04-09-2007, 10:45
Biraz av biraz haber olacak
Pazar akşamustu istanbula balığa kilitlendim 2 gün gündüzlü geceli saat 5 gibi çıktım yola ilk ,işim izmarit olacaktı sonrası ALLAH KERİM. Tabii pazar olması sebebiyle yer gök mangalcı kaynıyordu 1m2 yer bulan atı vermiş mangalını bakıyköy sahilden başla eminönüne kadar tüm sahil şeridi gerçi oralarda işim olmazdı ama z.burnundan bir yarım saat rapala çekmek istemiştim nasılsa yolumun üstüydü neyse es geçtik oraları kıyı kıyı eminönüne kadar geldim köprü üzerinde baktım arabalar çekmiş bir boşluk bulup bende çektim küçük kamış vardı çocuğa aldığım fazla teferruata girmeden atı verdim köprü üzerinden ismarit 1 ad geldi birkaçda istavrit dedim yeter maksat yemli kontrol idi nereyi Yeniköyü çünkü daha önce orada bolca lüfer alındığını görmüştüm galata köprüsünden geçtim karaköye oraları biraz kolaçan edeyim dedim birde köprü altında arkadaşımız var takımcı onuda ziyaret ettim karaköydede aynı hafta sonucular izdiham halinde hiç sevmem aralara girmeyi hiç takım açmadım arkadaşın dükkanda 11-12 yi ettikten sonra boğaza doğru yol alacaktımki baktım karaköyde tanıdığım arkadaşlar yemli lüfere atmış illa dediler gel takıl eh acelem olmadığından 3-4 saatte orada durdum istavrit uğraşırsan gecede geliyor oradan lüfer takımlarına tık yoktu 01.2 02 gibi onları evlerine bırakıp doğru yeniköye gittim yemli takımları çıkartıp yemliye bakıcam sabah saatlerine kadar ama yem torbasını karaköyde unuttuğumu anladımbu arada yeniköyde 4-5 sandal çalışır vaziyette birşeyler yapıyordu ben düştüm yemlik peşine ama nafile lüferin kaynadığı yerde ne arar gerçi zamanda kısalmıştı sabaha birşey kalmamıştı rapala takımlarını hazırladım
teknelerin bulunduğu bölgeye birkaç atış yaptım ama akıntı felaket ilişkende oldukça fazla yani anlayacağınız zor bir oyun olacak biraz daha ileri gittim burun gibi bir yer ezan okunurken ben atışlara başladım makinamın misinasıda bitmişti istediğim uzaklık ve derinliği bulmak imkansızlaşmıştı makinanın altına dolgu olarak inşaat ipi sarmıştımki artık inşaat ipi makinadan çıkma gereği duyuyordu. Hava iyice aydınlandı teknelerde koptu geldi koptu geldi benimle tekne arasındaki mesafe 50 mt yok bile balık orada çekiyorlar görüyorum resmen 10 dk da bir balık alıyorlar hepside lüfer güvendiğim bir iki rapalamıda ilişkene taktım koptu gitti anladımki bu gün bize hayır yok saat 10 olmuştu topladım takımları denize girdim birazda kestirdikten sonra karaköye geri döndüm Akşam 6 ya kadarda orada takıldıktan sonra istoça malzeme alma niyetindeydim ama saat geç olmuştu kapatmışlardır diye düşündüm dükkanın kartı varmışki tel açıp kaçta kapıyacağını sordum 7 ye kadar buradayız dedi tamam dedim bekleyin geliyorum ama dedim sen şimdi beni tanımazsın ben diğer arkadaşla anlaşıyorduk bi şekil hani ben dedim uzun boylu falan filan adam tanımadı tabii dedi uzun boyluysan bugün 12 dev adamın maçı var kazanırlarsa sana dükkanın anahtarlarını veririm hehe neyse 7 ye 10 kala istoçta aradığım dükkana vardım telefonda konuştuğum adamı buldum başladım konuşmaya burada bulduğum malı niye karaköyde bulamıyorum diye mecburmuyum buralara gelmeye diye ayrıca istediğim malda yoktu bu arada görüştüğüm adam firmanın sahibiymiş arada bir gelirmiş iyide bir dostluk kurduk açtım bizim siteyi gösterdim adama tişörtümde üzerimdeydi sağolsun istediğim rapaladan Ankarada depoda 5 ad varmış onları getirtecek ayrıca ithalat siparişlerindede yokmuş onlarıda ithal edecek ayrıca banada 1 rapala hediye etti bunu mutlaka denememi söyledi levrek için
Evet bir gece bir gündüzde böyle geçti
not
adece ve sadece lüfer peşindeydim başka balıklarla hiç ilgilenmedim
Pazar akşamustu istanbula balığa kilitlendim 2 gün gündüzlü geceli saat 5 gibi çıktım yola ilk ,işim izmarit olacaktı sonrası ALLAH KERİM. Tabii pazar olması sebebiyle yer gök mangalcı kaynıyordu 1m2 yer bulan atı vermiş mangalını bakıyköy sahilden başla eminönüne kadar tüm sahil şeridi gerçi oralarda işim olmazdı ama z.burnundan bir yarım saat rapala çekmek istemiştim nasılsa yolumun üstüydü neyse es geçtik oraları kıyı kıyı eminönüne kadar geldim köprü üzerinde baktım arabalar çekmiş bir boşluk bulup bende çektim küçük kamış vardı çocuğa aldığım fazla teferruata girmeden atı verdim köprü üzerinden ismarit 1 ad geldi birkaçda istavrit dedim yeter maksat yemli kontrol idi nereyi Yeniköyü çünkü daha önce orada bolca lüfer alındığını görmüştüm galata köprüsünden geçtim karaköye oraları biraz kolaçan edeyim dedim birde köprü altında arkadaşımız var takımcı onuda ziyaret ettim karaköydede aynı hafta sonucular izdiham halinde hiç sevmem aralara girmeyi hiç takım açmadım arkadaşın dükkanda 11-12 yi ettikten sonra boğaza doğru yol alacaktımki baktım karaköyde tanıdığım arkadaşlar yemli lüfere atmış illa dediler gel takıl eh acelem olmadığından 3-4 saatte orada durdum istavrit uğraşırsan gecede geliyor oradan lüfer takımlarına tık yoktu 01.2 02 gibi onları evlerine bırakıp doğru yeniköye gittim yemli takımları çıkartıp yemliye bakıcam sabah saatlerine kadar ama yem torbasını karaköyde unuttuğumu anladımbu arada yeniköyde 4-5 sandal çalışır vaziyette birşeyler yapıyordu ben düştüm yemlik peşine ama nafile lüferin kaynadığı yerde ne arar gerçi zamanda kısalmıştı sabaha birşey kalmamıştı rapala takımlarını hazırladım
teknelerin bulunduğu bölgeye birkaç atış yaptım ama akıntı felaket ilişkende oldukça fazla yani anlayacağınız zor bir oyun olacak biraz daha ileri gittim burun gibi bir yer ezan okunurken ben atışlara başladım makinamın misinasıda bitmişti istediğim uzaklık ve derinliği bulmak imkansızlaşmıştı makinanın altına dolgu olarak inşaat ipi sarmıştımki artık inşaat ipi makinadan çıkma gereği duyuyordu. Hava iyice aydınlandı teknelerde koptu geldi koptu geldi benimle tekne arasındaki mesafe 50 mt yok bile balık orada çekiyorlar görüyorum resmen 10 dk da bir balık alıyorlar hepside lüfer güvendiğim bir iki rapalamıda ilişkene taktım koptu gitti anladımki bu gün bize hayır yok saat 10 olmuştu topladım takımları denize girdim birazda kestirdikten sonra karaköye geri döndüm Akşam 6 ya kadarda orada takıldıktan sonra istoça malzeme alma niyetindeydim ama saat geç olmuştu kapatmışlardır diye düşündüm dükkanın kartı varmışki tel açıp kaçta kapıyacağını sordum 7 ye kadar buradayız dedi tamam dedim bekleyin geliyorum ama dedim sen şimdi beni tanımazsın ben diğer arkadaşla anlaşıyorduk bi şekil hani ben dedim uzun boylu falan filan adam tanımadı tabii dedi uzun boyluysan bugün 12 dev adamın maçı var kazanırlarsa sana dükkanın anahtarlarını veririm hehe neyse 7 ye 10 kala istoçta aradığım dükkana vardım telefonda konuştuğum adamı buldum başladım konuşmaya burada bulduğum malı niye karaköyde bulamıyorum diye mecburmuyum buralara gelmeye diye ayrıca istediğim malda yoktu bu arada görüştüğüm adam firmanın sahibiymiş arada bir gelirmiş iyide bir dostluk kurduk açtım bizim siteyi gösterdim adama tişörtümde üzerimdeydi sağolsun istediğim rapaladan Ankarada depoda 5 ad varmış onları getirtecek ayrıca ithalat siparişlerindede yokmuş onlarıda ithal edecek ayrıca banada 1 rapala hediye etti bunu mutlaka denememi söyledi levrek için
Evet bir gece bir gündüzde böyle geçti
not
adece ve sadece lüfer peşindeydim başka balıklarla hiç ilgilenmedim
