Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
boğulma kurtarma
#1
A- BOĞULMA

Suda boğulma, genelde nefes yollarına su girmesi ile meydana gelir ve havanın serbest geçiş yollarından akciğerlere ulaşması bloke edilerek oluşur. Kısaca, vücuttaki oksijen yetersizliğinden ileri gelen bir durumdur.

Boğulan bir kişi kurtarıldıktan sonra, oksijen yetersizliğini meydana getiren durum ortadan kaldırılmazsa, kurtarma amacına ulaşmış sayılamaz. Çünkü, kazazede kısa bir süre sonra solunumun durması, kan dolaşımının aksaması ve bilincinin kaybolması nedeniyle ölümle karşı karşıya kalacaktır.

Boğulan bir kazazedede görülen bulguları şöyle sıralayabiliriz:

Şuur kaybı,

Nefes alma zorluğu veya nefes alamama durumu,

Hızlı nabız atışı veya nabzın atmaması,

Boyun damarlarında şişme,

Kulaklar, burun, dudaklar ile el ve ayak parmaklarının mavimsi bir renk alması,

Yüzde ve gözlerde kızarıklık.

1 - Boğulan Bir Kişiye Yapılacak İlk Yardım



Boğulan bir kişiyi tedavi için yapılacak ilk yardım ise, kazazedenin kurtarılmasından hemen sonra suni solunuma hazırlanmasıdır. Kazazede bir kurtarma botuna veya can salına alındığında, eğer giyinik ise suni solunumu zorlaştıracak kuşak, kemer, jartiyer, kravat ve yakası ilikli gömlek gibi giysiler, süratle kişiyi rahatlatacak şekilde çıkarılmalı veya gevşetilmelidir.




  
Kazazedenin solunumunu engelleyen giysiler çıkarıldıktan sonra, yapılacak ilk hareket, kazazedenin ağzının açılmasını sağlamaktır. Suni solunuma başlanabilmesi için kazazedenin ağzının açılması ve ağzından eğer varsa suni solunumu engelleyici protez, takma diş gibi maddelerin çıkarılması ya da kum ve yosun dolma olasılığına karşı bir temizlemenin yapılabilmesi açısından son derece önemlidir.
Ancak, genelde baygın ve aynı zamanda boğaz bölgesinde kramp meydana gelmiş bir kazazedenin ağzının açılması ve çenelerinin aralanabilmesi oldukça güçtür. Bu gibi durumlarda öncelikle, çene kilitlenmesinin, dolayısıyla ağzın nasıl açılabileceğinin iyi bilinmesi gerekir.
[attachment=5140]


Yöntem                                                                            

Boğulan bir kazazedenin ağzının açılmasını sağlamak için kazazede sırt üstü yatırılmalı ve kurtarıcı baş ucunda diz çökerek iki elini kazazedenin yanaklarını avuçlayacak şekilde başının iki yanına koymalıdır. Daha sonra, iki elinin baş parmaklarını uç uca gelecek şekilde kazazedenin çenesi üzerine koyarak, diğer parmaklarıyla kulak memesinin altından çene kemiğinin köşe yaptığı yeri içine almak üzere, alt çene kemiği ile boğaz boşluğunu kavramalıdır. Kurtarıcı baş parmaklarıyla basınç yapıp, çene kemiğini sıkarak kolaylıkla kazazedenin çenesinin açılmasını sağlayabilir.



Suni solunum:

1. Çenenin kaldırılması ve başın geriye doğru eğilmesi ile nefes yolunun açılması.

2. Veya başın geriye doğru eğilmesi ve boynun alttan kaldırılması.

3. Eğer boyunda bir kırıktan şüpheleniyorsanız, boynu kımıldatmaksızın veya başı eğmeksizin yavaşça çeneyi ileriye doğru itilmesi ile solunum yolunu açınız.

4. Parmağınızı kullanarak yabancı maddeleri veya nefes vermeği engelleyen diğer şeyleri temizleyiniz.

5. Kazazedenin nefes alışını dinle, gör ve hisset. Eğer nefes almıyorsa kazazedenin burun deliklerinin ikisini birlikte kapatınız.

6. Kazazedenin ağzı ile kendi ağzınızı sızdırma olmayacak şekilde üst üste getiriniz.

7. Her nefesten sonra kazazadenin ağzından kendi ağzınızı hafifçe kaldırınız.

8. Eğer kazazede nefes almaya başlamışsa, güğsünü ve karnını izleyiniz. Oldukça pasif olarak nefesi dışarı verir.



3 - Dilin Tesbit Edilmesi

Suni solunuma başlanılmadan önce dikkat edilmesi gereken çok önemli bir husus da, dilin tesbit edilmesidir. Suyun nefes borusuna girmesini engellemek için, bölgeyi tıkamış bulunan gırtlak krampının açılabilmesi ancak, dilin normal durumuna döndürülebilmesi ile mümkündür. Bu nedenle, gırtlağın nefes borusunu otomatik olarak kapatıcı krampını çözmek ve kazazedenin nefes alabilmesini sağlamak için, mutlaka dilin dışarı çıkarılarak tesbit edilmesi yerinde bir hareket olacaktır.

Dilin yeniden nefes borusunu kapatmasını önlemek de ayrı bir önem taşır. Dil kaygan bir durumda ise, mendil veya bir bez parçası ile tutularak, küçük bir tahta parçasını (l-2cm eninde) ya da bir bez parçasını kazazedenin azı dişleri arasına, eğer azı dişleri yoksa, azı dişlerinin bulunduğu diş etlerinin arasına koyarak, dil tesbit edilmelidir.

Kazazedenin ağzı açılıp temizlendikten ve dili tesbit edildikten sonra, zaman kaybedilmeden suni solunuma başlanılmalıdır. Kazazedeyi kurtarmanın zamana bağlı olduğu hiç unutulmamalıdır. Kazazedenin boğulma sırasında yuttuğu suyu akciğerlerin dışına preslemeyi asla denememek gerekir. Nefes yollarındaki serbest su miktarı önemli değildir.



4 - Hayat Öpücüğü İle Suni Solunum



a) Ağızdan Ağıza Suni Solunum

Boğulmuş bir kazazede kurtarıcı tarafından bir can salı ya da kurtarma botuna çıkarıldığında, öncelikle suni solunuma hazırlayıcı önlemler alınmalı ve sonrasında kazazedenin başı tamamen geriye (nefes borusu düz bir hat oluşturacak şekilde) yatırılmalıdır.
[attachment=5140]

Kazazedenin dili, kurtarıcının baş parmağı ile damağına yapıştırılarak aynı elin diğer parmaklarıyla alt dudağını sarmalı ve diğer eli kazazedenin yandan burun deliklerini kapatmalıdır.
Kurtarıcı, ağzını kazazedenin ağzına dayayarak ve kazazedenin dudaklarını tuttuğu parmaklarını sıkarak, kuvvetle havayı kazazedenin ağzına üflemelidir. Bu işlem sırasında kurtarıcı nefes verdikten sonra, başını yana çevirerek ağzını çekmeli, nefes almalı ve tekrar kazazedenin ağzına havayı üflemelidir. Kazazedenin nabzı boynundan kontrol edilmeli ve nabız atıyorsa, nefes yardımına her 5 saniyede bir olmak üzere devam edilmelidir.

  

A- BOĞULMA

Suda boğulma, genelde nefes yollarına su girmesi ile meydana gelir ve havanın serbest geçiş yollarından akciğerlere ulaşması bloke edilerek oluşur. Kısaca, vücuttaki oksijen yetersizliğinden ileri gelen bir durumdur.

Boğulan bir kişi kurtarıldıktan sonra, oksijen yetersizliğini meydana getiren durum ortadan kaldırılmazsa, kurtarma amacına ulaşmış sayılamaz. Çünkü, kazazede kısa bir süre sonra solunumun durması, kan dolaşımının aksaması ve bilincinin kaybolması nedeniyle ölümle karşı karşıya kalacaktır.

Boğulan bir kazazedede görülen bulguları şöyle sıralayabiliriz:

Şuur kaybı,

Nefes alma zorluğu veya nefes alamama durumu,

Hızlı nabız atışı veya nabzın atmaması,

Boyun damarlarında şişme,

Kulaklar, burun, dudaklar ile el ve ayak parmaklarının mavimsi bir renk alması,

Yüzde ve gözlerde kızarıklık.

1 - Boğulan Bir Kişiye Yapılacak İlk Yardım



Boğulan bir kişiyi tedavi için yapılacak ilk yardım ise, kazazedenin kurtarılmasından hemen sonra suni solunuma hazırlanmasıdır. Kazazede bir kurtarma botuna veya can salına alındığında, eğer giyinik ise suni solunumu zorlaştıracak kuşak, kemer, jartiyer, kravat ve yakası ilikli gömlek gibi giysiler, süratle kişiyi rahatlatacak şekilde çıkarılmalı veya gevşetilmelidir.




  
Kazazedenin solunumunu engelleyen giysiler çıkarıldıktan sonra, yapılacak ilk hareket, kazazedenin ağzının açılmasını sağlamaktır. Suni solunuma başlanabilmesi için kazazedenin ağzının açılması ve ağzından eğer varsa suni solunumu engelleyici protez, takma diş gibi maddelerin çıkarılması ya da kum ve yosun dolma olasılığına karşı bir temizlemenin yapılabilmesi açısından son derece önemlidir.
Ancak, genelde baygın ve aynı zamanda boğaz bölgesinde kramp meydana gelmiş bir kazazedenin ağzının açılması ve çenelerinin aralanabilmesi oldukça güçtür. Bu gibi durumlarda öncelikle, çene kilitlenmesinin, dolayısıyla ağzın nasıl açılabileceğinin iyi bilinmesi gerekir.




2 - Boğulmuş, Kurtarılmış Bir Kazazedenin Ağzının Açılmasında Uygulanacak Yöntem                                                                            

Boğulan bir kazazedenin ağzının açılmasını sağlamak için kazazede sırt üstü yatırılmalı ve kurtarıcı baş ucunda diz çökerek iki elini kazazedenin yanaklarını avuçlayacak şekilde başının iki yanına koymalıdır. Daha sonra, iki elinin baş parmaklarını uç uca gelecek şekilde kazazedenin çenesi üzerine koyarak, diğer parmaklarıyla kulak memesinin altından çene kemiğinin köşe yaptığı yeri içine almak üzere, alt çene kemiği ile boğaz boşluğunu kavramalıdır. Kurtarıcı baş parmaklarıyla basınç yapıp, çene kemiğini sıkarak kolaylıkla kazazedenin çenesinin açılmasını sağlayabilir.



Suni solunum:

1. Çenenin kaldırılması ve başın geriye doğru eğilmesi ile nefes yolunun açılması.

2. Veya başın geriye doğru eğilmesi ve boynun alttan kaldırılması.

3. Eğer boyunda bir kırıktan şüpheleniyorsanız, boynu kımıldatmaksızın veya başı eğmeksizin yavaşça çeneyi ileriye doğru itilmesi ile solunum yolunu açınız.

4. Parmağınızı kullanarak yabancı maddeleri veya nefes vermeği engelleyen diğer şeyleri temizleyiniz.

5. Kazazedenin nefes alışını dinle, gör ve hisset. Eğer nefes almıyorsa kazazedenin burun deliklerinin ikisini birlikte kapatınız.

6. Kazazedenin ağzı ile kendi ağzınızı sızdırma olmayacak şekilde üst üste getiriniz.

7. Her nefesten sonra kazazadenin ağzından kendi ağzınızı hafifçe kaldırınız.

8. Eğer kazazede nefes almaya başlamışsa, güğsünü ve karnını izleyiniz. Oldukça pasif olarak nefesi dışarı verir.



3 - Dilin Tesbit Edilmesi

Suni solunuma başlanılmadan önce dikkat edilmesi gereken çok önemli bir husus da, dilin tesbit edilmesidir. Suyun nefes borusuna girmesini engellemek için, bölgeyi tıkamış bulunan gırtlak krampının açılabilmesi ancak, dilin normal durumuna döndürülebilmesi ile mümkündür. Bu nedenle, gırtlağın nefes borusunu otomatik olarak kapatıcı krampını çözmek ve kazazedenin nefes alabilmesini sağlamak için, mutlaka dilin dışarı çıkarılarak tesbit edilmesi yerinde bir hareket olacaktır.

Dilin yeniden nefes borusunu kapatmasını önlemek de ayrı bir önem taşır. Dil kaygan bir durumda ise, mendil veya bir bez parçası ile tutularak, küçük bir tahta parçasını (l-2cm eninde) ya da bir bez parçasını kazazedenin azı dişleri arasına, eğer azı dişleri yoksa, azı dişlerinin bulunduğu diş etlerinin arasına koyarak, dil tesbit edilmelidir.

Kazazedenin ağzı açılıp temizlendikten ve dili tesbit edildikten sonra, zaman kaybedilmeden suni solunuma başlanılmalıdır. Kazazedeyi kurtarmanın zamana bağlı olduğu hiç unutulmamalıdır. Kazazedenin boğulma sırasında yuttuğu suyu akciğerlerin dışına preslemeyi asla denememek gerekir. Nefes yollarındaki serbest su miktarı önemli değildir.



4 - Hayat Öpücüğü İle Suni Solunum



a) Ağızdan Ağıza Suni Solunum

Boğulmuş bir kazazede kurtarıcı tarafından bir can salı ya da kurtarma botuna çıkarıldığında, öncelikle suni solunuma hazırlayıcı önlemler alınmalı ve sonrasında kazazedenin başı tamamen geriye (nefes borusu düz bir hat oluşturacak şekilde) yatırılmalıdır.




  
Kazazedenin dili, kurtarıcının baş parmağı ile damağına yapıştırılarak aynı elin diğer parmaklarıyla alt dudağını sarmalı ve diğer eli kazazedenin yandan burun deliklerini kapatmalıdır.
Kurtarıcı, ağzını kazazedenin ağzına dayayarak ve kazazedenin dudaklarını tuttuğu parmaklarını sıkarak, kuvvetle havayı kazazedenin ağzına üflemelidir. Bu işlem sırasında kurtarıcı nefes verdikten sonra, başını yana çevirerek ağzını çekmeli, nefes almalı ve tekrar kazazedenin ağzına havayı üflemelidir. Kazazedenin nabzı boynundan kontrol edilmeli ve nabız atıyorsa, nefes yardımına her 5 saniyede bir olmak üzere devam edilmelidir.




b) Ağızdan Buruna Suni Solunum

Bu uygulamaya benzer diğer bir uygulamada da kurtarıcı, kazazedenin ağzını bir eliyle kapatarak, ağzını kazazedenin burnuna yapıştırıp havayı üflemek yoluyla suni solunumu gerçekleştirebilir.

Bugün asıl benimsenmiş olan uygulama, bu şekilde yapılanıdır. Çünkü, doğrudan akciğerlere oksijen gönderebilme olanağı, bu uygulama ile daha fazla ve daha kolaydır. Ayrıca, zamanın çok değerli olduğu bu gibi durumlarda yöntemin uygulama kolaylığı olması tercih nedenidir. Her iki uygulamada da, kurtarıcının kazazedeye verdiği her nefeste, kazazedenin göğsü şişiyorsa uygulamanın doğru yapıldığı söylenebilir.
"Hayat Öpücüğü" olarak adlandırılan bu suni solunum yönteminde, bütün işlemler yapılırken unutulmaması gereken çok önemli bir durum da kazazedenin kalbinin atıp atmadığının kontrolüdür. Kazazedenin kalbinin fonksiyonelliğini yitirmesi, kurtarma açısından önemli bir durum değildir.

Ancak suni solunuma başlanılmadan önce mutlaka bilinmesi gereklidir. Bunun için de, nabız kontrol edilerek veya kalp atışları dinlenerek, kalbin atıp atmadığı kontrol edilmelidir.
[attachment=5142]

Boğulan bir kazazedenin suni solunuma başlanılmadan önce yapılan kontrolde kalbinin atmadığı tesbit edilmişse, bu durumda kurtarıcı kazazedeye bir yandan suni solunum yaptırırken, diğer yandan da kalp masajına başlamalıdır. Kurtarıcı yalnız başına kurtarma işlemini gerçekleştirecek ise, suni solunum sırasında her nefes verişinden sonra beş defa da kalbin üzerinde bir eli diğer elinin üstüne bindirilmek koşuluy!a, göğüsten baskı yöntemiyle kalp masajına başlamak zorundadır.

Kalp masajı için, göğüs kafesinin bittiği yer parmaklar yardımı ile bulunur ve diğer avuç ile bu parmakların hemen üzerine yerleştirilir.Kollar gergin tutularak ve dirsekler bükülmeden vücut ağırlığı da verilerek, kazazedenin göğsü 4-5 cm kadar aşağıya omurgaya doğru bastırılır. Eğer kazazede yaylanan, yumuşak bir yerde yatıyorsa, sert bir zemin üzerine yatırılmalıdır. (Can salındaki bir kazazede için salın tabanına yatan bir kişinin üzerine yatırılmalıdır.) Birden fazla kurtarıcının bulunduğu durumlarda, bir kişi dakikada 12 kez suni solunum yaparken diğeri de düzenli olarak dakikada 60 kez kalp masajı yapmalıdır.

Bütün bu işlemler, ilk üç dakika içersinde yapılmalıdır. Eğer kazazedenin göz bebeği küçülüyorsa, kazazede hayata dönüyor, yapılan ilk yardım faydalı oluyor demektir. Bu işlemlere kazazedenin nabzı, nefes alması ve rengi düzelene, göz bebekleri küçülene ve normal kalp atımları başlayana kadar devam edilmelidir. Suni solunum ve kalp masajı gerekirse aralıksız ve aynı tempoda 3-4 saat sürdürülmelidir. Ancak, 5-6 saat süren suni solunum uygulamasından sonra, normal hayata dönen kazazedelere de rastlanmıştır. Sürenin uzun olması nedeniyle bu işlemin birden fazla kişinin yardımıyla yapılması gerekir.

Boğulan bir kişi her zaman aşın ısı kaybı (hipotermi) olayıyla karşı karşıyadır. Bu nedenle düşen vücut ısısının yeniden eski haline dönmesinin sağlanması, ya da daha fazla ısı kaybının önlenmesi için, kazazedenin üzerinin battaniye veya bulunabilen örtülerle sarılması gereklidir.

Yeni boğulmuş, kurtarılmış ve hayata döndürülmüş bir kazazede çok iyi durumda bulunsa bile, hala tehlikede olduğunun unutulmaması gerekir. Çünkü kazazedenin akciğerleri ve diğer organları boğulma sırasında yuttuğu sudan dolayı hasar görmüş olabilir. Bu nedenle, öncelikle tıbbi bir rehbere baş vurulmalı ve kazazedenin hayati tehlikeyi tamamen atlatabilmesi için vücudunda bulunan suyun aşağıdaki yöntemlerden birisiyle atılmasına çalışılmalıdır.
5 - Boğulmuş, Kurtarılmış ve Hayata Döndürülmüş Bir Kazazedenin Vücudundaki Suyun Boşaltılmasında Uygulanacak Yöntemler            
a) Silkeleme Yöntemi İle Su Boşaltma Uygulaması

  Bu uygulama sırasında kazazede yüz üstü pozisyonda yere yatırılmalıdır.

Kurtarıcı, yüzü kazazedenin baş tarafına dönük ve ayakta olarak kazazedeyi ayakları arasına alarak, kalça kemiklerinden tutmalıdır. Yerden 50-60 cm. kadar kaldırarak hafifçe silkelemeye başlamalı ve bu uygulama 20-25 defa tekrarlanmalıdır.

Uygulama esnasında kurtarıcı kazazedenin başının yere çarpmamasına dikkat etmelidir.
[attachment=5143]


b) " L " Konumuna Getirme Yöntemi İle Su Boşaltma Uygulaması

Bu uygulamada, kazazede sırt üstü yere yatırılarak kolları vücuda yapıştırılır. Başı ise sağ veya sol tarafa çevrilip, geriye doğru çekilerek nefes borusunun düz bir hat oluşturması sağlanır. Daha sonra kazazedenin ayaklarından tutularak birleştirilip, dizlerinin bükülmemesi sağlanarak vücutla 90°lik açı yapacak şekilde kaldırılır. L şeklini alan kazazedenin kurtarıcı tarafından tutulan ayaklarından başına doğru ve başından ayaklarına doğru indirme, kaldırma (tulumba çekme) hareketi 20-30 defa tekrar edilerek mevcut suyun   boşaltılması sağlanır.
[attachment=5144]6 -
"Hayat Öpücüğü" Uygulaması Dışında Diğer Suni Solunum Yöntemleri                                                                                          

Ağızdan ağıza veya ağızdan buruna yöntemi olan "Hayat Öpücüğü" uygulaması dışında başka suni solunum yöntemleri de vardır. Bunlar sırasıyla;




a) Schaffer uygulaması,

b) Holger - Nielsen uygulaması,

c) Silvester uygulaması,

d) Kolrausch uygulaması,

e) Thomson uygulaması yöntemidir.

Ayrıca kombine olarak uygulanabilen yöntemler ise;

i) Schaffer - Holger - Nielsen kombinesi ve

ü) Silvester - Howard kombinesidir.
Bu uygulamaları sırasıyla incelemek gerekirse:

a)SchafferUygulaması
[attachment=5145]
Kazazede yerde yüz üstü pozisyonu aldırılarak kollarından biri başının altına, diğeri ise yana uzatılacak şekilde yatırılır. Kazazedenin başı, altındaki kolun üzerinde yana çevrilmiş durumdadır. Kurtarıcı, yüzü kazazedenin başına doğru ve kazazedenin bacakları kendi bacakları arasında kalacak şekilde dizleri üzerine çökmüştür. Kurtarıcı ellerinin avuç içlerini kazazedenin kürek kemiklerinin yaklaşık 5-10 cm aşağısına gelecek şekilde sırtına koymuştur.
b) Halger - Nielsen Uygulaması
[attachment=5146]


Bu uygulama sırasında, kazazede yüzüstü pozisyonda düz bir zemine yatırılır. Kazazedenin başı yana çevrilerek, üst üste kavuşturulan ellerinin üzerine konulur. Kurtarıcı, kazazedenin başucunda, diz çökerek uygulama konumuna geçmiştir. Ellerini kazazedenin sırtındaki kürek kemikleri üzerine yerleştirerek, bu bölgeye basınç uygulamasına başlar. Uygulama, kurtarıcı 1001 sayısını söyleyerek kazazedenin sırtına ellerini koymasıyla başlar. Sırt bölgesine yaptığı basınçla 1002 sayısını sayar ve sırttaki basıncı azaltarak 1003 sayısını sayar. Kazazedeyi bükülü kollarının dirseklerine yakın olan kısmından tutarak ve göğsünü yerden kaldırmadan 1004 sayısını söyleyerek kazazedenin kollarını yerden yukarı doğru çeker. Bu hareketle kazazedenin nefes alması sağlanır. Bu uygulama 4 saniyelik aralıklarla aynı şekilde suni solunuma devam edilerek tatbik edilir.

Bazı sakıncaları nedeniyle, genelde çocuklara uygulanması tavsiye edilmez.
c) Silvester Uygulaması
[attachment=5147]

Bu uygulama sırasında kazazede sırt üstü konumda yere yatırılır ve kürek kemikleri altına 10 cm.lik bir yastık konulmuştur. Kurtarıcı, kazazedenin başı bacakları arasında olacak şekilde; dizleri üzerine oturmuştur. Kazazedenin başı, kurtarıcının bacakları ile sıkıştırılmayacak şekilde sağ ya da sol tarafa çevrilidir. Suni solunumu uygulayan kurtarıcı, kazazedenin göğsü üzerinde bileklerini kavrayarak dışa ve yukarıya doğru (yani, kendisine doğru) çeker ve kazazedenin avuç içlerini yere bastırır. Bu uygulamada amaç, kazazedenin göğüs hacmini genişleterek içine hava dolmasını sağlamaktır.

Daha sonra kurtarıcı kazazedenin açılmış bulunan kollarını göğsü üzerine tekrar yönelterek başlangıç konumuna getirir ve kazazedenin tuttuğu el bileklerine belirli bir basınç uygulayarak göğsü üzerine abanır. Bu uygulamadan amaç, göğüs hacmini daraltmak ve daha önce aldırılan havanın dışarıya verilmesini sağlamaktır
Suni solunumu yaptıran uygulayıcı, söz konusu kol hareketlerini (kolları açma ve göğüs üzerinde basınçla kapama) 5 saniyede olmak üzere 1 dakikada toplam 10-12 defa tekrarlanmalıdır.
d) Kolrausch Uygulaması
[attachment=5148]
Bu suni solunum yöntemi, daha çok kazazedenin herhangi bir yerinde yara veya travma meydana geldiği durumlarda, bu bölgelere zarar vermeden uygulama yapmağa olanak sağlayan bir yöntemdir.

Uygulama sırasında kurtarıcı, yaralı veya travmalı bölgeye ilk yardımı yaptıktan sonra, kazazedeyi yaralı tarafı üzerine ve yara yeri beslendikten ya da sarıldıktan sonra yatırmalıdır. Yatırıldığı taraftaki kolu uzatılarak, başı bu kolun üzerine konulmalıdır.

Kazazedenin yattığı tarafın karşıtındaki bacak kalça ile 90° açı yapacak şekilde kıvrılır. Bu pozisyonun kazazedeye aldırılmasının amacı, yüzüstü dönmesinin engellenmesidir. Kurtarıcı bu uygulamada kazazedenin arkasında diz çökmüştür.

Uygulama sırasında, kazazedenin yukarıda olan kolunu kurtarıcı iki eli ile tutar ve kazazedenin vücuduyla dik açı yapacak şekilde kaldırır. Bu kol daha sonra göğüse paralel olarak yatırılır. Böylece kol açıldığında genişleyen göğüs hacmiyle birlikte alınan hava, yatırıldığında göğüs hacminin daralmasıyla dışarıya atılmış olur.

Kalrausch uygulaması, sadece gözle görülür şekilde ciddi yaralanmalarda uygulanmalıdır. Çünkü bu uygulamada solunumu sağlayacak hava miktarı çok azdır.
e) Thomson Uygulaması
[attachment=5149]

Kazazede sırtüstü yatırılarak, kürek kemiklerinin altına yaklaşık 10 cm yüksekliğinde bir yastık yerleştirilir. (Bu yastık, elbise veya battaniyeler kullanılarak oluşturulabilir.) Yastığın kazazedenin kürek kemikleri altına konmasındaki amaç, göğsünün gerilerek genişletilmesinin sağlanmasıdır.

Uygulama sırasında kurtarıcı, kazazedenin kollarından birini vücuduna yapışık, diğerini ise başına paralel olacak şekilde uzatmalıdır.

Kurtarıcı kazazedenin başına paralel olan kolunu, bacakların arasına alacak şekilde diz çöker ve kazazedenin rahat nefes almasını sağlamak üzere, başını bacağının bulunduğu yönün aksine yana çevirir.

Kurtarıcı, kazazedenin göğsünde kaburga kemiklerinin bittiği yere kendi parmakları gelecek şekilde avuçları açık olarak ellerini yerleştirir ve göğüse baskı uygulamaya başlar.
alıntı:denizde canlı kalabilme
Bul
Cevapla
#2
çok faydalı bilgiler paylaşım güzel emeğine sağlık teşekkür ederimAlkis
Bul
Cevapla
#3
Bilgiler tatmin edici teşekkürler
Bul
Cevapla
#4
herkesin öğrenmesi gereken bilgilerden,teşekkürler..
Bul
Cevapla
#5
Boğulmalarda Bilinçli İlk Yardım Hayat Kurtarıyor
Yaz sıcaklarının arttığı şu günlerde suda boğulma vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar bilinçli bir ilk yardımın hayat kurtarabileceğini belirtiyor.

Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları dolayısıyla serinlemek amacıyla deniz, göl veya ırmaklara girenlerin sayısının artmasıyla boğulma vakalarında da artışlar yaşanmaya başlandı. Özellikle yüzme bilmeyenlerin kesinlikle yalnız olarak suya girmemesini tavsiye eden uzmanlar, yaşanan boğulma vakalarının tamamının yüzme bilmemekten kaynaklanmadığına işaret ederek yüzülecek yerin özelliklerinin de iyi bilinmesi gerektiğini vurguluyor.


Boğulma vakaları konusunda uyarılarda bulunan Yeşilovaspor Yüzme Antrenörü Hacı Mazlum, suyun tehlikeli olmaması için yüzme bilmenin yeterli olmadığını söyledi. Suya girmeden en az 2 saat önce yemek yemeye son verilmesi gerektiğini vurgulayan Mazlum, “Çünkü yemek en erken 2 saatte sindirilir. Buna özellikle 30 yaş üstü insanların dikkat etmesi gerekir. Ayrıca suya girmeden önce kesinlikle içki içmemek gerekir. İçki kan dolaşımını hızlandıracağı ve refleksleri zayıflatacağından son derece tehlikelidir. Bundan başka kişi bilmediği yerde yüzmemelidir. Çünkü ani bir derinlik kişiyi paniğe sevkeder. Hiç 100 metrede boğulan kişi duydunuz mu? Dikkat edilirse boğulmalar genellikle kenarda olur. Bu nedenle iyi yüzme bilmeyenler kenarda oturup ayaklarını suya soksunlar" dedi.

Mazlum, yüzme anında sıkça rastlanan bir başka tehlikenin de kramplar olduğunu ifade ederek suya girilmeden önce yorucu olmayan bir takım egzersizlerle bunun önüne geçebileceğine işaret ederek “Kramp kasların ani ve ağrılı gerilmesidir. Buna aşırı doymuşluk, ısınmadan dolayı aşırı yüklenme, fazla terleyerek aşırı tuz kaybı ve içki neden olabilir. Adale yapısı uzun olduğundan, kramp genelde bacakta oluşur. Bu bacakta acıya neden olur. Bu şekilde boğulmak korkma ve panikten kaynaklanır. Sakin bir şekilde kramp giren bölgeyi ovalamak ve masaj yapmakla giderilmesine çalışmak gerekir. Suyun üzerinde sırt üstü yatıp ayaklar gergin bir şekilde öne doğru uzatılmalı, ayaklar öne ve arkaya doğru gerilmeli. Bunun yanında ani ve sert hareketlerden de kaçınmak gerekir. Bu şekilde kaslar normale dönecektir” diye konuştu.

“BOĞULMAK ÜZERE OLAN KİŞİYE GÜVENLİ YAKLAŞIN”

Boğulmak üzere olan biriyle karşılaşıldığında ilk önce güvenli bir şekilde şahsa yaklaşılması gerektiğini vurgulayan Mazlum, cankurtarmada asıl önemli olanın kişinin önce kendini kurtarması, can güvenliğini garanti altına alması olduğunu söyledi. Boğulmak üzere olan kişiye yaklaşmak için bir tekne veya kayık, yoksa cankurtaran simidi, bir kalas parçası ya da otomobil lastiği gibi bir nesnenin kullanılabileceğini belirten Mazlum, “Yüzerek kurtarmak daha zor bir iştir. Ancak deneyimli bir kurtarıcı ya da yüzücüyseniz yüzerek de boğulan kişiye ulaşabilirsiniz. Hem kendi güvenliğiniz hem de yardım için yanınıza bir cankurtaran simidi ya da yeleği almanız en iyisidir" dedi.

"Boğulmak üzere olan kişinin hiç vakit kaybettirilmeden sudan çıkarılması gerekir" diyen Hacı Mazlum, "Suya atladıktan sonra kazazedeye doğru yüzün. Ona arkadan yaklaşın. Gerekirse boynundan veya saçlarından çekin. Boğulmak üzere olan kişi panik içerisinde olacak sizi de kendisine çekmek isteyecektir. Bu nedenle kurtaracağınız kişi eğer kendisine doğru sizi çekmek isterse ona zarar vermeyecek şekilde vurun ve etkisiz hale getirmeye çalışın." şeklinde konuştu.

Mazlum, kazazedenin sudan çıkartıldıktan sonra yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Kazazedeyi sudan çıkardıktan sonra bilinci yerindeyse ve solunum güçlüğü yoksa onu sakinleştirip ısıtın. Kazazede baygın olmakla birlikte solunumu varsa kendisini yan yatırın, bu sayede yuttuğu su dışarı çıkabilir ve suyun akciğerlere gitmesi önlenebilir. Yardım gelene kadar da kazazedenin yanından ayrılmayın. Boğulmalardaki ilk yardımın temel amacı akciğerlere hava girmesini sağlamak olduğundan çok hızlı davranmak gerekmektedir. Kazazede sudan çıkar çıkmaz ağzında protez varsa çıkarılmalı veya boğaz salgıları temizlenmeli, başı iyice arkaya çekilerek alt çene iki elle aşağı ve geriye itilerek baş parmaklarla ağız açık tutulmalıdır. Ağızdan ağza suni solunum yapılırken, göğüs kafesine düzenli aralıklarla bastırılarak kalp masajı uygulanır. Suni solunum için kazazedenin başı arkaya eğilir, ensesinin altına katlanmış giysiler yerleştirilir. Öteki el ise kazazedenin alnına, işaret ve baş parmaklar burun deliklerini kapatacak şekilde yerleştirilir. Yardım eden kişi derin bir soluk aldıktan suni solunum yapmaya başlar. Kazazede çocuksa soluk verme fazla güçlü olmamalıdır. Soluk verdikten sonra kazazedenin soluk vermesi için ağzı açık tutulur. Bunun için kazazedenin yanı başında diz çökerek, bir el göğüs kemiğinin alt bölümüne, öteki ise bu elin üstüne yerleştirilir. Göğüs kemiğine omzun ve gövdenin ağırlığı gelecek şekilde bastırıldıktan sonra hızla bırakılır. İki soluk verdikten sonra göğse 15 baskı uygulanır. Dakikada yapılan soluk verme işlemi 15 ila 20 saniye arasında olmalıdır. Eğer yardım edilecek biri daha bulunursa suni solunuma iki kişiyle devam edilmelidir."
aıntı:haberler
Bul
Cevapla
#6
Çok güzel herkes için yararlı faydalı bilgiler.Paylaşım için teşekkürler.Saygılar.

Herkes mutlaka sonuna kadar okumalı.
Bul
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  boğulma gerçeği. yycolak 28 4,197 17-07-2012, 19:10
Son Yorum: yycolak

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi