Marmara Denizi kirlilik yüzünden yine alarm vermeye başladı. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nin yürüttüğü araştırmalarda Marmara'da son dönemde balık türleri ve miktarlarında önemli oranda azalma meydana geldiği tespit edildi.
Müsilaj denilen tek hücreli organizmaların yoğunlaşarak deniz dibini kapladığı anlaşıldı. Akademisyenler, acil önlem alınmadığı takdirde yakın zamanda Marmara'da balıkçılığın durma noktasına geleceğini vurguluyor.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, denizin hiçbir dönemde olmadığı kadar kirlendiğini ve canlıların hayatının tehlikede olduğunu belirtiyor.
Öztürk, "20 sene önce Marmara'da orkinos bile vardı. Kılıç ve kalkan balığı da bulunuyordu. Bu balıklar artık yok. Şimdi tutulan balık türlerinde ve miktarlarında ciddi azalmalar var. Diğer deniz canlılarının tür çeşitliliğinde de aynı durum söz konusu." bilgisini veriyor. Marmara Denizi'nin korunması konusunda bir yasa çıkarılması gerektiğini söyleyen Öztürk, kaçak balık avcılığı ile aşırı avlanmanın da sorunları artırdığını kaydediyor. Doç. Dr. Yelda Aktan ise kirlilik yüzünden denizin yüzeyinde müsilaj denilen canlıların türediğini anlatıyor. Ekosisteme zarar veren bu organizmaların balık ağlarını tıkadığına da dikkat çekiyor. Mühenna Kahveci23 Kasım 2008, Pazar
hep aynı şeyleri söylüyoruz ve söylemeyede devam edeceğiz doğaya zarar veren insanlardır para hırsı yüzünden denizlerimizi ve doğayı kirletiyoruz doğanın dengesini bozuyoruz bakalım nereye kadar gidecek bu süreç torunlarımız kitaplarda görebilecek denizin rengini balık çeşitlerini çok yazık.
Şerif Eren
YALOVA
Deniz benim için Hayattır.
=0RTAM SANAL AMA DOSTLUKLAR GERÇEK=
denizin kirlenmesi bence para hırsı değilde bilinçsizlik ve cahillikten geliyor.ben her zaman görüyorum kimini uyarıyorumda denize doğal olmayan şeyleri atmanın hiçbir anlamı yokken herkes atıyor.
sigarasını içen denize
kolasını bitiren denize
sigara paketleri denize
boş şişeler denize
gazeteler denize
eski misina ve çapariler denize
çekirdek poşetleri denize
yediği yemeğin poşeti denize
rapala kullandı kutusu denize ...vs çogaltılabilinir.
ee ozaman nasıl ön
ne geçileblecek ceza konulacak desemmm kime nasıl ceza olacak ancak ve ancak bilinçlendirme kampanyası başlatılması lazım.
hani bir dönem sigara kampanyaları vardı her dakika tv lerde iskeletler sigaranın zararları vs gösteriliyordu şimdide denizlerimizin değerini anlatan görseller devamlı tv lerde devlet bedevadan oynatsa gazetelere mecburi yazılar yazdırtsa aylarca üzerine gidilse okullarda denizleri koruma günü ilan edilse(abuk sabuk günler var bi ton birtanede güzel bir gün olsa)hatta okullarda senede 2 saat dersi verilse,ne bileyim aklıma gelmeyen birçok konuda ön plana çıkartılsa bence çok daha azalır denizlerin pisletilmesi olayı.
nihat abi tamamen sana katılıyorum.eğitimden kaynaklanan bir problem bencede,
biz orta okuldaydık,çok iyi hatırlıyorum,sahile inip sahildeki çöpleri toplamıştık.
okullarda belli zamanlarda böyle girişimler yapılsa,o çöpleri atan millet o öğrencileri görsede utansa,ne güzel olur,bu iş yasalaşmadıkça yaptırımı zor olur,
nihat abi paylaşım için teşekkürler.
Zaten Kanun çıkmazsa ve cezai müeyyideleri olmazsa çok zor önüne geçilebilir bu kirliliğin Balık baştan kokar lafı tam da cuk oturuyor bu durumda.Eğitim uzun vadeli ve geleceğin garantisi ancak kısa vadede "kanun" şart bence de .Yoksa kısa süre sonra daha pek çok tür yok olacak Ama sanırım bu biyolojik kirliliği yok etmek için o canlı ile beslenen başka bir canlının denizlerimize salınıverilmesi gerekebilir.Doğanın en güzel mücadele şekli de bu yöntem bana göre.Kimyasal mücadele yerine Biyolojik Mücadele .
" Çoğu zaman mesele Tanrı'nın ne olduğu değil , bizim onda ne gördüğümüzdür.Sevgi dolu olanlar merhameti görür , zalim olanlar şiddeti . Zeki olanlar aklı görür , aptal olanlar kör inancı , alimler bilimi görür , cahiller mucizeyi "
valla bizim insanımıza mustakmı demek lazım bilmiyorum bu kadar sorumsuzluk olmaz resimlerde görüyoruz balık haline gidin görün ne bulursa yer zaman dinlemeden tutuyorlar. güya boğazda ağ atmak yasak hiç kimse dinlemiyor valla sonrada balık kalmıyor diyoruz.balıkçılıkla ilgili bir merci bile yok televizyonda discoveride o yengeç avcılarını seyrediyorum adamlar zamanlarını bile geçirmiyorlar dur birazdaha tutayım yok.nerde bizde.