Yorumları: 40,692
Konuları: 1,884
Kayıt Tarihi: 21-12-2005
KARADENİZ’in Rusya kıyılarında dün sabah başlayan şiddetli fırtına, bir Türk gemisinin karaya oturmasına, iki Rus gemisinin de parçalanarak batmasına neden oldu. Öğle saatlerine doğru ikiye bölünerek batan "Volganeft" adlı Rus tankerinden denize 4 bin ton ağır motorin akarken, bir saat sonra kükürt yüklü "Volnogorsk" gemisi de 7 metre yüksekliğe ulaşan dalgalarla baş edemeyerek battı. Türk gemisi fırtınayı ucuz atlatarak Novorosiysk Limanı açıklarında karaya oturdu. Rus meteoroloji yetkilileri, 24 saat içerisinde yön değiştirmesi beklenen rüzgarın Türkiye kıyılarında da benzer fırtına yaratabileceğini bildirdi. Azak Denizi limanlarına ikinci bir emre kadar herhangi bir deniz aracının yanaşmamasını istedi.
haberler-12/11/2007
Yorumları: 17
Konuları: 3
Kayıt Tarihi: 11-11-2007
cengiz eline ,koluna sağlık, emeğine saygı,verdiğin bilgiler için teşekkürler. burdan şunu anlayabilrmiyiz ; bilim ve teknoloji geliştikce, doğadaki savaşlarda başlıyor ?. rastgele.
Yorumları: 3,383
Konuları: 301
Kayıt Tarihi: 09-05-2006
Beyaz tabakanın "Leptomedusea" olarak adlandırılan parçalanmış bir denizanası türü olduğu açıklandı.
Bugün de İzmit Körfezi'nde yoğun olarak görünen ve beyaz jeli andıran, balıkçı ağlarını da parçalayan tabaka herkesin ilgi odağı haline geldi.
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü uzmanlarından Ahsen Yüksek yaptığı açıklamada, balıkçıların ağlarına da zarar veren bu madde ile ilgili araştırmalar yapıldığını bildirdi.
Ahsen Yüksek'e göre, bu madde Marmara Denizi'nde ilk kez 2005 yılında gözlemlendi. Türün dağılımının genel olarak, deniz suyunun üst tabakalarında, su sıcaklığının maksimum seviyeden 20 derece civarına düştüğü eylül ayından itibaren artarak kasım ortalarına kadar yoğun şekilde devam ediyor.
Daha sonra tür ortamdan hızla yok oluyor.
Su sıcaklığının bu sene olduğu gibi ani değişen hava koşullarına bağlı olarak ani değişimi sonucu "Leptomedusea" olarak tanımlanan medus türünün kitlesel ölümleri sonucu deniz suyunda jelimsi bir tabaka oluştuğu belirtilerek şöyle denildi:
"Rüzgar, dolayısı ile yüzey akıntılarının etkisi ile bölgesel birikim yapan bu beyaz-jelimsi yapı, deniz suyunda dağılım yapan fitoplankton (tek hücreli bitkiler) ve zooplankton (mikroskobik hayvancıklar) bünyesinde toplayarak bölgesel birikimler yapmıştır. Zaman zaman organik parçalanma sonucu köpüklenme de gözlenen oluşum denizel ortamda olumsuz bir görünüm göstermiştir. Bu türün ani ölümü sonucu, su kütlesindeki mikroskobik canlıların dağılımında olumsuz etki gözlenmesi söz konusudur. Aynı şekilde, bu dönemde su kütlesinde bulunan balık larvalarında da (bu dönemde mevsim itibarı ile su kütlesinin üst kısımlarında çaça balığı larvası bulunma olasılığı yüksektir) olumsuz etkisi olabilir. Fakat deniz tabanında ve balıklar üstünde bir etkisi gözlenmemiştir. Türün diğer bir olumsuz etkisi de balıkçıların ağlarında oluşan hasardır ki bu duru ağların çekimi sırasında ağa binen yükün artması sonucu ağlarının parçalanmasıdır."
Açıklamada ayrıca, türün son yıllardaki artışının özellikle Marmara Deniz'inde besin elementlerinin ve sudaki plankton denen mikroskobik canlıların artması ile de ilişkilendirilebileceği vurgulanırken, Denizlerimizdeki besin elementlerinin aşırı artışının ise kontrolsüz yüzeysel evsel atıkların artması ile de açıklanabileceği kaydedildi.
Milliyet
Yorumları: 3,383
Konuları: 301
Kayıt Tarihi: 09-05-2006
Tübitak-Mam, Körfez'deki Beyaz Köpüğün Sırrını Çözdü
Uzun süredir Kocaeli körfezinde deniz yüzdeyin oluşan beyaz köpük üzerinde araştırma yapan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu - Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK-MAM), köpüğün sırrını çözdü. İzmit Körfezi'nde, deniz yüzeyinde oluşan beyaz mukuslu tabakanın, fitoplankton adı verilen tek hücreli bitkisel mikroskobik canlıların zamansız ve aşırı çoğalmasından kaynaklandığı açıklandı.
Uzun süredir Kocaeli körfezinde deniz yüzdeyin oluşan beyaz köpük üzerinde araştırma yapan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu - Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK-MAM), köpüğün sırrını çözdü. İzmit Körfezi'nde, deniz yüzeyinde oluşan beyaz mukuslu tabakanın, fitoplankton adı verilen tek hücreli bitkisel mikroskobik canlıların zamansız ve aşırı çoğalmasından kaynaklandığı açıklandı.
Geçen ay Körfez'de aniden ortaya çıkan beyaz köpükten numune alan Tübitak-Mam, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin isteği üzerinde çalışma başlattı. Araştırma merkezi, köpüğün sırrını çözdükleri yönünde bir açıklama gönderdi. Tübitak-Mam Başkan Vekili Mehmet Önder Yetiş tarafından yapılan yazılı açıklamada, İzmit'te beyaz mukus adı verdikleri köpüğün gözlendiği tarihten bu yana kurumları tarafından yürütülen deniz çalışmaları kapsamında yapılan biyolojik ve kimyasal analizler ile mikroskobik inceleme sonuçları daha önce yaptıkları açıklamaları desteklediğini söyledi. Bu durumun belirli tek hücreli bitkisel mikroskobik canlı türlerinin zamansız ve aşırı çoğalmalarını takiben hücre içi sıvılarının ortamda birikmesi ve biriken bu organik maddenin fiziksel ve kimyasal etkenlerle bir araya gelerek yapışkan musilaj/mukus kütlesini oluşturduğunu belirten Yetiş, açıklamada şu bilgilere yer verdi: "Bu kütle içinde ortamdaki canlı ve cansız maddeler hapsolmuştur. Çökme hızı yüksek olan bu yumaklar, kısa zamanda dip sulara ve deniz tabanına sudaki diğer parçacıkları da çökelterek inmiş ve su kolonunda berraklaşmaya neden olmuştur. Sözü edilen zamansız ve aşırı fitoplankton çoğalmaları, kirlilik, deniz ile kıyı kaynaklarının plansız ve yoğun kullanımı gibi insan baskılarının sonucu denizlerimizdeki doğal dengenin uzun zamandan beri bozulmuş olduğunun göstergesidir. Bu ve benzeri olayları en doğru şekilde yorumlayabilmek için kıyı sularımızın sürekli ve düzenli aralıklarla izlenmesi gerekmektedir. Kurumumuz tarafından yapılan başka çalışmalarda da ülke denizlerindeki kirliliğin önemli oranının 'kara kökenli' olduğu belirlenmektedir. Evsel, endüstriyel ve tarımsal kaynaklar başta olmak üzere denize yapılan atık su deşarjları denizlerdeki ana kirlilik kaynağıdır."
