O3 - 22 Mayıs 2010, Cumartesi
1 - Av yeri : Karınca Adası
2 - Hava : Lodos, gece poyraz. Hava çok bulutlu ve sabah yağmurlu.
3 - Takım : Gezer kurşunlu tek iğneli, klasik 2li ve 3lü dip oltaları.
4 - Yem : Mamun, kore kurdu, farao.
Mercan için kesinlikle kore kurdu. Mamun çok az iş yaptı.
5 - Balıklar : Fotoğraf 5. Balıklar
6 - Tekne ile
Ne zamandan beri “Serkan bak avlanma iznimi aldım, birgün de beraber balığa gidelim” diyordu Mehmet. Kısmet bugüneymiş. O genelde gece taş balıkçılığı yapar. Gündüz mercan avına gittiğimiz oldu ama gece hiç denememiştik. Fırsat bu fırsattır. Hem mırmır da pek olmuyor kıyıda.
Saat 19.00 Limadayız. Hava batı tarafından bulutlandı, ha yağdı ha yağacak. Yağmurluklar sırtımızda. Ali abim havadan dolayı limana giriyor elinde sağlam bir palamut. Hava azıcık çiseliyor ve açıyor. Biz de doğru içeriye. Palamutu gördük ya bizde sirti çekelim. Hava lodos. Sirtide birşey olmuyor. Hava kararmadan merada olmak gerek. Oltaları toplayıp doğru meraya.
Saat 20.15 Çift kanca ile mercan merasındayız. Güzel lodos var, hava müsait olursa ilk defa taşta sabahlayacağız. Mehmet kıyı avlarında kullandığı tek kancalı kamışlarını irice bir parça farao ile yemleyip atıyor. Ben mamun kullanıyorum. İlk balık orta boy karagöz, ardından istavrit.
Saat 22.30 Mehmet ilk eşkinayı tekneye aldı, ardından diğer kamışında güzel boy karagöz. Ardından bir eşkina daha. Büyük yem büyük balık kuralı işliyor.Saat 24.00 civarı balığın vurması duruyor. Gece 02.30 da bende bir eşkina, ardından yarım saat sonra Mehmet de bir eşkina alıyor. Ondan sonra isparile dışında balık olmuyor.
Saat 05.00 Kendi kendime bu merada sabahlamak boşuna diyorum. En geç 1e kadar avlanmak en verimlisi. Olsun, taşı da denedik. Bu mera hakkında bir bilgimiz oldu. Hava hafiften ağarmaya başlıyor. Ama bulutlu. Kuzeyde yağmur bulutları var. Bir kore kurdunu iğneye geçiriyorum ve atıyorum. O da ne ! Kurşun daha yere düşer düşmez balık vuruyor. Tanıdık bir vuruş, balık suyun üstüne çıktığında pembeyi görmek insanı keyiflendiriyor. Ardından hemen yemleyip tekrar atıyorum yine bir tane daha. Oltam çok sağlam vuruyor. Hemen makinenin frenleri açıyorum. Çok sağlam kafa vuruşları var. Mercanı görünce gecenin bütün yorgunluğu gidiyor, iyi ki sabahlamışık diyorum. Tuttuğum en büyük mercan. Yağmur başlıyor, tenteyi takıp ava devam. Fakat balık duruyor.
Sabah bu vakitte mercan avlandığımız yok, bilmem mercanın vurması sabah suyundan dolayı mı yoksa havanın bozmasından önce oynaması mı...
Mercanda en çok kore kurduna saldırdı. Daha önceki denemelerimizde boru kurdu da kullanmıştık ama ondan da verim alalmıştık. Mamuna da pek iştahlı saldırmadı.
Not 1. Buradan Faruk Abiye (Albatros-gr) tekrar teşekkür ediyorum. Onun verdiği koordinatlar sayesinde hayatımın en iri mercanını aldım. Teşekkürler Faruk Abi !!!
Not 2. Hakan Hocam sen git gez bakalım, nereye kadar gezeceksin... Keyif yapmaya gidersin ha !!!
Bundan daha iyi ve bereketli balıkçılıklar yapmanız dileklerimle ...
Serkan Hüseyin, Mayıs 2009
1 - Av yeri : Karınca Adası
2 - Hava : Lodos, gece poyraz. Hava çok bulutlu ve sabah yağmurlu.
3 - Takım : Gezer kurşunlu tek iğneli, klasik 2li ve 3lü dip oltaları.
4 - Yem : Mamun, kore kurdu, farao.
Mercan için kesinlikle kore kurdu. Mamun çok az iş yaptı.
5 - Balıklar : Fotoğraf 5. Balıklar
6 - Tekne ile
Ne zamandan beri “Serkan bak avlanma iznimi aldım, birgün de beraber balığa gidelim” diyordu Mehmet. Kısmet bugüneymiş. O genelde gece taş balıkçılığı yapar. Gündüz mercan avına gittiğimiz oldu ama gece hiç denememiştik. Fırsat bu fırsattır. Hem mırmır da pek olmuyor kıyıda.
Saat 19.00 Limadayız. Hava batı tarafından bulutlandı, ha yağdı ha yağacak. Yağmurluklar sırtımızda. Ali abim havadan dolayı limana giriyor elinde sağlam bir palamut. Hava azıcık çiseliyor ve açıyor. Biz de doğru içeriye. Palamutu gördük ya bizde sirti çekelim. Hava lodos. Sirtide birşey olmuyor. Hava kararmadan merada olmak gerek. Oltaları toplayıp doğru meraya.
Saat 20.15 Çift kanca ile mercan merasındayız. Güzel lodos var, hava müsait olursa ilk defa taşta sabahlayacağız. Mehmet kıyı avlarında kullandığı tek kancalı kamışlarını irice bir parça farao ile yemleyip atıyor. Ben mamun kullanıyorum. İlk balık orta boy karagöz, ardından istavrit.
Saat 22.30 Mehmet ilk eşkinayı tekneye aldı, ardından diğer kamışında güzel boy karagöz. Ardından bir eşkina daha. Büyük yem büyük balık kuralı işliyor.Saat 24.00 civarı balığın vurması duruyor. Gece 02.30 da bende bir eşkina, ardından yarım saat sonra Mehmet de bir eşkina alıyor. Ondan sonra isparile dışında balık olmuyor.
Saat 05.00 Kendi kendime bu merada sabahlamak boşuna diyorum. En geç 1e kadar avlanmak en verimlisi. Olsun, taşı da denedik. Bu mera hakkında bir bilgimiz oldu. Hava hafiften ağarmaya başlıyor. Ama bulutlu. Kuzeyde yağmur bulutları var. Bir kore kurdunu iğneye geçiriyorum ve atıyorum. O da ne ! Kurşun daha yere düşer düşmez balık vuruyor. Tanıdık bir vuruş, balık suyun üstüne çıktığında pembeyi görmek insanı keyiflendiriyor. Ardından hemen yemleyip tekrar atıyorum yine bir tane daha. Oltam çok sağlam vuruyor. Hemen makinenin frenleri açıyorum. Çok sağlam kafa vuruşları var. Mercanı görünce gecenin bütün yorgunluğu gidiyor, iyi ki sabahlamışık diyorum. Tuttuğum en büyük mercan. Yağmur başlıyor, tenteyi takıp ava devam. Fakat balık duruyor.
Sabah bu vakitte mercan avlandığımız yok, bilmem mercanın vurması sabah suyundan dolayı mı yoksa havanın bozmasından önce oynaması mı...
Mercanda en çok kore kurduna saldırdı. Daha önceki denemelerimizde boru kurdu da kullanmıştık ama ondan da verim alalmıştık. Mamuna da pek iştahlı saldırmadı.
Not 1. Buradan Faruk Abiye (Albatros-gr) tekrar teşekkür ediyorum. Onun verdiği koordinatlar sayesinde hayatımın en iri mercanını aldım. Teşekkürler Faruk Abi !!!
Not 2. Hakan Hocam sen git gez bakalım, nereye kadar gezeceksin... Keyif yapmaya gidersin ha !!!
Bundan daha iyi ve bereketli balıkçılıklar yapmanız dileklerimle ...
Serkan Hüseyin, Mayıs 2009
Ruhumu dinlendiren tek şey, deniz...