11-12-2012, 14:11
dün zaten öğlen gibi uyandım başım öyle bir dönüyor öyle bir dönüyor anlatamam.su içiyorum yine sarhoş oluyorum.camdan dışarı bakıyorum hava berbat ,karanlık, yağurlu.ama evde duramazdım.ayılmalıydım.çok sıkı bir şekilde giyindim ve soluğu galata köprüsünde aldım..yağmur yağıyor ıslanıyorum.önce yemlik balık peşine düştüm kıraça güzel geliyordu tam şak şaklık tabiri caizse.hatta yarım gelen balıklar oldu buda dişli balığın habercisiydi.karaköye geçtim onurun yanına önce kaşık rapala çalışırız sonra yemliye döneriz diye.biraz rapala salladık ama kayde değer balık yoktu.isklanin sağna yemli yatırdık ordada bir şey yok tu.son kez köprüye bakalım dedik.eminönü tarafı orta kısımlarda ben denemeye başladım.onur açmamıştı beni seyretti biraz balık alamayınca ben gideyim kardeş dedi ve onu uğuladıktan sonra ilk balığımı aldım.saat 17.30 du.2 saat geçti ne gelen var ne giden..sonra sistemi değiştirdim ve üst üste 7 balık daha aldım.kaç tane kaçırdım..balıklar öyle sağlamki lüfere yaklaşmışlar kalınlar yani 2 tanesini zor yedim..dikkatimi çeken balık yem seçti.hamsi yedi istavriti 2 tanesine yedirebildim.hamsi fleto değilde kafasını ve kuyruğunu kesiyorsun3 iğneyi kuyruktan kafaya doğru işliyorsun.balık küt üstünde çok keyifliydi ama hanımdan gelen telefonla avcılığı 21 de bitirdim yok çok daha fazla tutulurdu.balık belli çok azaldı yoluna girdiler.biz yerli balıktan kısmetimizi alırız biraz daha..bu rada haliç galata çevresindeki deniz çamur gibi idi yine baraj kapaklarını açtılar sanırım..su iyi olsaydı belki balık daha iyi olurdu..saygılar.rastgele.
![Seerf Seerf](https://www.amatorbalikci.net.tr/images/smilies/2/seerf.gif)