Yorumları: 9
Konuları: 3
Kayıt Tarihi: 03-03-2013
Slm arkadaşlar ,pazar sabahı erkenden kalkıp kundu sahilindeki (trt stütyolarının girişi)yerimizi aldık.Gün ağarırken karides takılı olan oltalarımızdaki ufak tefek hareketler olsada güneşin yükselmesiyle havuza olta atıyor moduna girdik yine,pazar sabahı olduğu için balıkçılarda teke teker sahili kaplamaya başladı ,saatler süren bekleyişler sonucunda bir tane yavru mırmır yakalaya bildik stres atmaya geldiğimiz deniz yine bizi strese sokmuştu bile çoktan, olataları toplayıp direk balıkçılara bir göz atalım dedik ,yaklaşık 40 balıkçıya muhabbet ettik ve anladıkki antalayada mırmır sargoz çupra şehir efsanesiymiş, kundudan falezlere geçip bir nabız yoklayalım dedik evren büfenin arkasından konya altı garanti bankasının önüne kadar çoğu balıkçıyla konuştuk ve hiç birinin balık sepetinde kayda değer birşeye rastlayamadık, antalya ya gelirken netten yaptığım araştırmalarda herkez eşşek mırmırlarından,kundudaki adamı sürükleyen levreklerden ,konya altındaki baraküdalardan bahsediyordu,acaba ben gelemeden önce çok büyük bir doğa olayı yaşanıp balıklar öldümü, ege ve akdeniz kıyılarının çoğunda avlandım,göcek,dalaman,içmeler,taş ucu,silifke,karaburun,saroz,bukadar kısır denizi olan memleket görmedim, şu antalyalı üstatlardan biri elimden tutup avlaklarına götürsede yakalasak şu balıkları
Yorumları: 7,892
Konuları: 199
Kayıt Tarihi: 14-01-2006
Ufuk deniz balıkçılık biraz bilgi, biraz havanın denizin durumu birazda yemine bağlıdır ama asıl pay kısmet indir
Sana tavsiyem yılmadan aramalara devam derim  öğrenci iken çantama nevalemi doldurur sahil boyu uzun yürüyüşler yapardım (tabi ön bilgi ve araba ile geçerken oltacıları gördüğüm meraları hedef seçerdim) kim nerede hangi yemle nasıl araştırması sonunda malzemelerle nokta inişine geçerdim  .
500 metre ara ile iki farklı merada iki farklı yemle aynı balığı aldığımı ve diğer merada aynı yemin iş yapmadığını deneyerek yaşadım.
Malzemecilerde bir çok kez karşılaşırım 'ben olta almaya geldim' diyenler bilmeyen insanlardır. Boğazda derin akıntılı suda 60-90 atarlı kamış alanıda max 3-4 metre derinliği bulabilecek yerde çapari için 300 gr atarlı kamış alanınıda gördüm.
Sonuç olarak her yere ayrı kamış makina kombinasyonu, ayrı kanca yem ve bağlama şekli gereklidir.
Ben temiz kumsalda mırmır için kurşun sonrası yarım metre misina ucu kanca canlı tekeyi ikinci boğumdan öldürmeden atıp ufak çok ufak hareketlerle çekerek, zeminine güvenemediğim yerlerde ise üçlü klasik izmarit takımına boru kurdu takarak mırmır avlarından maximum verimi almışımdır. Kamış ve makina kombinasyonu ise her türlü hareketi alabilmek içinde her zaman hassas olanlarını tercih etmişimdir.
En önemli kriterin şu olsun deniz düz ve rüzgar arkanda ise termosla götürdüğün çayını yudumla denizin keyfini çıkar ve boşa zaman harcama ama deniz çırpıntılı dip hareketli ise önceliği balığa ver çünki mırmır minekop vb. balıklar karışan kumu severler
Rast gelsin.
Yorumları: 9
Konuları: 3
Kayıt Tarihi: 03-03-2013
MaVrUşGiL yazdı:Ufuk deniz balıkçılık biraz bilgi, biraz havanın denizin durumu birazda yemine bağlıdır ama asıl pay kısmet indir
Sana tavsiyem yılmadan aramalara devam derim öğrenci iken çantama nevalemi doldurur sahil boyu uzun yürüyüşler yapardım (tabi ön bilgi ve araba ile geçerken oltacıları gördüğüm meraları hedef seçerdim) kim nerede hangi yemle nasıl araştırması sonunda malzemelerle nokta inişine geçerdim .
500 metre ara ile iki farklı merada iki farklı yemle aynı balığı aldığımı ve diğer merada aynı yemin iş yapmadığını deneyerek yaşadım.
Malzemecilerde bir çok kez karşılaşırım 'ben olta almaya geldim' diyenler bilmeyen insanlardır. Boğazda derin akıntılı suda 60-90 atarlı kamış alanıda max 3-4 metre derinliği bulabilecek yerde çapari için 300 gr atarlı kamış alanınıda gördüm.
Sonuç olarak her yere ayrı kamış makina kombinasyonu, ayrı kanca yem ve bağlama şekli gereklidir.
Ben temiz kumsalda mırmır için kurşun sonrası yarım metre misina ucu kanca canlı tekeyi ikinci boğumdan öldürmeden atıp ufak çok ufak hareketlerle çekerek, zeminine güvenemediğim yerlerde ise üçlü klasik izmarit takımına boru kurdu takarak mırmır avlarından maximum verimi almışımdır. Kamış ve makina kombinasyonu ise her türlü hareketi alabilmek içinde her zaman hassas olanlarını tercih etmişimdir.
En önemli kriterin şu olsun deniz düz ve rüzgar arkanda ise termosla götürdüğün çayını yudumla denizin keyfini çıkar ve boşa zaman harcama ama deniz çırpıntılı dip hareketli ise önceliği balığa ver çünki mırmır minekop vb. balıklar karışan kumu severler 
Rast gelsin.
Haklısın hocam tecrübe vs vs vs olması gerekir,ama dün bütün bir şehir balıktan sınıfta kaldı yakalamaktan çok o meraların emektarlarıyla konustum,son zamanlarda iç açıcı bir av yapana rastlamadım,Dün denizde tatlı bir çalkantı vardı ,kesin levrek kıyıya gelmiştir diye söylendik aramızda gün ağarırken bir iki ufak asılma oldu başka bir şey yok,takım olarak iyi hazırlanırım her zaman ve o anki şartlara göre de takım tasarlıyacak kadar beceri kazandım ,yem seçimi olarakda teke mamun boru kurdu kullandık,4 kişi 6 adet olta bıraktık suya ,izmarit bile gelmedi.beklentilerimi karşılamadığı belkide benim beklentilerim yüksekti.
Yorumları: 5,885
Konuları: 137
Kayıt Tarihi: 01-07-2007
Eskilerin bir tabiri vardır 40 gün taban eti bir gün av eti  Bıkmadan çalışmaya devam ne zaman isterseniz küçükte olsa bir av organizasyonu deneyebiliriz
Yorumları: 6,298
Konuları: 143
Kayıt Tarihi: 19-11-2006
ufuk yılmak yok.benim genelde balıkavına gidip hava aldığım zamanlarda söylediğim gibi bir dahaki sefere inşallah.balık birazda nasip işidir,bazen öyle olurki balığa ne yapsan yediremezsin.yapacak bişey yok,bir dahaki sefereyi bir dene  inşallah bir dahaki sefere rastgelsin.
A▒N▒T▒A▒L▒Y▒A J▒İ▒G▒G▒İ▒N▒G
>((((0> ▒T▒E▒A▒M▒ ><((((0>
Yorumları: 20,389
Konuları: 290
Kayıt Tarihi: 21-02-2009
Yorumları: 8,918
Konuları: 138
Kayıt Tarihi: 01-07-2006
Ufuk canını hiç sıkmamalısın. Balığın av vermediği günler çok sıkça rastladığımız olaylardır.
Balığa giderken duyduğumuz heyecanın av olmayınca  yerini hüsrana bırakması bu işin cilvesidir.  Daha keyiflilerine
Yorumları: 9
Konuları: 3
Kayıt Tarihi: 03-03-2013
ALTAYLI yazdı:Ufuk canını hiç sıkmamalısın. Balığın av vermediği günler çok sıkça rastladığımız olaylardır.
Balığa giderken duyduğumuz heyecanın av olmayınca yerini hüsrana bırakması bu işin cilvesidir. Daha keyiflilerine
av günü öncesi ,içimde bir heycan bir heycan sabah olmuyor sanki,
avdan dönerkende ,''bidaha gelmem,harcadımız paraya kaç kilo levrek alırdık,balina çıkıyor deseler daha olta atmam,yok ya bu iş bize göre değil halı sahaya felan takılak,emekli olunca geliriz ,gibi sözlerle dönüyoruz.
Bir hafta geçiyor aradan, pazar ne yapalım beyler her kafadan farklı bir ses çıkıyor sonra bi bakıyoz yine balıktayız..
Kısır döngü gibi sürüyor
Yorumları: 9
Konuları: 3
Kayıt Tarihi: 03-03-2013
YaKaMoZ yazdı:Eskilerin bir tabiri vardır 40 gün taban eti bir gün av eti Bıkmadan çalışmaya devam ne zaman isterseniz küçükte olsa bir av organizasyonu deneyebiliriz
teklifin için saol uygun bir zamanda beraber ablanmayı isterim
Yorumları: 4,661
Konuları: 111
Kayıt Tarihi: 06-05-2006
sen antalya içinde balık bulamadın.biz izmirin 100 km.cıvarından bir şey bulamıyoruz.kaç haftadır sıfır çekip geliyoruz.bak bizim sesimiz çıkıyormu.bu iş artık piyango gibi oldu.ya çıkarsa deyip gidiyoruz.  hayalleri yeter...
|