06-08-2011, 18:18
Değerli Arkadaşlar..
Yakın bir zamanda yapmak istediğim hobi amaçlı bir iş için, bir tür ağaç dalı gerekmekteydi. Trakya'da bana oldukça uzak bir bölgede olduğunu duyduğum bu ağacı aramaya gittiğimde köylü dostlar ile çeşitli konularda sohbetimiz oldu. Tabii olarak sohbetlerin içine balık girince, beni hayrete düşüren bir gölden bahsettiler.
Dediklerine göre bu gölde uzun yıllardır balık varmış ama kimse tutamıyormuş. O kadar büyük balıklar olmuş ki resimlerde bile böylesi yokmuş. Ne balığı diye sorduğumda "pullu balık" dediler. Ben sazan olarak tahmin ettim.
Haydi beni oraya götürün dediğim zaman "Gidemeyiz.Yol uzun ve araç gitmiyor" dediler. Ben ısrar edince, araç ile bir süre gittik ve indikten sonra oldukça uzun bir yürüyüş ile göle vardık.
Gerçekten yolu dahi olmadığı için, bilinmesi ve bulunması imkanı olmayan saklı kalmış bir cennet olduğunu gördüm. Bir müddet sessiz olmalarını rica ederek gölü incelemeye başaldım.
Ormanların içinde bazı yerleri sazlık bazı yerleri ağaç kökü olan, suyu oldukça soğuk (tahminen kaynak suyu) ve derinliği en fazla 8-10 metre olan,ormanın vadisi boyunca ilerleyen uzun bir göl olduğunu düşünüyordum ki çok şiddetli bir kuyruk sesi ile hayrete düştüm.
Sol tarafımda bir balık hareket etmiş ve meydana getirdiği dalga kıyıda oldukça büyük bir dalgalanma yaratmıştı. Gerçekten çok büyük bir balık olduğuna kanaat getirdim.
Köylü dostlarıma ağızlarını sıkı tutmalarını iyice tembih ettikten sonra oradan ayrıldım. Sazan avı benim yapacağım türde bir av olmadığı için, belki yaşlanınca merak salarım diye haritadaki yerini arşivimde işaretledim.
Gerçekten insan gezdiği kadar çok şey öğreniyor. Bunların en başında ise memleketimizin gerçekten kaynakları bitip tükenmeyen bir cennet olduğu geliyor.
Aşağıda bahsettiğim yerden resimler sunuyorum.
Sevgilerimle.
Yakın bir zamanda yapmak istediğim hobi amaçlı bir iş için, bir tür ağaç dalı gerekmekteydi. Trakya'da bana oldukça uzak bir bölgede olduğunu duyduğum bu ağacı aramaya gittiğimde köylü dostlar ile çeşitli konularda sohbetimiz oldu. Tabii olarak sohbetlerin içine balık girince, beni hayrete düşüren bir gölden bahsettiler.
Dediklerine göre bu gölde uzun yıllardır balık varmış ama kimse tutamıyormuş. O kadar büyük balıklar olmuş ki resimlerde bile böylesi yokmuş. Ne balığı diye sorduğumda "pullu balık" dediler. Ben sazan olarak tahmin ettim.
Haydi beni oraya götürün dediğim zaman "Gidemeyiz.Yol uzun ve araç gitmiyor" dediler. Ben ısrar edince, araç ile bir süre gittik ve indikten sonra oldukça uzun bir yürüyüş ile göle vardık.
Gerçekten yolu dahi olmadığı için, bilinmesi ve bulunması imkanı olmayan saklı kalmış bir cennet olduğunu gördüm. Bir müddet sessiz olmalarını rica ederek gölü incelemeye başaldım.
Ormanların içinde bazı yerleri sazlık bazı yerleri ağaç kökü olan, suyu oldukça soğuk (tahminen kaynak suyu) ve derinliği en fazla 8-10 metre olan,ormanın vadisi boyunca ilerleyen uzun bir göl olduğunu düşünüyordum ki çok şiddetli bir kuyruk sesi ile hayrete düştüm.
Sol tarafımda bir balık hareket etmiş ve meydana getirdiği dalga kıyıda oldukça büyük bir dalgalanma yaratmıştı. Gerçekten çok büyük bir balık olduğuna kanaat getirdim.
Köylü dostlarıma ağızlarını sıkı tutmalarını iyice tembih ettikten sonra oradan ayrıldım. Sazan avı benim yapacağım türde bir av olmadığı için, belki yaşlanınca merak salarım diye haritadaki yerini arşivimde işaretledim.
Gerçekten insan gezdiği kadar çok şey öğreniyor. Bunların en başında ise memleketimizin gerçekten kaynakları bitip tükenmeyen bir cennet olduğu geliyor.
Aşağıda bahsettiğim yerden resimler sunuyorum.
Sevgilerimle.