Çarşamba günü kardeşim Burç’un ofisinde oturuyoruz. Burç bir yandan işleriyle meşgul oluyor, bir yandan da muhabbet ediyoruz. Tabi ki muhabbet balık muhabbeti. Laf arasında ben “Saros’daki bizim meralarda sinarit olduğu haberi geldi, ne yazık ki senin işlerinin yoğunluğu nedeniyle gidemiyoruz.” Diyorum. Burç da “ Abi bende çok bunaldım hava raporuna bakalım, uygunsa yarın sabah tekneyi Tuzla dan alıp, römorke yükleyip Sarosa götürelim.” Diyerek cevap veriyor. Vakit geçirmeden hava tahmin sitelerini tek tek tarıyoruz. Şansımıza cuma ve cumartesi günleri hava çok güzel. Hemen program yapıyoruz. Ekipte ben , Burç ve oğlum Uluç olacak. Tekneyi perşembe günü Saros’a götüreceğiz. Cuma ve cumartesi canlı yem ile sinarite bakacağız ve Pazar sabahı İstanbul’a döneceğiz.
Kararlaştırdığımız gibi Perşembe günü Tuzla’da bağlı bulunan tekneyi karaya alıp , römorka yükledik. İki aydır denizde olan ve Saros’da denizde devamlı bırakmadığımız için altına zehirli boya sürmediğimiz fiber teknenin altını tamamen kekamoz kaplamış. Saros’a varınca orada temizleriz diyerek , saat 13.00 da İstanbul’dan hareket ettik. Saat 18.00 civarlarında yazlığa vardık. Eşyalarımızı taşıyıp eve yerleştikten ve akşam yemeğinden sonra fazla vakit geçirmeden erkenden yattık.
Cuma sabahı uyandığımızda bizi çok güzel bir hava karşıladı. Kahvaltıyı yaptıktan sonra, tekneyi limanın çekek yerine getirerek römorktan indirdik. Ters çevirip altındaki kekamozu raspa ve ıspatula ile kazımaya başladık. Teknenin altı berbat, saat 12.00 a kadar kazıma ve temizleme işlemi sürdü. Temizlik bitti ama bizde yorgunluktan bittik. Ellerimiz yara bere içinde kaldı. Tekneyi denize attıktan ve limandaki yerine bağladıktan sonra dinlenmek ve öğle yemeğini yemek için tekrar evin yolunu tuttuk. Saat 15.00 olmuş ve artık bizim balığa çıkarak, kurtlarımızı dökme zamanı gelmişti. Öncelikle canlı yem için ipekle liman çevresinde zarganaya baktık. Zargana boldu, ancak yakaladıklarımızın hepsi tornadan çıkmış gibi 15 -20 cm boyunda kalem diye tabir ettiğimiz küçük zarganalardı. Yem için yeterli olacak sayıda zargana tuttuktan sonra bize daha yakın olan bir meraya gitmeye karar verdik. Bu merada her şeyin mükemmel olmasına rağmen canlı yem ile dolaştığımız 3 saat boyunca bir tek vuruş dahi alamadık. Moraller sıfır, yüzler düşmüş vaziyette ve günün bütün yorgunluğunu daha da ağırlaşmış vaziyette üzerimizde taşıyarak eve döndük. Akşam yemeğinden sonra; bugün kısmet değilmiş, yarın başka bir gün olacak , diğer merada inşallah balık tutarız diye birbirimizi morallendirerek erkenden dinlenmeye çekildik.
Cumartesi sabahı kalktığımızda bir gün önce olduğu gibi mükemmel bir hava ve deniz bizi bekliyordu. Kahvaltıyı yaptıktan sonra hemen denize çıktık. Yine liman çevresinde ipekle zarganaya dolaştık. Zarganalar küçük boyda ama boldu. Yeterince yem olacak zargana tuttuktan sonra daha uzakta olan meraya doğru hareket ettik. Bot kamışı ve çıkrık makinalara bağlı uzun olta düzeneklerini yemleyerek denize indirdiğimizde saat 10.00 a geliyordu. Çok geçmeden beklediğimiz “cırlama” sesi Burç’un çıkrığından geldi. Kardeşim sakin bir şekilde balığı çıkardı. Gelen 1.5 kg civarında bir sinaritti. Aradan yine çok geçmeden tekrar bir “cırlama” sesi ve yine Burç’un çıkrığından kalama alan daha büyükçe bir balık. Bir müddet mücadeleden sonra Burç balığı güzel bir şekilde teknenin yanına kadar getirdi, bende kafadan kepçeyi vurarak sinariti içeri aldım. Bu gelende yaklaşık 3.5 – 4 kg ağırlığında bir sinaritti. Yaklaşık diyorum zira evdeki digital tartı aleti bozulmuş olduğu için balıkları tartamadık ve ağırlıklarını tecrübelerimize dayanarak söylüyorum.Daha sonra ben 700 – 800 gr ağırlığında bir sinarit palazı aldım. Arkasından yine ben 4 kg civarında ikinci bir sinariti kısa bir süre mücadele ettikten sonra teknenin küpeştesinin yanına kadar getirdim. Su üstündeki balığa kardeşim tam kepçeyi vuracağı sırada sinaritin son bir hamle ile misinayı kesmesi nedeniyle göz göre göre balığı kaçırdım. Son olarak Burç da aynı büyüklükte bir sinarit palazı daha aldı ve balığın kesmesi üzerine tuttuğumuz balıklarla hatıra resimleri çektirerek saat 12.30 da avı sonlandırdık. Gün tam anlamıyla kardeşim Burç’un günüydü ve doğum gününde deniz ana güzel sinaritler vererek onun doğum gününü kutlamıştı.
Öğlen yemeğini yiyip, biraz dinlendikten sonra saat 15.30 da tekrar denize açıldık. Çok uğraşmamıza rağmen yem için bir tek zargana bile yakalayamadık. Sabah çok bol olan zarganalar birden ortadan kaybolmuşlardı. Bunun üzerine sahte balık kullanarak aynı sularda yaklaşık iki saat kadar sırtı çektik. Ancak hiç vuruş alamadık anlaşılan deniz ana yeter artık ödülünüzü aldınız, doğum gününüz kutlu olsun, artık gidin diyordu. Bizde onu dinledik ve avımızı sonlandırdık.
Akşam kardeşim Burç’un doğum gününü ben, oğlum ve kardeşim olanaklarımız ölçüsünde bir iki tek aslan sütü eşliğinde mütevazi bir şekilde kutladık. Amatör balık avına gönül vermiş bütün dostlarımıza böyle doğum günleri kutlamak ve deniz anadan yine böyle güzel hediyeler almak nasip olsun.
Sevgi ve saygılarımızla…
Bu avda kullandığımız ekipmanlar:
Makine : Okuma 2011 Makaria Çıkrık , Okuma Magnetix MG-45CS Çıkrık
Kamış : ProCatch Scarlet-180 Bot ve Jig Kamışı 30 lbs
İp misina : PowerPro Spectra , Moss Green 80 Lb.
İğne : Mustad 540HD 3/0 no. , Hayabusa H.BEK562 2/0 no.
![[Resim: cimg4793.jpg]](http://img204.imageshack.us/img204/7635/cimg4793.jpg)
![[Resim: cimg4787.jpg]](http://img836.imageshack.us/img836/3097/cimg4787.jpg)
![[Resim: cimg4797u.jpg]](http://img269.imageshack.us/img269/6929/cimg4797u.jpg)
![[Resim: cimg4775.jpg]](http://img13.imageshack.us/img13/937/cimg4775.jpg)
![[Resim: cimg4836u.jpg]](http://img263.imageshack.us/img263/5493/cimg4836u.jpg)
[YOUTUBE]ubJjinIdmhw[/YOUTUBE]
Kararlaştırdığımız gibi Perşembe günü Tuzla’da bağlı bulunan tekneyi karaya alıp , römorka yükledik. İki aydır denizde olan ve Saros’da denizde devamlı bırakmadığımız için altına zehirli boya sürmediğimiz fiber teknenin altını tamamen kekamoz kaplamış. Saros’a varınca orada temizleriz diyerek , saat 13.00 da İstanbul’dan hareket ettik. Saat 18.00 civarlarında yazlığa vardık. Eşyalarımızı taşıyıp eve yerleştikten ve akşam yemeğinden sonra fazla vakit geçirmeden erkenden yattık.
Cuma sabahı uyandığımızda bizi çok güzel bir hava karşıladı. Kahvaltıyı yaptıktan sonra, tekneyi limanın çekek yerine getirerek römorktan indirdik. Ters çevirip altındaki kekamozu raspa ve ıspatula ile kazımaya başladık. Teknenin altı berbat, saat 12.00 a kadar kazıma ve temizleme işlemi sürdü. Temizlik bitti ama bizde yorgunluktan bittik. Ellerimiz yara bere içinde kaldı. Tekneyi denize attıktan ve limandaki yerine bağladıktan sonra dinlenmek ve öğle yemeğini yemek için tekrar evin yolunu tuttuk. Saat 15.00 olmuş ve artık bizim balığa çıkarak, kurtlarımızı dökme zamanı gelmişti. Öncelikle canlı yem için ipekle liman çevresinde zarganaya baktık. Zargana boldu, ancak yakaladıklarımızın hepsi tornadan çıkmış gibi 15 -20 cm boyunda kalem diye tabir ettiğimiz küçük zarganalardı. Yem için yeterli olacak sayıda zargana tuttuktan sonra bize daha yakın olan bir meraya gitmeye karar verdik. Bu merada her şeyin mükemmel olmasına rağmen canlı yem ile dolaştığımız 3 saat boyunca bir tek vuruş dahi alamadık. Moraller sıfır, yüzler düşmüş vaziyette ve günün bütün yorgunluğunu daha da ağırlaşmış vaziyette üzerimizde taşıyarak eve döndük. Akşam yemeğinden sonra; bugün kısmet değilmiş, yarın başka bir gün olacak , diğer merada inşallah balık tutarız diye birbirimizi morallendirerek erkenden dinlenmeye çekildik.
Cumartesi sabahı kalktığımızda bir gün önce olduğu gibi mükemmel bir hava ve deniz bizi bekliyordu. Kahvaltıyı yaptıktan sonra hemen denize çıktık. Yine liman çevresinde ipekle zarganaya dolaştık. Zarganalar küçük boyda ama boldu. Yeterince yem olacak zargana tuttuktan sonra daha uzakta olan meraya doğru hareket ettik. Bot kamışı ve çıkrık makinalara bağlı uzun olta düzeneklerini yemleyerek denize indirdiğimizde saat 10.00 a geliyordu. Çok geçmeden beklediğimiz “cırlama” sesi Burç’un çıkrığından geldi. Kardeşim sakin bir şekilde balığı çıkardı. Gelen 1.5 kg civarında bir sinaritti. Aradan yine çok geçmeden tekrar bir “cırlama” sesi ve yine Burç’un çıkrığından kalama alan daha büyükçe bir balık. Bir müddet mücadeleden sonra Burç balığı güzel bir şekilde teknenin yanına kadar getirdi, bende kafadan kepçeyi vurarak sinariti içeri aldım. Bu gelende yaklaşık 3.5 – 4 kg ağırlığında bir sinaritti. Yaklaşık diyorum zira evdeki digital tartı aleti bozulmuş olduğu için balıkları tartamadık ve ağırlıklarını tecrübelerimize dayanarak söylüyorum.Daha sonra ben 700 – 800 gr ağırlığında bir sinarit palazı aldım. Arkasından yine ben 4 kg civarında ikinci bir sinariti kısa bir süre mücadele ettikten sonra teknenin küpeştesinin yanına kadar getirdim. Su üstündeki balığa kardeşim tam kepçeyi vuracağı sırada sinaritin son bir hamle ile misinayı kesmesi nedeniyle göz göre göre balığı kaçırdım. Son olarak Burç da aynı büyüklükte bir sinarit palazı daha aldı ve balığın kesmesi üzerine tuttuğumuz balıklarla hatıra resimleri çektirerek saat 12.30 da avı sonlandırdık. Gün tam anlamıyla kardeşim Burç’un günüydü ve doğum gününde deniz ana güzel sinaritler vererek onun doğum gününü kutlamıştı.
Öğlen yemeğini yiyip, biraz dinlendikten sonra saat 15.30 da tekrar denize açıldık. Çok uğraşmamıza rağmen yem için bir tek zargana bile yakalayamadık. Sabah çok bol olan zarganalar birden ortadan kaybolmuşlardı. Bunun üzerine sahte balık kullanarak aynı sularda yaklaşık iki saat kadar sırtı çektik. Ancak hiç vuruş alamadık anlaşılan deniz ana yeter artık ödülünüzü aldınız, doğum gününüz kutlu olsun, artık gidin diyordu. Bizde onu dinledik ve avımızı sonlandırdık.
Akşam kardeşim Burç’un doğum gününü ben, oğlum ve kardeşim olanaklarımız ölçüsünde bir iki tek aslan sütü eşliğinde mütevazi bir şekilde kutladık. Amatör balık avına gönül vermiş bütün dostlarımıza böyle doğum günleri kutlamak ve deniz anadan yine böyle güzel hediyeler almak nasip olsun.
Sevgi ve saygılarımızla…
Bu avda kullandığımız ekipmanlar:
Makine : Okuma 2011 Makaria Çıkrık , Okuma Magnetix MG-45CS Çıkrık
Kamış : ProCatch Scarlet-180 Bot ve Jig Kamışı 30 lbs
İp misina : PowerPro Spectra , Moss Green 80 Lb.
İğne : Mustad 540HD 3/0 no. , Hayabusa H.BEK562 2/0 no.
![[Resim: cimg4793.jpg]](http://img204.imageshack.us/img204/7635/cimg4793.jpg)
![[Resim: cimg4787.jpg]](http://img836.imageshack.us/img836/3097/cimg4787.jpg)
![[Resim: cimg4797u.jpg]](http://img269.imageshack.us/img269/6929/cimg4797u.jpg)
![[Resim: cimg4775.jpg]](http://img13.imageshack.us/img13/937/cimg4775.jpg)
![[Resim: cimg4836u.jpg]](http://img263.imageshack.us/img263/5493/cimg4836u.jpg)
[YOUTUBE]ubJjinIdmhw[/YOUTUBE]