10-08-2009, 21:53
.
Eh sayılı günler çabucak bitti,,
Öğleden sonra hafiften elektriklenme başladı,
Pazartesi günü iş günü,,
Dozaj artıyor,
Uf,puf,,,
Çare,
Çare bizde;
Rotayı kartal’a çevirdim,
Saat 17:00 civarı,
Koçtaş’a gelmeden güçte olsa bir yer buldum,
Sağolsun iki kişi kalkıyordu,
Bulundukları yer set altı, taş koltuk gibi , suya yakın,
Yerleştim,
Kefal avlayanlar, avlamaya çalışanlar,,,
Ve de mezgitciler,
Zargana soruşturdum,
Kalem gibi ve seyrek dediler,
Zaten rüzgar da müsait değil,
İki avuç mıcır midye çıkardım,
Şamandralı hazırladım,
Belki bir umut diye,
Olmadı,
Boş durmayalım,
İki iğne’den ( 10 no siyah ) klasik bir dip takımı,
Kıyıdan on metreye kadar çırçır, kaya balığı ve horozbina,
Resimdeki martı yavrusunu tıka basa doyurdum,
Biraz uzun atış yapıp bir tava mezgit aldım,
Mezgit’i tavuğa çok güzel alıştırmışlar,
Bir daha gidersem ben de tavuk alacağım diye söz verdim kendime,
19:30’a kadar oyalandım,
Beklememin sebebi ise istavrit veya kraça,
Ama maalesef deneyenler olsa da alamadılar,
Bir de sağıma bir uçurtmacı geldi,
Size nasıl anlatsam,
Elinde eldiven,,
Bir salmış uçurtmayı, adaların üstünde,
Başı kalabalık devamlı,
Celal ağabeyimi hatırladım,,
Her sene ilkbahar ve sonbaharda beni ölçer,
hep boyumca “ ARMUT “ uçurtma yapar,
Üstüne şapıldak koyar,
Gözden kayboluncaya kadar ip salar,
Uçurtmayı Ceviz ağacına bağlar,
Beni de önüne oturtur ,
Uçurtmayı bırakırdı bana,
Özlemişim uçurtma uçurmayı,,,
Sağlıcakla kalın,
Not:
10,08,2009 akşam dönerken Karaköy iskeleye uğradım,
IZMARİT başlamış,
Ganjur’da var, Pabuç gibi olanda,
Saat 19 civarı capariye istavrit yapmaya başladı,,
.
Eh sayılı günler çabucak bitti,,
Öğleden sonra hafiften elektriklenme başladı,
Pazartesi günü iş günü,,
Dozaj artıyor,
Uf,puf,,,
Çare,
Çare bizde;
Rotayı kartal’a çevirdim,
Saat 17:00 civarı,
Koçtaş’a gelmeden güçte olsa bir yer buldum,
Sağolsun iki kişi kalkıyordu,
Bulundukları yer set altı, taş koltuk gibi , suya yakın,
Yerleştim,
Kefal avlayanlar, avlamaya çalışanlar,,,
Ve de mezgitciler,
Zargana soruşturdum,
Kalem gibi ve seyrek dediler,
Zaten rüzgar da müsait değil,
İki avuç mıcır midye çıkardım,
Şamandralı hazırladım,
Belki bir umut diye,
Olmadı,
Boş durmayalım,
İki iğne’den ( 10 no siyah ) klasik bir dip takımı,
Kıyıdan on metreye kadar çırçır, kaya balığı ve horozbina,
Resimdeki martı yavrusunu tıka basa doyurdum,
Biraz uzun atış yapıp bir tava mezgit aldım,
Mezgit’i tavuğa çok güzel alıştırmışlar,
Bir daha gidersem ben de tavuk alacağım diye söz verdim kendime,
19:30’a kadar oyalandım,
Beklememin sebebi ise istavrit veya kraça,
Ama maalesef deneyenler olsa da alamadılar,
Bir de sağıma bir uçurtmacı geldi,
Size nasıl anlatsam,
Elinde eldiven,,
Bir salmış uçurtmayı, adaların üstünde,
Başı kalabalık devamlı,
Celal ağabeyimi hatırladım,,
Her sene ilkbahar ve sonbaharda beni ölçer,
hep boyumca “ ARMUT “ uçurtma yapar,
Üstüne şapıldak koyar,
Gözden kayboluncaya kadar ip salar,
Uçurtmayı Ceviz ağacına bağlar,
Beni de önüne oturtur ,
Uçurtmayı bırakırdı bana,
Özlemişim uçurtma uçurmayı,,,
Sağlıcakla kalın,
Not:
10,08,2009 akşam dönerken Karaköy iskeleye uğradım,
IZMARİT başlamış,
Ganjur’da var, Pabuç gibi olanda,
Saat 19 civarı capariye istavrit yapmaya başladı,,
.
Niyazi - 1967 - 0+