Yorumları: 2,370
Konuları: 59
Kayıt Tarihi: 02-12-2006
Arkadaşlar Cengiz kaptandan duyduğum alamana tabirinin ne olduğu bilmiyordum ve bir araştırayım dedim. Sonra kendi adıma ilgi çekici bilgilere ulaşınca da sizlerle paylaşmak istedim.
1970 yıllarına kadar Karadeniz ve Marmara sahillerinde balıkçılar tarafından kullanılan Türkiye'ye has teknelerdir. Büyüklüklerine, bazı özelliklerine ve yörelere göre Alamana, Alamatra, Kancabaş, Baltabaş, Gagaburun, Gagalı, küçük boyda olanlar da (bir çifte, iki çifte) çırnık olarak adlandırılırlar.
1970 yıllarından sonra bu teknelerin yerlerine saçtan veya ahşap olarak yapılan daha büyük dizel motorlu balıkçı tekneleri kullanılmaya başlandı. Alamana kayıkları artık inşa edilmediği gibi eskilerinden de hiçbir örnek kalmamıştır. Alamana'ların her çeşit ahşap Türk tekneleri gibi ölçekli planları olmayıp, yapan ustaların kendi ustalarından intikal eden eğri (posta) döşek ve bodoslama şablonları kullanılarak inşa edilmişlerdir.
Not: Ahşap dergisinden alıntı yapılmıştır.
Yorumları: 2,370
Konuları: 59
Kayıt Tarihi: 02-12-2006
Bu da o dönemlerde alamananın nasıl kullanıldığını anlatan yazı.
Alamana iki kayıkla kullanılabilirdi. Büyük bir ağ olan alamanayla kıyıdan uzakta, 10-15 kulaç derinliğindeki sularda balık avlanırdı. Dikdörtgen olan alamana ağının genişliği 7,5-25 kulaç, uzunluğu 200-250 kulaç arasında değişirdi. Üst yakasında toplam ağırlığı 80 okka olan 1,000 parça mantar, alt yakasında da toplam ağırlığı 80 okka olan 1,000 parça kurşun bulunurdu. Gözlerinin büyüklüğü tutulacak balığın boyuna göre değişirdi. Her alamana kayığında kürekçilerden başka bir de boynacı, yani dümenci bulunur, reisle beraber alamana takımının 20 kişiyi geçtiği olurdu. Alamana ağının yarısı bir kayığa, diğer yarısı da öbür kayığa istiflendikten sonra, kayıklar kıç kıça getirilerek kama denen bir tahta parçasıyla birbirine raptedilir ve bu şekilde hareket edilirdi. Reis öndeki kayıkta bulunan albora denen direğe çıkıp gözcülük ederdi. Balık sürüsü gündüz deniz üzerindeki kıpırtılardan, gece de yakamozdan tespit edilirdi. Bu, büyük ustalık ve tecrübe gerektirirdi. Reisin sürüyü görünce “Mola!” diye bağırması üzerine kayıkları birbirine bağlayan kama çekilerek kayıklar ayrılır, ağa denizde bir çember çizdirerek balıklar kuşatılırdı. Balıkları ağın ortasına yöneltmek için denize kışkış taşı atılır, podima vurulur veya puntal çakılırdı. Podima vurmak tayfaların ayaklarıyla kayığın dibine vurarak gürültü yapmasıydı. Puntal adı verilen uzun bir sırıkla suya vurmaya puntal çakmak denirdi. Geceleri ise aynı amaçla ateş yakılırdı . Alamana özellikle palamut, torik veya lüfer avında kullanılırdı. Eylülde başlayan alamana avı, geçidin seyrine göre Kasım veya Aralık ayına kadar devam ederdi.
Alıntının yapıldığı yer : Sultanfishing
Yorumları: 569
Konuları: 43
Kayıt Tarihi: 23-04-2007
teşekkürler gürhan
o saatte uyumadığın bu bilgileri bize sunduğun için
Yorumları: 6,533
Konuları: 144
Kayıt Tarihi: 04-07-2006
Ahhh o alamanalarda ne balık tutardık biz
Yorumları: 40,692
Konuları: 1,884
Kayıt Tarihi: 21-12-2005
1970 lerden beri enteresan çok yeniymiş daha saç teknelerin yapılması.
teşekkürler gürhan emegine saglık
Yorumları: 4,310
Konuları: 155
Kayıt Tarihi: 13-04-2006
güzel paylaşım dostum teşekkür ederim eline sağlık.
Yorumları: 1,719
Konuları: 82
Kayıt Tarihi: 26-05-2006
paylaşım çok güzel ,bir şey daha öğrenmiş olduk teşekkürler.........
Yorumları: 1,564
Konuları: 32
Kayıt Tarihi: 29-09-2006
Benim gençliğimde çok vardı o teknelerden.
Yorumları: 1,372
Konuları: 32
Kayıt Tarihi: 25-04-2006
Güzel bilgiler. Paylaşım için teşekkürler Gürhan.
Yorumları: 8,543
Konuları: 276
Kayıt Tarihi: 13-05-2007
Kare bulmaca meraklısı arkadaşların sıkça karşılaştıkları kelimedir alamana. Genelde '' bir tür balıkçı teknesi '' şeklinde sorulur.
Detaylı bilgiyi de arkadaşımızdan almış olduk.Paylaşım için teşekkürler.