15-12-2013, 21:39
Yine bir gece yolculuğu.Yine avım TORİK.Yanımda çakı gibi iki delikanlı,Serdar ve Yıldıray.Üsküdar'ın en usta avcılarından,ikisi.Uzun bir yolculuk ve mera.Hava zifiri karanlık.Arabadan inmeye korkarsınız.Yukarıda yıldızlar sanki dans ediyor.Tek güzel şey buydu burada.Başımızda kafa lambaları..Avlağa doğru yürümeye başladık.Her taraf dağ-taş..Hemde sivri ve keskin.Yere basmaya cesaret istiyor.Kayalar bıçak gibi.Elini koyduğun yere dikkat etmezsen aşağıya düşme ihtimalin %100..Hele bir yer varki geçmeye yürek ister.Birbuçuk metrelik, aşağısı 60-70 metre derinlikte bir boğaz.Üstündeki ağırlıklarla düşersen bittin demektir.Gece seni kimse bulamaz.Oltanı atacağın yere düz duvara tırmanır gibi tırmanmak zorundasın,tabii ki aşağıya bakmadan..Şimdi sizi duyar gibiyim."E angut herif bunları biliyorsun da hala ne işin var bu ..ok tan yerde" diye söylenirseniz size hiç kızmam."Haklısınız" derim...Ne yapayım,benimde aşkım bu işte..BALIK..Ben onun için her zorluğa katlanıyorum ve bunu zevkle yapıyorum.Bıkmadan,usanmadan ve korkmadan.Ben buyum...Cahit ağabeyinizi böyle sevin.
Bu badireleri ilk geçen Yıldıray oldu ve hemen malzemeleri ona uzattık.Arkadan Serdar ve ben.Mera oldukça soğuk ve bizi titretiyor.Kimin umurundaki..Ucunda TORİK var.Açtık oltalarımızı ve Ege'nin derin sularına titreye, titreye bıraktık.At-çek bütün hızıyla sürüyor.Yıldıray "Cahit ağabey,çok sert bindi ama alamadım" dedi ve yüzündeki o gülücükler kayboldu.O gülücüklerin yerini hüzün aldı."Devam et! Küsme oğlum" dedim ve atışlar bütün hızıyla tam gaz devam ediyor.İşte oltama o müthiş bindirme o an geldi.Hemen kafasını açık denize çevirmeye çalıştı, ama hemen engelledim.Bıraksam 300 metre misinayı alıp rahat götürür ve bir daha engelleyemezsiniz.FOOOŞ diye su yüzüne çıkıp,batıyor ve süratle bir sağa,bir sola vuruyor kendini.Benide peşinden sürüklüyor.Bende bir sağa,bir sola..Kıyıya kadar getirdiğimde cüssesini gördüğümde "aman Allah'ım buda ne" dedim.Bir fantom uçağı sanki.Beni görünce bir fişekledi ki sormayın.Kaloma sesi hala kulaklarımda.Yıldıray bugün hala bu kaloma sesini arkadaşlarına anlatıyordu,son gördüğümde.Düşünün, unutamamış o sesin güzelliğini.Ses her zamanki gibi"VIIIIIIIZ"...Birkaç kez bu sesi işittik.Elimizde olsa sesi kaydederdik.Bir ara öyle bir zorladıki kamışı kıracak zannettim.Kamış yarım çember vaziyetine geldi.Bastırdıkça bastırıyor ve kendini hiç bilemediği,tanımadığı bu rapaladan, kurtarmaya çalışıyordu.Ama nafile.Çok inatçıydım.Onu bırakmaya hiç mi hiç niyetim yoktu.Bunca yolu,bunca eziyeti onu avlamak için çekmiştim.Kalomayı kapattım ve onu kıyıya getirmek için kamışımı gerdim.Oda kafasını aşağı-yukarı vurarak "gelmiyorum lan" der gibi inatla bana karşı koyuyordu.Onu çok yordum,bitirdim.Bıraktı kendini.Yavaş yavaş onu kıyıya doğru çekmeye başladım.Kayaların üstüne geldiğinde,artık rahatladım.Zafer benimdi.Sağlam bir boğuşma oldu.Ama kazanan ben oldum.
Bir güzel avımızı böylece sonlandırdık.Yine geri dönüş başladı.Yine lanet olası,o iğrenç Istanbul trafiğine girdik.Bir sürü bela okuyarak,5 saat sonunda köprüden geçtik.
Bu hafta içinde sizinle yine buluşacağım,çünkü yine yolculuk var.Esen kalın.Sevgimle ve sevdiklerinizle kalın..
KULLANILAN TAKIM
KAMIŞ......SHİMANO SPEED MASTER AX 300 H POWER GAME 20-80 ATARLI SHORE JİG+SPİN KAMIŞ
MAKİNA.....DAİWA BALLISTIC 4000 SH 6.2:1 DEVİRLİ
İP MİSİNA......VARİVAS AVANİ SEA BAS PREMIUM PE 0.23.5 MM
RAPALA.....DAİWA SHORE LİNE SHİNER SL 17 F-G ANCHOVY/Z
[/B]
Bu badireleri ilk geçen Yıldıray oldu ve hemen malzemeleri ona uzattık.Arkadan Serdar ve ben.Mera oldukça soğuk ve bizi titretiyor.Kimin umurundaki..Ucunda TORİK var.Açtık oltalarımızı ve Ege'nin derin sularına titreye, titreye bıraktık.At-çek bütün hızıyla sürüyor.Yıldıray "Cahit ağabey,çok sert bindi ama alamadım" dedi ve yüzündeki o gülücükler kayboldu.O gülücüklerin yerini hüzün aldı."Devam et! Küsme oğlum" dedim ve atışlar bütün hızıyla tam gaz devam ediyor.İşte oltama o müthiş bindirme o an geldi.Hemen kafasını açık denize çevirmeye çalıştı, ama hemen engelledim.Bıraksam 300 metre misinayı alıp rahat götürür ve bir daha engelleyemezsiniz.FOOOŞ diye su yüzüne çıkıp,batıyor ve süratle bir sağa,bir sola vuruyor kendini.Benide peşinden sürüklüyor.Bende bir sağa,bir sola..Kıyıya kadar getirdiğimde cüssesini gördüğümde "aman Allah'ım buda ne" dedim.Bir fantom uçağı sanki.Beni görünce bir fişekledi ki sormayın.Kaloma sesi hala kulaklarımda.Yıldıray bugün hala bu kaloma sesini arkadaşlarına anlatıyordu,son gördüğümde.Düşünün, unutamamış o sesin güzelliğini.Ses her zamanki gibi"VIIIIIIIZ"...Birkaç kez bu sesi işittik.Elimizde olsa sesi kaydederdik.Bir ara öyle bir zorladıki kamışı kıracak zannettim.Kamış yarım çember vaziyetine geldi.Bastırdıkça bastırıyor ve kendini hiç bilemediği,tanımadığı bu rapaladan, kurtarmaya çalışıyordu.Ama nafile.Çok inatçıydım.Onu bırakmaya hiç mi hiç niyetim yoktu.Bunca yolu,bunca eziyeti onu avlamak için çekmiştim.Kalomayı kapattım ve onu kıyıya getirmek için kamışımı gerdim.Oda kafasını aşağı-yukarı vurarak "gelmiyorum lan" der gibi inatla bana karşı koyuyordu.Onu çok yordum,bitirdim.Bıraktı kendini.Yavaş yavaş onu kıyıya doğru çekmeye başladım.Kayaların üstüne geldiğinde,artık rahatladım.Zafer benimdi.Sağlam bir boğuşma oldu.Ama kazanan ben oldum.
Bir güzel avımızı böylece sonlandırdık.Yine geri dönüş başladı.Yine lanet olası,o iğrenç Istanbul trafiğine girdik.Bir sürü bela okuyarak,5 saat sonunda köprüden geçtik.
Bu hafta içinde sizinle yine buluşacağım,çünkü yine yolculuk var.Esen kalın.Sevgimle ve sevdiklerinizle kalın..
KULLANILAN TAKIM
KAMIŞ......SHİMANO SPEED MASTER AX 300 H POWER GAME 20-80 ATARLI SHORE JİG+SPİN KAMIŞ
MAKİNA.....DAİWA BALLISTIC 4000 SH 6.2:1 DEVİRLİ
İP MİSİNA......VARİVAS AVANİ SEA BAS PREMIUM PE 0.23.5 MM
RAPALA.....DAİWA SHORE LİNE SHİNER SL 17 F-G ANCHOVY/Z
[/B]