Selamünaleyküm, arkadaşlar uzun zamandan beri kara avı bunun yanında da çok nadir balık avcılığı yapıyorum. Turna falan bizim oralarda Kızılırmak Kapulukaya barajında avlıyoruz ancak ben yayın avlayıp eskiden iyi bir balık avcısı olan babama götürmek istiyorum. Bunun içinde 1 aydır bilgi topluyorum. Ama okumuş olduğum bilgiler her sitede aynı bilgiler kopyalanmış, benim öğrenmek istediklerim bu ava gönül vermiş ve tecrübesini yaşamış insanların verebileceği gerçek bilgiler. Ben kızıl ırmak Kapulukaya barajında avlanacağım barajın içinde yada barajın üst başında ırmağın kendi yatağında avlanmam mümkün, üstadlardan öğrenmek istediğim konular şunlar;
- Barajda mı ırmak yatağında mı avlan malıyım?
- Oltayı atacağım yer ırmağın hangi özelliklerdeki bölgesi olmalı?
- Günü hangi saatinde olta atmalıyım?
- Canlı yemleri kancaya nasıl bağlamalıyım,
- yem attığım yere biraz kan gibi yada buna benzer hayvanı cezbedecek şeyler kullan mak doğrumudur?
en önemlisi bildiğim kadarı ile yayın gezerek değil daha çok bekleyerek avlana bir hayvan yani tembel, bu da demekki hayvanın bölgesini bulup o bölgeye oltamızı atmalıyız bu bölgeyi hangi dış etkenleri göz önünde bulundurarak belirlemeliyiz?
Bunları ustalarımızdan bir hikaye gibi dinlemek isteriz.
muratcım,aramızda tatlısu ustaları var.onlarla temasa geçersen yardımcı olurlar.yada biraz bekleyebilirsen senin çağrına mutlaka cevap verirler.tekrar hoş geldin kardeşim.
- Barajda mı ırmak yatağında mı avlan malıyım?
Yayın balığı tam anlamı ile derin dip yamaçlarının hakimidir. Yaşam alanı olarak derin, dibi çamurlu, hafif akıntı altı yerleri sever. Bu derinde yaşama alışkanlığı balığın boyuna göre hiyerarşik bir durum da oluşturur; balık ne kadar iri ise o kadar derine çekilir. Dibi çamurlu, balçık olan yerler taşlık kırmalık yerlere göre daha fazla yayın barındırır.
- Oltayı atacağım yer ırmağın hangi özelliklerdeki bölgesi olmalı?
Akıntılı suların kıvrım yerlerini çok sever.
- Günü hangi saatinde olta atmalıyım?
Sabah oldukça aktif olan ve gayet iyi av veren yayın aynı günün gecesinde pek aktivite göstermez. Yani aynı gün içinde ya sabah erken ya da akşam geç saatlerde aktiftir, hem sabah hem akşam aynı miktarda vuruş beklenmemelidir. Ay ve hava durumu kombinasyonu da yayının beslenme alışkanlıklarını etkiler. Genel olarak dolunaydan sonraki yani ayın ikinci çeyreği ve aysız döneme doğru olan zamanda hafif rüzgarlı havalarda daha iyi vuruş beklenebilir, dolunay ve durgun hava vuruşu azaltır. Ayın ilk çeyreğinde de ikincisi kadar olmamakla beraber iyi vuruş beklenebilir. İşin özünde yayının sıcakta daha aktif soğukta daha az aktif olduğu en doğru çalışan tespittir.
- Canlı yemleri kancaya nasıl bağlamalıyım,
Aşağıda resimde mevcut. Sırtından ya da ağzından takabilirsin.
- yem attığım yere biraz kan gibi yada buna benzer hayvanı cezbedecek şeyler kullan mak doğrumudur?
en önemlisi bildiğim kadarı ile yayın gezerek değil daha çok bekleyerek avlana bir hayvan yani tembel, bu da demekki hayvanın bölgesini bulup o bölgeye oltamızı atmalıyız bu bölgeyi hangi dış etkenleri göz önünde bulundurarak belirlemeliyiz?
Deneme yanılma yöntemiyle belirleyebilirsin. Ama yukarıda yazdıklarımdaki gibi dip yapısını vs.. göz önünde bulundurarak.
Koku yayın balığında çok önemlidir. Kan, ciğer, dalak, sabun gibi ağır kokular balığı cezbedecektir.
Rusan kardeşimi öncelikle um. Arkadaşlarımızdan alnan bilgiler ile, sitemizde de dolaşarak bilgilerini pekiştirmeni öneririm Böylece sezona iyice hazırlanmış ve sağlam avlarla burada buluşmuş oluruz.
Murat'cım merhaba ;
Gençliğimde 70 li ve 80 li yılların başlarında yayın avcılığı yapmıştım,o tarihlerde Atatürk orman çiftliği karşısındaki makilik alanda arıklar vardı burada bol miktarda solucan ve sülük çıkardı bunları sallama dediğimiz 75 veya 100 gr kurşunlu tekli büyük kancaya dört beş tane takarak ırmağın baraja karıştığı bölgede veya gölün derin koylarında akşam saat 20.00 civarında 5,6 tane oltayı onar metre aralıklarla atar,üzerlerinede zilleri takar sabaha kadar beklerdik,güneş doğduktan sonra da toplanır bi çeşme başında tava,ızgara ve güveç yapardık,gündüz yayın yakalanmazdı,birde küçük gümüş balığı tutar bunu sırtından takar canlı olarak suya atardık veya küçük kurbağa yakalar yine bunu arka bacağından ince iple kancaya bağlar yine canlı olarak atardık o yıllarda balık çok boldu 4,5 kiloluklarına kelebek derdik,büyüğünü yakaladığımızda küçükleri bırakırdık,umarım yardımcı olmuşumdur,iyi avlar dilerim.
Tüm üstadlarıma çok teşekkür ederim bu kadar hızlı cevaplar beklemiyordum. Akıntılı suyun kıvrımlı bölümlri denmiş kıvrımı bir hilal şeklinde düşünürsek hilalin dış kıyısınamı yoksa iç kıyısınamı oltamızı atmalıyız.