19-10-2010, 00:41
öğlen vardiyası çıkışı (16-24) mesai arkadaşım Hikmetle anlaşıp balığa gitmeye karar verdik.iş çıkışı eve gelip yemlerimizi alıp yola koyulmadan Ramiz abiyi aradım,ama onlarda 3 kişilik ekip yapıp hava şartlarından ve zaman darlığından dolayı bizim düşündüğümüz yerde avlandıklarını öğrendik.bizde yağmurun yağacağı ihtimalini düşünüp,onlara 10 km mesafedeki başka yerde avlanmayı uygun gördük.avlağa 02:30 da vardık.yolda bir kaç defa ciseleme oldu.rüzgar güney batıdan kuvvetli esiyordu.avlanmaya başladık ama levreğin esamesi yoktu.yaptığım mazmozlar bile etkili olmuyor hatta akıntının bir sağa bir sola sürekli yön değiştirmesiyle mazmozlarımı dağıtıyordu.derken kefal dokunuşları olmaya başladı.hemen 2 li 1251 iğneli boş oltaya döndüm.ve ilk yarım kiloluk kefali aldım.balık çok seyrek 3 dk.sonra kayboluyorlar.tekrar geldiklerinde 3-4 dk.da aldın,aldın yoksa gene 20 dk.yoklar.03:30 da ramiz abiyle görüştük,rüzgarın buradada olduğunu ve gırgırların henüz dönmediğini benden öğrenindikten sonra meğersem eve dönmüşler.sabah gün ağarmak üzereyken yağmurla birlikte kefaller daha sık gelmeye başladı.panço yağmurluğu giyip avlanıyoruz.5.kefalden sonra bilek hareketiyle tasmaladığım kefalin ağırlığıyla şaşırıp bunu kepçelemem gerektiğini düşündüm.balığı kepçelemek için eğildiğimde arkadan esen rüzgar pançomu şişiriyor ve balığı göremiyorum.dikeldiğimde düzeliyor,eğildiğimde BEYAZ daki hüsmen ağa gibi kocaman göbekli gibi oluyorum.her seferinde böyle olunca pançoyu başımdan çıkarıp kepçeliyorum.bu kiloluk kefal moralimi düzeltiyor.ama toplamda 7 kefalden sonra hemde sağanak yağmurun kuvvetlenmesiyle avı sonlandırıp eve dönüyoruz.
maşallahı var .ama levrek olsaymış daha güzel olcakmış 
