Yer:İst.
Hava:Kapalı bulutlu
Kullanılan yem: Turna kaşıkları,muhtelif silikonlar
Pazartesi günü bir haftalığına senelik izine ayrıldım tabi ayrılır ayrılmaz turna planlarıda yapılmaya başlandı fakat hesaba katmadığım birşey vardı oda yağmur.Hava pazartesi gününden çarşambaya kadar aralıklı aralıklı hep yağdı hep kapalıydı.
Hatta hava tahminleri perşembe gününü bile kapalı gösteriyordu ama artık herşeyi göze aldım ve perşembe günü için turna hazırlıklarına başladım.Yeni çelik teller bağladım yeni silikonlar aldım kaşıkların iğnelerini yeniledim .
Çarşamba akşamı tüm hazırlıkları tamamlayıp perşembe sabahını beklemeye başladım o gece yine yağmur yağdı.Sabah 05:30 gibi uyandım bir iki dakika sonra arkadaş hazırım bekliyorum diye aradı ilk işim dışarıdaki havaya bakmak oldu hava kapalıydı ama yağmur yoktu.Malzemeleri araca yükleyip arkadaşı almaya gittim onu aldıktan sonra fırından yeni çıkmış ekmekleri ve simitleri alıp hemen yola koyulduk.
Bu sefer önce farklı bir avlakta şansımızı denemeye karar verdik fakat bu göle ulaşmak öyle kolay değildi aracı yol kenarına bırakıp orman içinden yağmurdan iyice yumuşamış toprak patika yoldan epey bir yürümek gerekiyordu.
Aldığımız sıcak simitleri yiye yiye yola koyulduk daha iki adım atmadan ayağımızdaki botlar çamurdan öyle bir ağırlaştıki yürümek bir eziyete dönüştü.Bu faziyette zorlukla göl kıyısına ulaştık tahmin edebileceginiz gibi onca yağmur ve selden sonra göl suyu son derece bulanıktı.
Açık renk silikon ve kaşıklarla denemelere başladık. Göl öylesine sessiz ve durgunduki insana derinden bir huzur veriyordu.Gölün sesizliğini attığımız kaşık ve silikonları şapırtı sesleri bozuyordu bu şekilde epeyce bir denemeden hiçbir sonuç alamadık.
Daha bakir bölgelere atışlar yapmak için ilerledik yalnız bölge öylesine zor ve atış için elverişsizdiki görmeniz lazım suyun kıyısına inmek bile bayağı bir çaba gerektiriyor insanın kolları ve bacakları dikenlerden yara bere içinde kalıyordu.
Bunca zahmete eziyete rağmen birde hiç vuruş alamayınca iyice çileden çıktık valla,yaklaşık iki saat kaldığımız bu gölden tek bir vuruş dahi alamadan ayrılarak herzamanki avlagımıza doğru yola koyulduk .Saat 09:00 gibi diğer gölümüze vardık sabahki yorgunluğu güzel bir çay alır diyerek çayımızı demledik sağlam bir kahvaltı eşliğinde bir demlik çayı bitti valla.
Sanki yeni turnaya geliyormuş gibi yepyeni ümitlerle göle kıyısına doğru ilerledik hava kapalı güneş birtürlü kendini göstermiyordu.Ümitle atışlara başladık bir,iki ,beş,on vs. yok birtürlü beklenen vuruş gelmiyordu vuruşu bırakın kaşığı veya silikonu takip eden tek bir turna dahi yok.Turna aldığın tüm bölgelerde belki yüzlece deneme yaptım denemediğim kaşık silikon kalmadı yok balık yok.
Abartısız söylüyorum gölde kaşık atmadığım köşe bucak kalmadı aralıksız 3-4 saat kaşık salladım kolum kanadım koptu ama balık yok.Artık yavaş yavaş pes edip geri dönüşe geçmeye karar verdik aynı bölgeleri tarayarak gidiyoruz,takım çantamda denemediğim kaşık veya silikon varmı diye bakarken epeydir iş yapmıyor diye denemediğim eski bir kaşık gözüme ilişti.Hepsini denedim seni niye denemeyeyim dedim ve çıkarıp kamışın ucuna taktım ve gölün serin sularına doğru savurdum o ara sabahtan beri kendini göstermeyen güneş bulutların arasından bir görünür gibi oldu.Kıyıya kadar sardığım kaşığı ümitsizce birkez daha ileri doğru savurdum yavaş yavaş sarıyorum biryandanda arkadaşla konuşuyorum kıyıya yaklaşık on metre falan kala elimdeki kamışın sert bir kafa darbesiyle sarsılmasıyla kendime geldim.Hemen bir tasmayla iğneyi iyice çeneye oturttum balık oltanın ucundaydı artık yol verdim balık deli gibi ilk önce sağ tarafa doğru sazlıklara yöneldi sert kafa darbeleriyle suyun üzerinde taklalar atarak tozu dumana katan turna biranda yön değiştirerek bu seferde açığa doğru yüzmeye başladı.Aradan on dakika falan geçti bu arada balık eskisi gibi olmasada hala direniyordu ama bana doğruda geliyordu. Artık iyice yorulan turna suyun üzerine çıktı artık teslim olmak üzereydi kıyıya iyice yaklaştırdım ve dikkatlice kepçenin içine soktum ve sonunda balığı kıyıya aldık.
Sabahtan beri tek bir vuruş alamadığımız ve adeta bize tam bir ızdırap olan turna avımız bir anda gelen 73 cm 3-4 kg bir turnayla bayrama dönüştü yorgunluk morgunluk hiçbirşey kalmadı.
Bu balıkla av sona erdi çok yoruldum ama değdi galiba.
Hepiniz bol balıllı trofeli avlar sağlıcakla kalın.
![[Resim: img20111013080239.jpg]](http://img834.imageshack.us/img834/3043/img20111013080239.jpg)
![[Resim: img20111013080228.jpg]](http://img12.imageshack.us/img12/7213/img20111013080228.jpg)
![[Resim: img20111013085713.jpg]](http://img266.imageshack.us/img266/4040/img20111013085713.jpg)
![[Resim: img20111013145933.jpg]](http://img585.imageshack.us/img585/4513/img20111013145933.jpg)
![[Resim: img20111013150837.jpg]](http://img684.imageshack.us/img684/6489/img20111013150837.jpg)
![[Resim: img20111013150514.jpg]](http://img820.imageshack.us/img820/5755/img20111013150514.jpg)
![[Resim: img20111013150547.jpg]](http://img90.imageshack.us/img90/9927/img20111013150547.jpg)
Hava:Kapalı bulutlu
Kullanılan yem: Turna kaşıkları,muhtelif silikonlar
Pazartesi günü bir haftalığına senelik izine ayrıldım tabi ayrılır ayrılmaz turna planlarıda yapılmaya başlandı fakat hesaba katmadığım birşey vardı oda yağmur.Hava pazartesi gününden çarşambaya kadar aralıklı aralıklı hep yağdı hep kapalıydı.
Hatta hava tahminleri perşembe gününü bile kapalı gösteriyordu ama artık herşeyi göze aldım ve perşembe günü için turna hazırlıklarına başladım.Yeni çelik teller bağladım yeni silikonlar aldım kaşıkların iğnelerini yeniledim .
Çarşamba akşamı tüm hazırlıkları tamamlayıp perşembe sabahını beklemeye başladım o gece yine yağmur yağdı.Sabah 05:30 gibi uyandım bir iki dakika sonra arkadaş hazırım bekliyorum diye aradı ilk işim dışarıdaki havaya bakmak oldu hava kapalıydı ama yağmur yoktu.Malzemeleri araca yükleyip arkadaşı almaya gittim onu aldıktan sonra fırından yeni çıkmış ekmekleri ve simitleri alıp hemen yola koyulduk.
Bu sefer önce farklı bir avlakta şansımızı denemeye karar verdik fakat bu göle ulaşmak öyle kolay değildi aracı yol kenarına bırakıp orman içinden yağmurdan iyice yumuşamış toprak patika yoldan epey bir yürümek gerekiyordu.
Aldığımız sıcak simitleri yiye yiye yola koyulduk daha iki adım atmadan ayağımızdaki botlar çamurdan öyle bir ağırlaştıki yürümek bir eziyete dönüştü.Bu faziyette zorlukla göl kıyısına ulaştık tahmin edebileceginiz gibi onca yağmur ve selden sonra göl suyu son derece bulanıktı.
Açık renk silikon ve kaşıklarla denemelere başladık. Göl öylesine sessiz ve durgunduki insana derinden bir huzur veriyordu.Gölün sesizliğini attığımız kaşık ve silikonları şapırtı sesleri bozuyordu bu şekilde epeyce bir denemeden hiçbir sonuç alamadık.
Daha bakir bölgelere atışlar yapmak için ilerledik yalnız bölge öylesine zor ve atış için elverişsizdiki görmeniz lazım suyun kıyısına inmek bile bayağı bir çaba gerektiriyor insanın kolları ve bacakları dikenlerden yara bere içinde kalıyordu.
Bunca zahmete eziyete rağmen birde hiç vuruş alamayınca iyice çileden çıktık valla,yaklaşık iki saat kaldığımız bu gölden tek bir vuruş dahi alamadan ayrılarak herzamanki avlagımıza doğru yola koyulduk .Saat 09:00 gibi diğer gölümüze vardık sabahki yorgunluğu güzel bir çay alır diyerek çayımızı demledik sağlam bir kahvaltı eşliğinde bir demlik çayı bitti valla.
Sanki yeni turnaya geliyormuş gibi yepyeni ümitlerle göle kıyısına doğru ilerledik hava kapalı güneş birtürlü kendini göstermiyordu.Ümitle atışlara başladık bir,iki ,beş,on vs. yok birtürlü beklenen vuruş gelmiyordu vuruşu bırakın kaşığı veya silikonu takip eden tek bir turna dahi yok.Turna aldığın tüm bölgelerde belki yüzlece deneme yaptım denemediğim kaşık silikon kalmadı yok balık yok.
Abartısız söylüyorum gölde kaşık atmadığım köşe bucak kalmadı aralıksız 3-4 saat kaşık salladım kolum kanadım koptu ama balık yok.Artık yavaş yavaş pes edip geri dönüşe geçmeye karar verdik aynı bölgeleri tarayarak gidiyoruz,takım çantamda denemediğim kaşık veya silikon varmı diye bakarken epeydir iş yapmıyor diye denemediğim eski bir kaşık gözüme ilişti.Hepsini denedim seni niye denemeyeyim dedim ve çıkarıp kamışın ucuna taktım ve gölün serin sularına doğru savurdum o ara sabahtan beri kendini göstermeyen güneş bulutların arasından bir görünür gibi oldu.Kıyıya kadar sardığım kaşığı ümitsizce birkez daha ileri doğru savurdum yavaş yavaş sarıyorum biryandanda arkadaşla konuşuyorum kıyıya yaklaşık on metre falan kala elimdeki kamışın sert bir kafa darbesiyle sarsılmasıyla kendime geldim.Hemen bir tasmayla iğneyi iyice çeneye oturttum balık oltanın ucundaydı artık yol verdim balık deli gibi ilk önce sağ tarafa doğru sazlıklara yöneldi sert kafa darbeleriyle suyun üzerinde taklalar atarak tozu dumana katan turna biranda yön değiştirerek bu seferde açığa doğru yüzmeye başladı.Aradan on dakika falan geçti bu arada balık eskisi gibi olmasada hala direniyordu ama bana doğruda geliyordu. Artık iyice yorulan turna suyun üzerine çıktı artık teslim olmak üzereydi kıyıya iyice yaklaştırdım ve dikkatlice kepçenin içine soktum ve sonunda balığı kıyıya aldık.
Sabahtan beri tek bir vuruş alamadığımız ve adeta bize tam bir ızdırap olan turna avımız bir anda gelen 73 cm 3-4 kg bir turnayla bayrama dönüştü yorgunluk morgunluk hiçbirşey kalmadı.
Bu balıkla av sona erdi çok yoruldum ama değdi galiba.
Hepiniz bol balıllı trofeli avlar sağlıcakla kalın.
![[Resim: img20111013080239.jpg]](http://img834.imageshack.us/img834/3043/img20111013080239.jpg)
![[Resim: img20111013080228.jpg]](http://img12.imageshack.us/img12/7213/img20111013080228.jpg)
![[Resim: img20111013085713.jpg]](http://img266.imageshack.us/img266/4040/img20111013085713.jpg)
![[Resim: img20111013145933.jpg]](http://img585.imageshack.us/img585/4513/img20111013145933.jpg)
![[Resim: img20111013150837.jpg]](http://img684.imageshack.us/img684/6489/img20111013150837.jpg)
![[Resim: img20111013150514.jpg]](http://img820.imageshack.us/img820/5755/img20111013150514.jpg)
![[Resim: img20111013150547.jpg]](http://img90.imageshack.us/img90/9927/img20111013150547.jpg)
![[Resim: img20111013145948.jpg]](http://img838.imageshack.us/img838/3764/img20111013145948.jpg)
Mesut EKİCİ
YOZGAT
1974
YOZGAT
1974