sürütme, serpme, pinter, çevirme, ""TIRIVIRI"" gibi) amatör avcılıkta kullanılması yasaktır. Yemlik uzatma ağının uzunluğu 5 metre, yüksekliği 1.5 metre, göz açıklığı 28 mm.’den büyük olamaz. "

amatör balıkcılık sirküsünden (37/2) alıntı bir madde.

alın size yasak. ama maalesef devletin yetkili makamındaki yetkili görevlisi bilmiyor. bende devlet memuruyum ama kardeşim hiç olmazsa görevin hakkındaki kanunları bilmiyorsan ayıp yahu ayıp. yani denecek daha başka bir şey var mı?

ayrıca burası türkiye diyorlarya valla haklılar. avusturya mıydı, avustralya mıydı neyse oradaki arkadaşların (bahri bey ile hako bey) dediği ceza sistemi de burada geçerli olamıyor. sebebini anlatmama gerek yok sanırım.

yine naçizane düşüncem türkiyenin en büyük, belki de tek eksiği eğitim eğitim eğitim.
çok büyük mimarlar, mühendisler, doktorlar kısacası proflar vs. yetiştiriyoruz ama ""İNSAN"" yetiştiremiyoruz.

avcı altan arkadaşım benim ilk devlet memuriyetim bir askeri kurum, orada sivil memurdum. kısım amirim olan subayla yemeğe giderdikte bahşiş vermesini bilmezdi. doğal, okuduğu okulda görmemişti, yaşadığı çevrede de görmemişti, yani öğrenememişti, bu da bir eğitim (gerçi bahşiş olayı da toplumumuza has bir davranış ama yerini-biçimini bilirseniz bir nevi prim sistemi gibi düşünüyorum.).

yine derdim deşildi, lafı bağlayamadım. gelelim kıraça avlayan sözümona "amatör" avcılara, devletin bu konuyla ilgili birimindeki "bilgili" memuru bilmezse onlar hiç bilmez, bilsede işine gelmez, minareyi çalan kılıfını hazırlar misali, hepsinin bir bahanesi vardır ve bu bahaneyle yüzde yüz haklı çıkıp vicdanlarını rahatlatmışlardır.

işte utanma arlanma ayyuka çıktıktan sonra kime ne dersiniz. sanatçıyım geçinenlerden birisi 70 milyonun izlediği bir haberle nasıl tecavüze!!!! uğradığını kanıtlıyor. şimdide alnının akıyla dizi yapıyor ve reyting rekorları kırıyor. onlar utanmıyor, ardamarları çatlamış ama milletimiz de kınamıyor onları. kendine olsa cinayet işler, canına kıyar ama onları kınamadığı gibi reyting rekorları kırdırıyor.

herkes bir terane tutturmuş gidiyor, allah sonumuzu hayır etsin. akşam akşam çok moralim bozuldu, memleketimin insanı çok bozuldu çok. daha neler diyeceğim ama yeter kafa ağrıtmayayım.

[BalıkcıSerdar]

bu kadar sinirlenmeme neden olan olayı yanlış anlamışım, şimdi tekrar okuyunca farkına vardım, il tarım müdürlüğü görevlisi satışı hususunda bir yasak yok demiş, gerçi heryerde bu yasağı duydum, zaten olması da gerekiyordu. ama nasıl tamim olamaz. türkiye nin açmazlarından biri de bu. kullanmak yasak ama almak-satmak serbest mantığa bakarmısınız?
bir çok şey de var bu olay ilk aklıma gelen şu arabalardaki bağıran eksozlar varya, abart eksoz mu ne diyorlarya o herhalde kullanmak yasak (gerçi nasıl yasaksa, hergün mutlaka yanımdan yöremden bir kaç tane öylesi geçiyor) fakat adamlar garantili ve faturalı satış ve montaj yapıyorlar, herhalde o arabaların trafiğe çıkarılmayacağı düşünüldüğü için satış ve montajında bir sakınca görülmüyor, suç sadece, o arabayla trafiğe çıkanın başına patlıyor. neyse tekrar sinirlenmeden forumdan çıksam iyi olur.

yalnız birşeyin altını da çizeyim:

her zaman iki düşünüp bir yap diyen, yada çok sinirlenince ona kadar sayıp ondan sonra hareket et diyen boşa dememiş)) (gereksiz fazla sinirlenmeme sebep olan yanlış anlamamı kastediyorum).