Yorumları: 3,383
Konuları: 301
Kayıt Tarihi: 09-05-2006
AB İlk Defa Karadeniz'deki Balık Kotalarını Önerdi
Avrupa Komisyonu, Bulgaristan ve Romanya'nın birliğe katılmasından sonra ilk defa Karadeniz için balık kotalarını önerdi. Komisyon, iki ülke için 2008 kotaları, toplam olarak 90 ton kalkan ve 15 bin ton çaça balığı olarak saptandı.
Önde gelen Bulgar ve Romen balıkçılık uzmanlarının önerilerini dikkate alan Avrupa Komisyonu, ilk defa olarak AB'nin yeni devletlerinden Bulgaristan ve Romanya için Karadeniz balık kotalarını belirledi.
Komisyon'un balıkçılık ve deniz işlerinden sorumlu bölümüne göre, 2008 kotaları, 90 ton kalkan ve 15 bin ton çaça balığı olarak belirledi. Bu konuya ilişkin açıklamada Karadeniz'deki çaça balığı stoku çok iyi durumda iken kalkan stokunun yoğun avlama nedeniyle baskı altında olduğu bu nedenle daha düşük bir kota düzeyinin belirlendiği ifade edildi.
Bu arada, Bulgaristan ve Romanya'nın kalkan için belirlenen kotanın eşit biçimde paylaşılması öngörülürken çaba balığı kotası tahsis edilmedi.
-KARADENİZ'DEKİ BİLİMSEL ÇALIŞMALAR ARTIRILACAK
Öte yandan, Avrupa Komisyonu, Karadeniz'deki balık stoklarına ilişkin veri ve bilimsel araştırmaların artırılmasına ilişkin planların olduğunu da açıkladı. Karadeniz'deki bu yöndeki çalışmaların diğer AB suları ile kıyasla daha az olduğu kaydedildi. Komisyon, daha çok bilgi ve daha çok verinin, gelecekteki yıllarda diğer balık türleri için de kota önerilerinin yapılmasına yol açabileceğini kaydetti.
-TÜRKİYE'DEKİ TOPLANTI
Avrupa Komisyonu ayrıca, Karadeniz ülkeleri arasında avlama yönetimine ilişkin işbirliğinin teşvik edilmesine büyük önem verdiğini belirterek şöyle devam etti:
"Bu amaçla Komisyon, balıkçılık alanında bölgesel işbirliğini görüşmek üzere tüm Karadeniz ülkelerini bir araya getirmek amacıyla 2008 yılının başlarında Türkiye'de düzenlenecek uluslararası konferansı teşvik ediyor. Türkiye, Karadeniz Bölgesinde balıkçılıkta en büyük oyuncu ve filosu, halen tüm ticari avlamaların yüzde 85'ini sağlıyor.
Kaynak:Haberler
Yorumları: 3,383
Konuları: 301
Kayıt Tarihi: 09-05-2006
Hamsiye, doğal dengeyi korumak ve avlanma sezonunu uzatmak için gündüz avlanma yasağı getirildi.
İstanbul Balık Müstahsilleri Derneği İkinci Başkanı Abdullah Denizer, sektör ile işbirliği halinde getirilen yasak uygulamasının başarılı olması halinde, 1,5 aya düşen hamsi av sezonunun 5-6 aya kadar çıkacağını, Nisan ayına kadar hamsi yemenin mümkün olacağını söyledi.
A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, plansız avlama nedeniyle stoklarının azalmasını önlemek ve avlanma sezonunu uzatmak amacıyla, 19 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ ile hamsiye gündüz avlanma yasağı getirdi.
Buna göre, ava gidiş ve dönüş hariç, gırgır ağları ile hamsi avcılığı sadece 16.00–06.00 saatleri arasında yapılabilecek.
Belirtilen saatler dışında hamsi avlamak amacıyla gırgır ağları denizde bulundurulamayacak.
Uygulama ile hamsinin Türk denizlerinde kalma süresi uzatıldığı için, denizdeki diğer balıkların beslenmesi de kolaylaştırılmış olacak.
Bu gelecek dönemlerde, Karadeniz'deki balık popülasyonunun artışı açısından da önem taşıyor.
Bakanlık ayrıca, Türk teknelerine, Gürcistan'da hamsi avı yasağı da koydu.
Avlanma nedeniyle Türk gemilerine sorun çıkaran Gürcistan, avlanma potansiyeli olmadığı için zor duruma düşünce, iki ülke arasında ''acil'' balıkçılık anlaşması imzalanması için çalışmalar hızlandırıldı.
İstanbul Balık Müstahsilleri Derneği İkinci Başkanı Abdullah Denizer'in verdiği bilgiye göre, gündüz avlandığı zaman, deniz üzerindeki hareket ve gürültü nedeniyle, hamsi Türkiye sularından daha kısa sürede kaçıyor.
Önceden 5-6 aya kadar süren avlanma sezonu, gece-gündüz süren ''hızlı avcılık'' nedeniyle 1,5-2 aya kadar indi. Hamsinin Türkiye sularında daha fazla kalmasını, gündüz hareketini yavaşlatmak amacıyla, bu yıl ilk kez ''gündüz av yasağı'' getirilmesini istediklerini belirten Denizer, şöyle devam etti:
''Artık Akşam 16.00 ile sabah 6.00 arasında ağlar atılıyor. Balıkçı saat 6.00'da ağını attığı zaman, limana dönmesi 8,30'u buluyor. Bu saatten sonra denizin üzerinde gürültü olmadığı için balığın hareketi yavaşlıyor. Biz önceden Fatsa'da ava başladığımız zaman, 1 ay orada kalıyorduk. Ama şimdi, buradaki av 1-2 günde bitiyor. Oradan Ordu'ya, sonra Giresun'a geçiyoruz. Balıkçı teknesi sayısı da arttığı için gürültümüz de çok oluyor, sezon 1,5-2 ayda bitiyor. Bu yıl, balığın Türkiye sularında daha fazla kalmasını sağlamak amacıyla gündüz avı yasağı getirilmesini istedik. Önceden, Nisan'a kadar avlanabiliyorduk. Amacımız bunu tekrar gerçekleştirmek.''
Hamsinin ömrünün ortalama 3 yıl olduğunu, bu süreden sonra genellikle hamsinin öldüğünü anlatan Denizer, hamsinin 1. yıldan sonra yakalanması halinde, popülasyon açısından bir risk yaşanmayacağını da vurguladı.
Yakalanan balıkların karaya çıkarılması noktalarının da iyi düzenlenmesi ve kontrolün iyi yapılması gerektiğini anlatan Denizer, şu anda birkaç kontrol noktasının faaliyette olduğunu, bu nedenle yakalanan balık miktarının tam olarak kayda geçirilemediğini söyledi.
Gürcistan'da hamsi avı sorunu
Denizer'in verdiği bilgiye göre, Türkiye'den kaçan hamsi Gürcistan'a gidiyor ve bu ülke kıyılarında denizde bulunan ''derin kuyularda'' dinleniyor.
Normalde, bu kuyularda 15-20 gün kalan hamsinin tekrar Türkiye'ye dönmesi, bunun bir sezonda 1-2 tur yaşanması gerektiğini anlatan Denizer, ''Ancak gece-gündüz avlanma yaptığınız zaman, balık Gürcistan'dan tam dönmeye başladığında, biz av için üzerine çıkınca geri dönüyor. Türkiye sularına girmeden kaçıyor. Gündüz avcılığının yasaklanması, balığın Gürcistan'dan dönüşünü sağlamak açısından da yararlı olacak'' dedi.
Diğer taraftan, Gürcistan'ın hamsi avına kota uyguladığını, avlanma kotası olmadığı için de av kotası alan acentaların Türk gemilerini kullandığını anlatan Abdullah Denizer, şu bilgiyi verdi:
''Gürcistan'ın 4-5 yıl önce satışa çıkardığı kotayı 3-5 tane acenta almış. Bunlar, gelip Türk tekneleri ile anlaşma yapıyorlar. Kota bedelinin 10 bin 200 bin dolarını peşin istiyorlar. Ayrıca Türkiye'ye getirilen balık için de kasa başı ücret istiyorlar. Diğer taraftan bize avcılık garantisi de vermiyorlar. Geçen yıl, yakalanan balıkların 3'te 2'sinin Gürcistan'da satış zorunluluğu varken, sadece 3'te 1'i Türkiye'ye getirilebildi. Sadece balık unu fabrikalarında değerlendirilen balığın Gürcistan'daki alış fiyatı, Türkiye'den çok düşük. Hem balıkçı yakaladığı balığı çok düşük fiyata satmak zorunda kalıyor, hem de bu fabrikalar düşük maliyetli hammadde nedeniyle Türk balık unu fabrikaları ile haksız rekabet ediyor.
Avlanma yasakları konusunda da kesin bir takvim uygulanmıyor. İki ay avlanmak için giden tekneler, ancak 17 gün denize çıkabildi. Bu uygulamalar nedeniyle, geçen yıl giden 17 Türk teknesi, tekne başına 100 bin-200 bin dolar zararla döndü.''
İki ülke arasında balıkçılık anlaşması olmadığı için Gürcistan'ın istediği kuralı uyguladığını, Türk balıkçıların can güvenliğinin sağlanamadığını belirten Denizer, bunun üzerine, bu yıl, Gürcistan'a hamsi avı için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından tekne çıkışına izin verilmemesi yönünde karar alındığını bildirdi.
Denizer, bu uygulama sayesinde, Gürcistan'a kaçan hamsinin ne kadar sürede Türkiye'ye döneceğini de tespit edeceklerini kaydetti.
Hamsi diplomasisi
Denizer'in verilen bilgiye göre, geçen yıl Gürcistan'a giden Türk tekneleri, söz konusu kısıtlamalar nedeniyle, 300 bin ton hamsi avlayabilecek iken ancak 30 bin ton avlayabildi.
Türkiye'nin tekne çıkışına izin vermemesi üzerine Gürcistan'da kota alan acentaların zor durumda kaldığını, hükümeti zorladığını, önceki hafta Türkiye'ye gelen Gürcistan Başbakanı Zurab Nogaideli'nin ana görüşme konularından birinin de bu olduğunu anlatan Denizer, bunu üzerine geçen hafta Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları başkanlığındaki bir heyetin de bu ülkeye gittiğini kaydetti.
Görüşmelerde Türk heyetinin, ''balık avlanma kuralları konusunda bir kanun çıkarılarak, buna uygun olarak bir anlaşma imzalanmasını istediğini'' ifade eden Denizer, Gürcistan'ın şu anda bu konuda çalıştığını kaydetti.
Denizer, ''Gürcistan, istenilen kuralları koyarak can güvenliğimizi sağlarsa, Bakanlık da uygun görürse, biz ancak o zaman avlanmaya gideriz'' dedi.
Hamsi kasası standardı hazırlanıyor
Bakanlık bünyesindeki Su Ürünleri Danışma Kurulu'nun hamsinin sağlıklı koşullarda taşınmasını sağlamak üzere hamsi kasası standardı üzerinde de çalıştığını bildiren Abdullah Denizer, halen tahta ve plastik kasalara 17-18 kg hamsi konduğunu, balığın taşınma sırasında ezildiğini belirterek, kasa sınırının 12 kg'da tutulması, çabuk tahrip olduğu ve su çektiği için tahta kasa kullanılmaması konusunda çalıştıklarını söyledi.
Karadeniz'de Ukrayna açıklarında batan gemilerden denize dökülen petrol nedeniyle dip balıkları olan kalkan, mezgit gibi balıkların etkilendiğin belirten Denizer, hamsinin etkilenmediğini vurguladı.
Denizer'in verdiği bilgiye göre, hamsi avcılığı yapan 16-18 metrelik 40-50 tekne, 25-52 metrelik 100-150 tekne bulunuyor.
Kanun çıkarsa, avlanma kotası konabilecek
Diğer taraftan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın AB'ye uyum amacıyla çıkaracağı yeni Su Ürünleri Çerçeve Kanunu ile neslinin korunması için Türkiye'de avlanan balıkların yarısından fazlasını oluşturan, hamsi de dahil olmak üzere 10 balık için avlanma kotası konabilecek.
Halen TBMM'de komisyonlarda bulunan yasaya göre, balık neslinin korunması için en çok avlanan 10 balık türüne kota konması öngörülürken, sektörü kayıt altına almak için avlanan balıkların karaya çıkış noktaları da sınırlandırılacak.
Yeni düzenlemelerle AB'ye üyelik sonrasında, ''karşılıklılık'' esasına göre, AB balıkçılık gemilerine Türkiye açık denizlerinde avlanma olanağı getirilecek.
Taslakta, sürdürülebilir balık avcılığının sağlanması için hamsi, istavrit, sardalya, palamut, orkinos, lüfer, çinekopun da aralarında bulunduğu 10 balık türü için kota uygulanması öngörülüyor.
Kota uygulanacak diğer balık türleri bakanlık tarafından belirlenecek.
Zaman
* Y
Yorumları: 3,383
Konuları: 301
Kayıt Tarihi: 09-05-2006
Giresunlu balıkçılar hamsi avına kota istiyor.
Necipoğlu, yaptığı açıklamada, Karadeniz'de son iki yıldır hamsi avının bol geçtiğini, şu an Hopa'dan Ereğli'ye kadar olan bölgede hamsi avı yapılmakta olduğunu ve Karadeniz'de iki aya yakın sürede 40 bin tona yakın hamsi avlandığını hatırlattı.
Karadeniz'de havaların soğumaya başlamasıyla birlikte hamsinin sürüler halinde Türk karasularına yöneldiğini ifade eden Necipoğlu, şunları söyledi:
''Küçük sürüler halinde Zonguldak, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Hopa açıklarında avlanan hamsi miktarında son günlerde büyük artış oldu. Bir takım günde 50 ile 100 ton arasında hamsi avlıyor. Avlanan hamsinin ne yazık ki büyük miktarı olan tüketim fazlası, yöredeki balık unu ve balık yağı fabrikalarına gönderiliyor.
Hamsi bir gıda maddesidir. Karadeniz'de hamsi, balıkçının kazancı, fakir ve fukaranın ise aşıdır. Balık unu ve balık yağı fabrikalarına gönderilen hamsilere üzülüyoruz. Ana hamsi sürüsü, Karasu açıklarından Türk karasularına daha yeni giriş yaptı. Havalar soğuk olduğu sürece her geçen gün hamsi avı bollaşacak. Türkiye'de hamsi avına sınırlama getirilmeli. Bunu Karadeniz'e sınırı olan bazı ülkeler yaptı. Türkiye'de bunu mutlaka yapmalı.''
Hamsi avına gündüz getirilen yasak
Necipoğlu, hamsi avına bu sezon getirilen 'gündüz avlanma yasağının' olumlu sonuçlarını aldıklarını ifade ederken, ''Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığına teşekkür ediyoruz. Hamsi bir göç balığıdır, ne kadar üzerine fazla gidersen göçünü hızlandırırsın. Eğer hamsi avı gündüz yasaklanmasaydı, bugün avladığımız hamsiler şu an Gürcistan karasularında olacaktı. Hamsi avına gündüz getirilen yasağa tüm balıkçılarımızın uymasını istiyoruz'' diye konuştu.
Eyüp Kaptan: ''Para kazanamıyoruz''
Giresun Kumyalı Balıkçı Barınağında hamsi boşaltan Zaman 1 Balıkçı Teknesi kaptanı Eyüp Zaman da, Karadeniz'de hamsi avının bollaştığını ifade ederek, ''Karadeniz'de her yerde hamsi avlanıyor. Çok avlandığı için ucuza satılıyor. Tüketim fazlası ise balık unu ve yağı fabrikalarına çok düşük fiyattan veriliyor. Bol miktarda hamsi avlamamıza rağmen para kazanamıyoruz. Hamsi avına sınırlama getirilmeli'' dedi.
Balıkçı manav ve tezgahlarında 1-2 YTL'den satılan hamsinin kasasını 4 YTL'den sattıklarını belirten Zaman, ''Fiyatlar oldukça düşük, kazandığımız para mazot ve işçi masraflarına gidiyor'' ifadesini kullandı.
Zaman
Yorumları: 2,342
Konuları: 160
Kayıt Tarihi: 22-10-2006
AFALA yazdı:Balıkçı manav ve tezgahlarında 1-2 YTL'den satılan hamsinin kasasını 4 YTL'den sattıklarını belirten Zaman, ''Fiyatlar oldukça düşük, kazandığımız para mazot ve işçi masraflarına gidiyor'' ifadesini kullandı.
Zaman
Kilosu 20 kuruşa geliyor. Yani bir kilo hamsi: Bir sakız parası veya yarım ekmek parası. Bu fiyat hale giriş fiyatı mı? Böyleyse bedava veriyorlar demekki.
Yorumları: 3,383
Konuları: 301
Kayıt Tarihi: 09-05-2006
Evet hüseyin cok yazık yapacakları bir sey yok bindikleri dalı kesiyorlar ama ne yapsınlar ya hepsi motorları bağlayacaklar yada devam dıyecekler ve seneye bu balıktan bir sey beklemıyecekler
Yorumları: 2,342
Konuları: 160
Kayıt Tarihi: 22-10-2006
Öyleyse o zaman balığı yakalayanlar değilde satın alanlar kazanıyor.
Karadeniz fıkrası gibi !
|