Sinarit Avlarım, kullandığım yemlerim ve Yöntemlerim.

[Torik Orhanbaba]

İşte güzel sinaritim. 24 Mayıs 2010

Denizlerimizde çaparide uskumru ve kolyoz yok, mercan ise meralerı terk etmiş, bugün hava tam balık havası, kahveye geldim fakat oturamadım, bu güzel havanın sonra ne olacağı belli olmaz deyip limana, teknemi çalıştırdım, sırtı takımlarımı hazırladım, saldım denize, limandan itibaren sırtı çekmeye başladım. Hedef balığım torik, gelirse barakuda, sahte olarak Yozuri tobimaru yu çekmeye başladım, orta sularda arıyorum, sert bir vuruş beni heyecanlandırdı ama sahtede hiç bir şey yok, bir kaç saat dolaşmama rağmen torik alamadım, sıra geldi sinarite Precess 13 cm yeşil sahteyi taktım, aksiyonu çok güzel bu arada barakuda gelme ihtimalide var, ben sinaritin peşindeyim, takımı 80 metre kadar saldım, her zamanki meramın biraz açıklarında 30 metrelerdeyim balık bulucum balık yazıyor, takıma bir kurşun daha ekledim, devamlı dönerek dibe inmeye çalışıyorum, yavaş yavaş çekerken tam o sırada balık vurdu, misina çok uzun olduğu için yaylandı fazla hissedemedim, fakat biraz çekerek yokladım tamam güzel bir balık var üzerime doğru gelmiyor, fazlada geri çekmiyor, adı belli oldu bu sinarit, ilk yapacağım ,iş balığı daha açıklara götürmek, misinamı salabildiğim kadar salmaya devam ediyorum, tekrar ara vermeden çekip, balığı yormak niyetindeyim, iki sefer tekrarladım ve balık gelmeye başladı 4 adet kurşunu tekneye aldım balığı gördüm kocaman bir sinarit, yavaş yavaş çekiyorum teknenin yanına geldi biraz çırpınırken kepçemi aldım ve hoooop tekneye derin bir ohhh çekerek hemen fotoğraflarını çekmeye başladım,
çok güzel bir sinarit, kahveye geldim, bir fotoğrafta balıkla beraber çektirdim,
Conta kaptanın demli çayını içerken bütün yorgunluğum gitti.
Sizler de güzel balık avları dilerim, hoşçakalın sevgili arkadaşlarım.

[Torik Orhanbaba]

Sinarite Niyet Akya ya Sarıkuyruk'a kısmet. 26 Temmuz 2010

Sivrice'de rüzgar Gündoğusundan esiyor, sabahın karanlığındayız, bu havada güzel uskumru olur diye tahmin yapıyorum, limanda sevgili kaptan Mehmet kardeşimde teknesinde hazırlıklarını yapıyor, günaydınlaştıktan sonra ne tarafa gideceğimizi konuştuk, aşıktaki taşa karar verdik, saldım çaparimi balığı aramaya başladım, orta suyun altında çok güzel bir balık yazmaya başladı, saldım takımı tamam lalığı aldım, takım durdu balıklar gelmeye başladı, çapariyi tekneye alıyorum, balıklarıda kösteklerden çıkarıyorum, ilk gelenler uskumru , çok seviniyorum ama arkası gelmiyor sadece iki uskumru 10 tane kadar kolyoz. bu arada hata yaptığımı anlıyorum, halbuki takımı tam dibe kadar salmam lazımdı, çok acele ettim, dibe inseydim çok uskumru alacaktım, bu sefer hata yaptığımı kabul ediyorum, üzülsemde faydası yok, bir saat kadar aramama rağmen balık yok, takımları topladım sıra sırtıda, takımı çıkarttım dünden üzerinde precess 13 cm yeşil sahte duruyor bırakıyorum denize,
hava hala esiyor hatta biraz fazla esmeye başladı, ben sinaritin peşindeyim,
aşağı yukarı 2 saate yakın bir zamandan beri dolaşıyorum, küçük bir vuruş aldım, herhalde yazılı hannos çekmeye başldım üçüncü kurşunuda içeri aldım, aniden takıma başka bir balık vurdu kurşunlar havada uçuyor hepsini çekiyor çok kocaman bir balık bu, devamlı yol veriyorum, 100 metre kadar misinami aldı balığın vurduğu derinlik 14 metrelerdi, bu balığı tekneye almak istiyorum, kafamda hemen bir plan yaptım, ilk başta çok sakin olmam lazım, balığı açıklara götürüp iyice yormak istiyorum, bu arada devamlı misinamdan almaya devam ediyor 34 metrelere geldim saldığım misina 250 metreyi buldu, artık takımın kopma ihtimalide yok oldu çünkü çok esniyor, bende daha fazla yorulması için tekrar bana doğru çekiyorum, 150 metre kadar çektim tekrar yavaş, yavaş salıyorum, bu arada uzaktan üzerime doğru gelen bir tekne var, bu Mercan Kenan kardeşim, hemen telefona sarılıyorum -Kenan oltamda büyük bir balık var yanıma yaklaşma diye uyardıktan sonra , artık yeter deyip takımı topluyorum, balık hırçınlığını bırakmış kuzu gibi geliyor, görünmesine az bir şey kaldı balığı gördüm ilk başta sinarit dedim, ama gelen balık akya sarıkuyruk, fakat benim beklediğim kocaman balık yok buda yan tarafında tek iğneye takılmış yan, yan geldiğinden beni gene yanılttı, kepçeledim ve tekneye aldım, genede çok sevinçliyim, sizlere de rastgelsin, hepiniz hoşçakalın sevgili arkadaşlar.

[Torik Orhanbaba]

Sinarit ve uskumrular. 25 Temmuz 2010

Sabah erkenden hazırlandım bugün çaparide uskumru olacağına çok inanmıştım, dün sabah geç vakit çıktım için biraz kolyoz ve iki Uskumru almıştım, kolyozları yem yapıp mercana baktım iki güzel mercan denk geldi, sonra bir daha vurmadı, inşallah bugün olcak diyerek çaparimi denize saldım bu arada avlak yerine geldim, güneş doğmadan balık bulucum ötmeye başladı, çok balık var diyorum, saldım çaparimi tam balıkların üzerindeyim fakat bunlar uskumru değiller,uskumru olsalar hemen almıştım, saatlerce çapariyi sallamama rağmen ancak bir uskumru aldım, iki tanede kolyoz geldi kolyozları dost martıma verdim, birazda sırtıya bakalım diyorum belki sinarit gelir, artık yemiş zamanı yaklaşıyor, bugün prencess Maria M GXWPP130 Floting kullanacağım, on misinayo asso 035 ve ilk onikinci metreye bir kurşun beşer metre ara ile iki kurşun daha derinlerde sinarit aramaya başladım, benimle beraber bir tekne daha dolaşıyor, onlarda sinarite bakıyor, tanıdım Ramazan bey kardeşim selamlaşıyoruz, ben de de yok onlardada, 14 metrelerde dolaşırken çok güzel sert bir vuruş , balık sahtemi kapmış çekiştiriyor, yol istiyor veriyorum, epeyce saldım 75 metre kadar, sonra balık çekmeye başlıyor, balığı daha rahat almak için açıklara doğru götürüyorum, balığı yordum artık çekme zamanı geldi tekneye yaklaşıyor evet sinarit bu ama düşündüğüm kadar büyük değil, çünkü gözünden yakalamış, yan yan gelirken çok asılınca benide yanılttı genede güzel bir balık, darısı sizlere olsun sevgiler, hoşçakalın.








Dünkü balık avımdan.

[Torik Orhanbaba]

Bir ama pir sinarişt 27 Ağustos 2010
Sevgili arkadaşlar, sabah saat 8.30 limandayım, teknemin son kontrollerini yaptım ve denize açılıyorum, ne yalan söyleyeyim aklımda hep Barakuda var, ilk başta yeşil 13 cm Prencessi suya bıraktım, bir kaç sahte denedikten sonra gene yeşil tobimaruyu taktım, gene dolaşıyorum, bu sefer bir ağır kurşun daha ilave ederek sinarit aramaya başladım, 25 metre derinliklere kadar indim bir vuruş sanki takımı biri geriye doğru çekiyormuş gibi verdu, saldığım misinanın tamamı 70 metre kadar, bunun için balığı hissedemiyorum ama büyük balık olduğu belli, hiç acele etmiyorum balığı dahada açıklara doğru götürdüm, kurşunlarla beraber saldım ve geriye çekmeye başladım balık kendini belli etti bana göre sinarit, üç kurşunuda içeri aldım, ince misina ile balığı çekiyorum, bu sefer balık dipten geliyor bir sinarit hemde hatırı sayılır, hemen kakıcımı hazırladım ve ağzından geçirerek balığı garantiye aldım hooop balık teknede bu bize yeter, bir Sinarit, ama Pir Sinarit, sevgiler, hoşçakalın.

[Torik Orhanbaba]

Denizimizin Güzeli Sinarit ve çılgın çocuğu Torik. 24 Mart 2009


Sevgili arkadaşlar,
Akşamdan kararlaştırmıştık, bu gün için balığa, çıkacağız, hava
çok güzel olacağı söyleniyor, çaparide uskumruya bakacağız,
yanlız sabah saat 05. 00 hazır olacağız. saatmi kurdum,
daha hava kararmamış, hazırlıklarımı yapıyorum, Mercan Kenan
kardeşim geldi bile, beni dişarda bekliyor, erzaklarımızı hazırladık,
olta takımlarımızı, yedeklerinle beraber aldık, teknemizi limanda çıkarttık ,
en son biz kalmışız,iki tekne dolaşıyorlar, biri Tuncay kaptan ve Çanakkaleli
Aptullah kaptan, namı meşhur, HAYALİM teknesi ile , fakat balık alamadıklarını,
isyan edermişcesine, başlarını yukarıya doğru kaldıklarından
belli oluyor,
Bizde dolaşmaya katılıyor, saatlerce dolaşmamıza rağmen hiç balık alamadık,
daha doğrusu radarımız hiç balık yazmadı.
Mercan Kenan kardeşim, takımları topluyor, bende kalan misinayı
sarıyorum,işlerimizi bitirdik, aniden, Kenan Sırtı çekelim, su an tam sırtı havası,-
tamam ağabey, sen bilirsin...
Doğru sırtıya, sırtı takımıda yeşil renkli yozuri Tobimaru hazırda takılmış
olarak bekliyor, aldım takımı, yavaş, yavaş suya slıyorum,
bir ara kuşlar dikkatimi çekti, hemen kuşların olduuğu tarafa doğru
tekeneye yol veriyorum, Köyün gençleri, genç balıkçı dadalarıda, paragat
döşüyorlar, Biri bana sesleniyor,
- Aman Orhan baba, yüksek paragat attım, takılmasın , deyince,
hemen daha da gaz verip o bölgeden ayrılıyorum, kuşların peşindeyim,
yelkovan kuşları ve martılar, bağıra, bağıra, denize pike yapıyorlar,
bende peşlerini bırakırmıyım,tamam oldu, yanlız, ne biçim bir vuruş,
belkide paragata taktık, diyorum, sonra, yok, yok, balık geliyor,
hemde kocaman hemde torik bu torik.........
ve mücadele başlıyor denizlerin çılgın çocuğu, yarım saate yakın bir zaman uğraşıyoruz,
ama galip gelen biz oluyoruz, kepçeye giren torik
inanılmaz güzel bu arada ağzına giren üçlü iğne bizi çok uğraştırıyor,
fotoğraflar çekiyoruz,
işte uzun zamandan beri hasret kaldığımız Torik,
misinalarımız biraz karışsada hallettik, tekrar rapalamız denizde,
torik aramaya devam, dalgalar çok yükselmeye başladı, çok zevkli bir av
gerçekleştiriyoruz, ben bağırıyorum,- hava tam balık havası, şimdi balık
demeye kalmadı, geldi bile, gene çok büyük bir balık gene torik diyorum,
fakat bu sefer, yanlış tahminde bulunmuşum, bu başka bir balık, bu,
denizlerin gelini bu bir Sinarit, dünyalar bizim oldu, teknede bayram yapıyoruz.
çok güzel bir gün, teknede sırtı ile tutulan, bir torik ve bir Sinarit. Yeter diyoruz ve doğru limana. yorulmuşuz be. hoşçakalın.

[Torik Orhanbaba]

4 Haziran 2011 Sivrice

Sevgili arkadaşlar mevsimlerin yer değiştirmesiyle geçen ve daha önceki senelerde tutmuş olduğumuz balıkları hala bulamıyoruz.
Dün çok güzel bir hava vardı her zaman olduğu gibi teknem ile denize açıldım, ilk başta çapariye baktım, biraz kolyoz denk geldi biraz da uskumru vanozu aldım onları mercana yem yaptım ama hiç mercan vurmadı, bir iki hanos la limana döndüm.
Bizler her akşam balık yeriz zaten yavaş yavaş martı gibi olmaya başladık, hanoslarla takviyeli kolyozlar bizlere ve dostlarımıza yetti.









5 Haziran 2011 Sivrice,
Bu sabah deniz biraz dalgalı ve rüzgarlıydı öğlene doğru biraz kaldı.
Bugün sırtıya bakacağım denizlerimizde Torik ve palamut gözüktüğünü duydum....
Takımımı hazırladım, sahtemin iğnelerini yeniledim, ön misinamı biraz incelltim 040 ve denizdeyim...Hava gerçekten çok güzel, insanın ciğerlerini açan bir hava var, tertemiz işte ben bu sivrice'yi bu güzel ve temiz havası için de çok seviyorum, hele denizde olunca insan daha da çok güzel hissediyor, her zaman olduğu gibi burada olduğum için Allaha şükrediyorum.
Attım sahteyi denize bu sefer yeşil renkli sahte kullanıyorum, gene yüzmesini kontrok ettim,( x rap sahtelerin bazılarının yüzüşleri iyi değil birde her defasında ön misinayı gamlandırıyor, her halde yetkilileri biraz daha dikkat edeceklerdir ..veriğimiz paralara bazen yazık oluyor.)

Epeyden beri sırtı çekiyorum sadece bir sefer bir balık dokunur gibi oldu ve ondan sonra da çok güzel bir vuruş aldım, tamam.... bu barakuda dedim ama balık geldiğinde kocaman hatırı sayılır bir melanur olduğunu gördüm, ona da şükür dedim ve tekneye aldım.





İşte 2 günlük av raporum bu raporlarımda gördünüz gibi çok az balıkla limana dönüyorum, bunları raporlamamın nedeni aylık olarak balık avlarımın arşivini yapıyorum, bu arşivimi aylara göre düzenleyeceğim, hangi ayda hangi balıkları avladığımı sizlerle de paylaşacağım.
,
Sizlere de güzel avlar dilerim sevgiler, selamlar hoşça kalın.

[Torik Orhanbaba]

28 Haziran 2012 Sivrice


Sevgili balıkçı arkadaşlarım,
Bilgisayarımın bozulduğundan beri sizlerle uzun bir zaman beraber olamadık, nihayet dün akşam tamirden çok sağlıklı olarak geri döndü.
Bu arada yapmış oluğumuz avlardan ve tutmuş olduğumuz çeşitli balıkları sizlerle tekrar paylaşmanın mutluluğunu ve hazzını yaşıyorum.
Son günlerde devamlı esen sert poyraza rağmen denizi bırakamadık ve işte aldıklarımız.
Sizlere de güzel avlar dilerim sevgiler hoşça kalın.

[Torik Orhanbaba]

Sinarit takımım aşağı yukarı her 4 metreye bir kuşun 100gr. 17 metre için 4 adet takılabilir

[Torik Orhanbaba]

İşte benim sevgili Sinaritim.
21. Nisan 2010



Güzel bir ilkbahar sabahı, baçeye çıktım köpeğim Gina ile oynuyorum, 13 yaşında olmasına rağmen çok hareketli, yalnız kulakları ağır işitiyor, çeşitli oyunlar yaptık, o benim kızım gibi üç aylıkken almıştım, ailemizden biri gibi ne dersam yapıyor, ayağının üzerine koyduğum peyniri ben al demeden bekliyor, ağzının suları aka aka, ben ne vakit al diyorum oda alıyor, bu sabah aynı işlemi el hareketleri ile anlatmaya çalıştım aynen duyuyormuşcasına emirlere riayet etti, bende onu ödüllendirdim.
Sabah kahvaltısı derken öğlen oldu, Sivrice kahvesine uğradım, Mercan Kenan teknesini yaza hazırlıyor, Conta kaptan çayları demliyor, benimde yakıtım azaldı, haydi Kenan Küçükkuyu'ya gidelim, tamam benimde yakıtım yok deyince beraber yola çıktık, yolda balık avları ile ilgili sohbetler yaparke, Tahir Gürhan kardeşimizinde kulaklarını çınlattık, ne dense son zamanlarda Sinarit alamıyoruz dedim,Kenan'a ben balıkta devamlı toriğe konsantre oluyorum, aklımda devamlı torik var, fakat bundan sonra toriği unutup sadece sinarite bakacağım diye şartlandım, tekrar Sivrice'ye geri döndüm hava çok güzel, dururmuyum, hemen tekneye atladım bastım gaza, yolda takımlarımı hazırladım, meraya geldim, ilk olarak X rap turuncu sahteyi çektim, sonra Tobi maru turuncu 10.5 sahteyi taktım, misinam 035 asso, kurşun apırlığım 200 gr civarında teknenin hızı rolantinin biraz üstü, derinlik 9 metrelerden 14 metreye kadar arayarak dolaşıyorum, hava biraz dalgalı, takımım 14 metrelerden geliyor, işte o anda olan oldu, bu başka bir şey çok değişik inanılmaz bir vuruş. oldu bu iş diyorum,
takımı toplamam lazım ama balık hala çekiyor, biraz gaz verdim balığın derine inmesini astemiyorum, tekne hareket halinde bende takımı yavaş yavaş topluyorum, ilk kurşun geldi çekmeye devam ediyorum derken ikinci kurşunu aldım, balık artık çekmiyor, elime ince beden geldi , bundan sonra çok dikkatli olmam lazım, çekiyorum ve balığı gördüm, kocaman bir tepsi gibi gökkuşağının bütün renkleri yansıyor, bakırımsı rankler ağırlıklı insanın heyecanlanmaması gerçekten çok zor,
sakin olmalıyım, balığa genede fazla yük bindirmiyorum, her zamanki gibi ona karşı çok nazik olmam gerek, sol tarafımdaki kepçemi sağ tarafıma koydum, balığı suyun yukarsına yarıya kadar .çıkardım ve ani bir hareketle kepçeyi alıp , kepçeledim,balık teknede, yaşasın sinariti aldım diye bağırmak geliyor içimden, çok sevinçliyim, işte bu balık benim balığım diyorum, balığı misinada tutup bir fotoğraf çekmek istedim, fakat misina bağlantı yerinden koptu, iyiki kepçem varmış yoksa balık denizdeydi, fotoğraflarını hemen çektim, biraz dinlendikten sonra, takımlarımı topladım, artık fazla durmanın gereği yok, bu sırada gelen bir telefon, arayan Tolga kardeşimdi, canlı yayında sevincimi Tolga ile paylaştım, valla bu balık tutmak beni çok mutlu ediyor, sanki küçük çocuklar gibi seviniyorum, sizlere rastgelsin, hoşçakalın sevgili amatör balıkçı arkadaşlarım.


[img width=450 height=600]http://i39.tinypic.com/1zzrl0p.jpg[/img]


[img width=450 height=600]http://i43.tinypic.com/24m5m3t.jpg[/img]