Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
şansa bak !
#1
bir gün kankardeşim apoyla birlikte seferihisara gitmiştik ;
2 - 2,5 kg kadar kefal yakaladık mangalda yiyip içerken saat epey geç olmuştu. Bizim kafalar da çakırkeyif. saat 3,5 - 4 civarıydı. Misinaları toplamaya başlamıştık. yaklaşık 2 veya üç misina kalmıştı denizde ben Apo'ya: Bilader onları da sen toplayıver dedim. ( 20 tane falan olta atarız bütün gece bekleriz genelde, hespinde tuzlanmış sardalye olur ) Yaz günüydü, dolunay vardı tepemizde. Ben tam yatmaya hazırlanırken Apo: bilader boşluk var misinada bişey var dedi. 40 lık misina olan bir levrek oltasıydı o. Çek dedim takılmıştır bir yere 15 mt ya sallamıştık yada o kadar bile yoktu.
Seferihisardaki betonarme işgali yeni başladığı için denizle kıyı arasına önce bir set yapılmıştı. Yani iki tarafta da su vardı. bir balık yakalasak ya denize ya da 2-3 mt derinlikteki kıyıya yakın suya düşecekti. Ben tabi apar topar toplandım. Apo da soldan sağa doğru bomboş olarak misinayı topluyordu. Neredeyse sonuna kadar geldi, gelmiyor dedi. Bende çek kopar dedim. tam kenardaydı. Bir kaldırdı balık!; Yarısı geldi balığın yarısı yok daha bidaha asıldı: Koskocaman mıngri (yılan balıgı) canlı canlı mingri irkildik birden; hiç beklemiyorduk. Hemen kaptım bir taş kafasına vurdum. Bir daha derken balık öldü. Yoksa o kıvranmayla bizi suya düşürebilirdi.
Bacağımız kadar vardı. Heralde 10 kilodan fazladır. Baldır kadar da geniş.
Bide baktık bir mıngri bizim sardalyeyi yutmuş o da onu yutmuş ağzında küçük bir mıngri yoksa bizim oltaya geleceğinden değil. Belki küçük balık büyükten korktu da ondan o boşluğu yaptı bilinmez..
Attık biz balığı kenara yattık uyuduk. Sabah bir de baktık 2 adam omuzlamışlar zar zor taşıyorlar... İstemedik tabi bizimdir diye Ayıp olur..
saygılarımla paylaşmak istedim.
Bul
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi