deniz kirliliği...

[H.A.R.U.N]

Beroe ovata Mnemiopsis leidyi yi yiyormuş Mnemiopsis leidyi de plankton ve balık yumurtalarını yiyormuş Beroe ovata ya Mnemiopsis leidyi yeme konusunda başarılar dilerimki yumurtalar ve planktonlar artık rahatlasın

[Boğaziçi]

Beroe ovata  Mnemiopsis leidyi  yi yiyormuş  Mnemiopsis leidyi  de plankton ve balık yumurtalarını yiyormuş Beroe ovata ya  Mnemiopsis leidyi  yeme konusunda başarılar dilerimki yumurtalar ve planktonlar artık rahatlasın

O zaman bizde daha az balık yiyelim Abi. Katkı olsun...

[AFALA]

Denizin yüzeyini kaplayan beyaz renkli balçık kıvamındaki kaygan madde, Çanankkaleli balıkçıları isyan ettirdi. Balıkçılar, 'kaykay' adını verdikleri maddenin ağları dibe doğru çektiğini ve avlanmayı imkânsız hale getirdiğini söylüyor.
Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde görevli bir grup akademisyen, `Bilim- 1` adlı tekneyle açılarak boğazda, balıkçıların ağlarına takılan esrarengiz maddenin kaynağını bulmak için araştırma başlattı. `Kaykay`ın ana maddesinin denizanası olduğu sanılıyor. Ancak kaynağı tam olarak anlaşılabilmiş değil.

BU İLK DEĞİL

Beyaz renkli, balçık kıvamındaki kaygan madde Marmara Denizi'nin birçok bölümünde su yüzeyini kapladı. Ama bu, söz konusu maddenin ilk kez görülüşü değil. Çanakkale'nin Biga İlçesine bağlı Kemer Köy'ünden açılan 'Asksoy' teknesinin sahibi Ali Aksoy, aynı durumun 1994 yılında da yaşandığını belirterek "İstanbul Boğazı'ndan Çanakkale Boğzı'na kadar Marmara Denizi'nin birçok yerinde balıkçılar tarafından kaykay adı verilen bu madde mevcut" dedi. "Bu madde ağlarımıza yapışıp dibe çökmesine neden oluyor. Bu nedenle etrafını çevirdiğimiz balıklar kaçıyor. Ayrıca, ağlarımızın yırtılmasına da neden oluyor."

Balıkçıların tahminine göre `kaykay` denizanalarının parçalanması sonucu ortaya çıkıyor, bu duruma da dış ülkelerden gelen gemilerin balans tanklarındaki zehirli atıkları boğazlara bırakması neden oluyor.

Çanakkale Su Ürünleri Kooperatifi Birlik Başkanı Hasan Uysal'da "Ağlarımız, çok büyük zarara uğradı. Birçok balıkçı ağlarını yenilemek zorunda kaldı. Balıkçılar artık Lapseki ve Gelibolu açıklarında balık avlamıyor" dedi. Uysal, başvuruları üzerine bir grup akademisyenin Bilim-1 teknesiyle denize açılarak kaykayın kaynağıyla ilgili araştırma başlattıklarını söyledi

[AFALA]

İzmit Körfezi`nin Marina mevkisinde önceki gün deniz yüzeyinde görülen beyaz sıvı tabakaya ilişkin analizin devam ettiği bildirildi. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu -Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK -MAM ) Kimya ve Çevre Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tırıs, deniz yüzeyinden aldıkları numunelere ilişkin analizin incelendiğini söyledi. Tabakanın, çevre kirliliğinin artmasıyl oluşabileceği gibi "deniz karı" denilen bir yapılanma da olabileceğini ifade eden Tırıs, 2- 3 gün içinde ortaya çıkacak analiz sonucunu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi`ne bildireceklerini kaydetti. Tırıs, beyaz tabakanın, deniz anası ölümleri ve bunların toplu olarak parçalanmasından kaynaklanmadığını düşündüklerini anlattı. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da araştırma sonuçlarının kısa sürede kamuoyuna açıklanacağını bildirdi.

Kaynakabah

[AFALA]

İzmit Körfezi'nde deniz yüzeyinde görülen beyaz sıvı tabaka inceleniyor.

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu-Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK-MAM) Kimya ve Çevre Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tırıs, deniz yüzeyinden aldıkları numunelere ilişkin analizin incelendiğini söyledi.

Tabakanın, çevre kirliliğinin artmasıyla oluşabileceği gibi "deniz karı" denilen bir yapılanma da olabileceğini ifade eden Tırıs, 2- 3 gün içinde ortaya çıkacak analiz sonucunu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne bildireceklerini kaydetti.

Tırıs, beyaz tabakanın, denizanası ölümleri ve bunların toplu olarak parçalanmasından kaynaklanmadığını düşündüklerini anlattı.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da araştırma sonuçlarının kısa sürede kamuoyuna açıklanacağını bildirdi.

Nethaber

[DeNiZKuRdU]

bunlara her yörede değişik isim veriyorlar istanbul'da lez bursada salya çanakkaledede nihayet kaykay ismi vermişler.şu sıralar bütün marmaradan bununla ilgili haberler geliyor ve buradaki balıkçılar 5-6 sene öncede bu denli bu maddenin kendilerini rahatsız ettiğini anlattılar.şu an tecrübelerimle bu maddenin yoğun olduğu bölgelerde balığın az olduğunu gözlemledim.lüfer aldığım bir meradaki bu aylarda her zaman azda olsa lüfer olur,geçen pazar 2 adet aldım,15 dk sonra merayı komple sarınca birtek vuruş dahi olmadı.levrek aldığımız meradan daha bir tane levrek almış değilim.bu sene bir acayip doğa tabiat,anlaşılması çok güç.bununla ilgili araştırma için örnek aldıklarınıda çok duydum ancak kesin bir sonuca ulaşıldığını hiç duymadım.benim tahminim denizanaları ile alakalı.onların kalıntıları gibi.ama bu kadar çok nasıl olabiliyor hayret ediyorum doğrusu.birde motorla geçtiğiniz zaman deterjan gibi köpürüyor bu kayka.oksijenide azalttığı kanısındayım.bakalım izleyip göreceğiz ama gerek olta gerekse ağ balıkçılığı yapabilmek için için bu maddenin azalması ve hatta bitmesi gerekir.yoksa işimiz çok zor

[LeVrEkCi]

İzmit Körfezi `nde deniz yüzeyini kaplayan beyaz madde tedirginlik yaratıyor. TÜBİTAK tarafından bir çeşit tek hücreli bitkisel organizma olarak tanımlanan maddenin toplu balık ölümlerine neden olabileceği bildirildi.


Marmara Denizi `nin çeşitli noktalarında yaklaşık 10 günden beri görülen beyaz maddede artış görülüyor.


Özellikle İzmit açıklarını kaplayan maddeyle ilgili Çevre ve Tarım İl Müdürlüğü ekipleri ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi `nden gelen ekiplerin çalışmaları devam ediyor.


Maddeden alınan numuneler üzerinde incelemeler sürerken TÜBİTAK `tan yapılan yazılı açıklamada maddenin bir çeşit tek hücreli bitkisel organizma olabileceği bildirildi.


Açıklamada bu durumun deniz canlıları için tehlike yarattığına değinilerek, toplu balık ölümleri görülebileceği vurgulandı.

2007-10-31 08:23:54 Milliyet

[AFALA]

Balıkçılar, 'salya' olarak adlandırılan kirlilik sebebiyle ağ atamadıklarından yakınıyor.

Küresel ısınma, Marmara Denizi'ni de vuruyor.

Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi sebebiyle denizde biyolojik bir patlama yaşandı.

Sıcaklığın normal olduğu yıllara göre çok daha fazla plankton üreyince kirlilik arttı.

İç denizin hemen her tarafı denizanası cesetleri ve planktonlarla kaplandı.

Denize yapılan deşarjlar ve Tuna Nehri'nden gelen kirlilikle ağırlığı artan bu madde, balıkçılara zor günler yaşatıyor.

İstanbul Balık Müstahsilleri Derneği Başkanı Ahmet Menekşe, denizanası ölülerinin, denizdeki yağı ve pisliği emdiğini söylüyor.

Menekşe, "Balıkçılarımız ağlarını toplayamaz hale geldi. Şu an Marmara'da avlanmak neredeyse imkansız hale geldi. Bu kirlilik, akıntılarla Ege'ye inerek tuzlu suda kayboluyor. O günün gelmesini bekliyoruz" dedi.

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk de havaların sıcak gitmesi sebebiyle Marmara Denizi'nde plankton patlaması yaşandığını belirtiyor.

Kirlilik sebebiyle iflasın eşiğine geldiklerini belirten Balıkçı Ali Güney, "Balıkçıların birçoğu 1 Mayıs-1 Eylül tarihleri arasındaki yasak mevsimde ihtiyaçları için, sezonda 1 Eylül-1 Mayıs tarihleri arası ödemek koşulu ile kredi çekti. Denizdeki bu kirlilikten dolayı balık tutamadıkları için çok sayıda meslektaşımız iflasın eşiğine geldi. Bu durum balıkçı açısından bir afettir. Tüm Marmara Denizi'nde bu kirlilik görülmektedir. Bunu göz ile de görmeniz mümkündür. Zira denizin yüzeyini yağ gibi kaplamıştır. Bu bir çevre felaketidir." diye konuştu.

Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Başkanı Zafer Murat Çetintaş da, İstanbul başta olmak üzere Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm illerin atıklarını bu iç denize boşalttıklarını belirtiyor.

Çetintaş, konuyla ilgili olarak şunları ifade ediyor:
"İstanbul, Tekirdağ, Bursa, Balıkesir illerinin tüm atığı Marmara'ya akmaya devam ediyor. Arıtma sistemleri yetersiz. Örneğin, Bursa'da dereler siyanür akıyor. Buna ilave olarak Avrupa ve Balkanlar'ın atığını taşıyan Tuna Nehri, Karadeniz'e akıyor. Tuna'nın kirliliği akıntılarla Marmara'ya taşınıyor. Bazı çevreciler Kaz Dağı'ndaki siyanürle uğraşıyor. Fakat en yakınlarındaki büyük kirliliği görmezden geliyor."

Zaman

[AFALA]

Rus petrol tankeri Kerç boğazı'nda ikiye ayrıldı. Toplam 7 gemi battı.

Rusya’ya ait bir petrol tankerinin, kötü hava şartlarına dayanamayarak Ukrayna karasularında ikiye ayrıldığı ve tankerdeki 2000 ton petrolün denize yayıldığı bildirildi.

Volganef-139 adlı tankerin, Azak Denizi ile Karadeniz arasındaki Kerç Boğazı’nda, saatte 108 kilometre hızla esen rüzgara ve 5 metre boyundaki dalgalara yenik düşerek ikiye ayrıldığı, 13 kişilik mürettebatın birkaç saat içinde kurtarıldığı belirtildi.

Şiddetli fırtınaya dayanamayan 4 geminin daha bölgede sulara gömüldüğü, bu gemilerdeki 20’den fazla kişiden halen haber alınamadığı kaydedildi.
Yetkililer, Sovyetler Birliği döneminde inşa edilen tankerin sadece petrol taşımacılığında kullanılmak üzere tasarlandığını, şiddetli fırtınaya direnme gücü bulunmadığını söylediler.

Rus çevrebilimci Vladimir Slivyak, basına yaptığı açıklamada, olayın büyük bir çevre felaketine yol açabileceği uyarısında bulundu ve petrolün temizlenmesinin yıllar alabileceğini belirtti.

Fırtınada batan diğer 3 geminin ise binlerce ton sülfür taşıdığı bilgisi verildi.

milliyet

[LeVrEkCi]

haydaaa ne zaman olmuşki bu olay yandıkki yandık