Bizler Türkiye balıkçılık sektörünün büyük çoğunluğu olan geleneksel kıyı balıkçılarıyız.
Geçen yıllarda Marmaradaki balık varlığını ve avcılığını ciddi boyutlarda olumsuz etkileyen, balıkçıların kaykay-salya-lez olarak adlandırdıkları müsilajın giderilmesi için yapılması gerekenleri belirlemek amacıyla, Bakanlıkça yerli ve yabancı bilimadamlarından oluşturulan heyet tarafından bir rapor hazırlanmıştı.
Bu raporda, Marmara'yı etkileyen salya(kaykay-lez) adı verilen müsilajın giderilebilmesi için boğazlardan Marmara'ya balık geçişinin engellenmemesi , şiddetle tavsiye edilmektedir.
Avlanma sezonu başlama tarihinden önce 21/8/2008 tarihli ve 26974 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 2/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’in,
“Çevirme ağlarına ilişkin yasaklar” başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan, trafik ayırım düzeni ibaresi, trafik ayırım şeridi olarak , Paşabahçe Feneri (41° 06’ 57" N - 29° 05’ 23" E) ibaresi, Çubuklu Kozaltı Burnu (41°06,599’ N - 29°04,973’ E) olarak değiştirilmiş, yani boğazda gırgır avına açık saha biraz daha genişletilmiştir.
Bu durumda öğrenmek istediğim;
1- İstanbul boğazında gırgır avcılığına açık alan, niçin ve yukarıda anılan rapordan daha güçlü hangi gerekçeyle genişletilmiştir?
2- Sonuçları ve tavsiyeleri yok sayılan, tebliğde yapılan değişiklikte kaale alınmayan ve hatta tam tersi bir uygulama yapılan bu raporun hazırlanması için devlet kesesinden kaç TL harcanmıştır?
3- Marmara'daki müsilajın en çok gırgırları etkilediği gerçeğinden hareketle, doğal olarak en çok gırgırları, dolaylı olarak da diğer balıkçıları ve tabii balık stoklarını korumak maksadıyla, bundan sonra, anılan rapor çerçevesinde tebliğde değişiklik yapılması düşünülmekte midir ?
Bir balıkçı olarak, tebliğde yapılan değişikliğin, balık varlığının devamlılığı için sakıncalı olabileceği kanaatiyle, bu yanlış uygulamadan en kısa zamanda dönülmesini ve sözkonusu rapor doğrultusunda boğazın gırgır avcılığına tamamen kapatılmasını arz ederim.
Gelen cevapta budur. Değerlendirmesini hep birlikte yapalım.
Sayın Nihat...... Müsteşar Yardımcımız Sayın Dr.Nihat PAKDİL ve Genel Müdürümüz Sayın DoçDr.Muzaffer AYDEMİR'e hitaben yöneltmiş olduğunuz 2/1 Numaralı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ'de yapılan değişiklik ile İstanbul Boğazında gırgır avcılığına ilişkin düzenlemenin değiştirilmesi ve Marmara Denizinde meydana gelen müsilaj oluşumuna ilişkin sorularınızın yer aldığı e-postanız incelenmiş olup, bahsi geçen hususlara ilişkin açıklama aşağıda yer almaktadır. Konuya göstermiş olduğunuz hassasiyetten dolayı teşekkür ederiz
1- İstanbul Boğazı gırgır avcılığına aslen kapalı iken ve yukarıda anılan bilim adamı raporları da önümüzde durmaktayken, niçin ve hangi "daha güçlü gerekçe"yle Çubuklu önlerine kadar uzanan alan gırgır avcılığına açılmıştır? a) Boğazlara ilişkin yapılan avcılık düzenlemelerinde, gemilerin seyirleri esnasında sorun yaşanmaması için, seyir güzergâhlarında avcılık yapılmaması yaklaşımından hareketle İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının bir kısmı gırgır avcılığına yasaklanmıştır. Su Ürünleri Tebliğinde seyir yapılan güzergâh için “trafik ayırım düzeni” ifadesi kullanılmıştır. Ortaya çıkan sorun üzerine trafik ayırım düzeninin, Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğündeki tanımı incelendiğinde, bu tanımın Boğazlar girişinden itibaren Marmara Denizindeki alanlar da dâhil, çok geniş bir bölgeyi ifade ettiği, amaçlanan düzenlemeye uygun tanımın “trafik ayırım şeridi” olduğu anlaşılmıştır. Değişiklik yapılan düzenlemede, trafik ayırım düzeni ile amaçlanan, tüm Boğazlarda gırgır avcılığının yasaklanması olsa idi, bu durumda Boğazlarda ayrı bir yasaklamaya gerek kalmayacağı açıktır. b) İstanbul boğazında, Ahırkapı ve Kadıköy İnci burnu mendirek fenerini birleştiren hat ile Yeniköy vapur iskelesi ve Paşabahçe fenerini birleştiren hat arasında kalan alan içinde olan çevirme ağları ile avcılık yasağına ait Paşabahçe feneri koordinat noktası, yarım mil kadar güneye, Kozaltı burnuna çekilmiştir. İstanbul Boğazı haritası incelendiğinde, Paşabahçe fenerinin olduğu alanın, Boğazın en keskin dönüşlerinden biri olduğu görülecektir. Avcılık sınırının Paşabahçe’de olması av yapan balıkçı gemilerinin akıntı nedeni ile yasak alan içine sürüklenmesine ya da deniz trafiğinde tehlikeli durumlara yol açmakta idi. Yapılan düzenleme belirtilen sorunların giderilmesine yönelik bir düzenlemedir.
2- Madem bilim adamlarının vardıkları sonuçlar ve tavsiyeler değerlendirilmeyecek, tebliğde yapılan değişikliklerde kaale dahi alınmayacak ve hatta tam tersi uygulamalara gidilecekti.. sormak ve öğrenmek isteriz, bu raporun hazırlanmasına devlet kesesinden ayrılan bütçe neydi? Marmara Denizinde musilaj nedeninin tespiti amacıyla FAO Teknik İşbirliği Programı kapsamında, anılan kuruluşun maddi kaynakları ile bir proje yürütülmüştür. Proje sonucunda kirlilikten balıkçılığa kadar pek çok konuda öneriler bulunmaktadır. Yapılan önerilerin gerçekleşmesi ile sorunun kesinlikle ortadan kaldırılabilineceği ileri sürülememektedir. Bakanlığımızın konuya ilişkin hassasiyeti devam etmekte olup, ülkemizin üyesi olduğu Akdeniz Genel balıkçılık Konseyi (GFCM) vasıtası ile 6-8 Ekim 2010 tarihleri arasında İstanbul’da “Alg ve Denizanaları Patlamaları” konulu bir çalıştay düzenlenmektedir.
3- Marmara'daki müsilajın en çok gırgırları etkilediği gerçeğinden hareketle, doğal olarak en çok gırgırları, dolaylı olarak da diğer balıkçıları ve tabii balık stoklarını korumak maksadıyla, yukarıda adı anılan ve bugüne kadar değerlendirilmediyse de, bundan sonra değerlendirilmesi yerinde olacak bu bilimsel raporların çerçevesinde değişiklikler yapılması düşünülmekte midir? Çalıştay ve söz konusu proje sonuçları Marmara Denizinde ve Boğazlarda başta pelajik balık avcılığı olmak üzere tüm avcılık faaliyetlerine ilişkin düzenlemelerde dikkate alınacaktır.
Yanlış anlamışlar anlaşılan..Adamlar balıkçı gemilerini korumak için alanı genişletmişler..Tabirde ifadenin yorumlanması sorunu olmuş..
Sorumlular veya kişiler sonuca gitmek isterlerse giderler.istemezlerse gitmezler.
Hassasiyetinden dolayı tebrik ederim.
İşte bu güzel Nihatcım....Senin hassasiyetin onların koruma iç güdüsü...Ne yapsınlar balığı koruyacaklarına teknelerinde minnacık balıkları bile toplayabilecek cihazları olan balıkçıları korumuşlar.
Teşekkürler kardeşim.
adamların balık ve balıkçılıkla ilgili bir düşüncesi olmamış ki,
gemiler nasıl geçer de düşünülmemiş bence gemiler düşünülse tamam derim o olur dünya taşımacılığı insanlık için lazım derim ama burada boğazın nerelerini balık için kullanabiliriz düşünülmüş resmen..
bu işler garip işler nihat daha basitlerine çözüm bulamazken bunlara bulmalarını beklememekteyim..bundan 5-6 sene evvel yasaklar konmuş denizlerde balık patlaması olmuş çinekopun kasası 5 liraya düşmüştü hah dedik budur dedik 1 sene sonra yine balıksız kaldık neden??her zaman diyorum bu teknolojiye balık dayanmaz düzen dayanmaz süpürür gider ve doğanın kanunu değişincede salyada olur sümükte bunu hepsi biliyor ama nereden çıktı bu diyorlar.boğazda ağ atamayan boğazda balıkçılık yapılmasın diyor peki balıkçılık adına 1 sene balık tutulmasın dense o kampanyaya imza atabilecek kaç kişi var memlekette..veya dahada geniş düşünelim amatör balıkçılık adına da bişeyler istense denseki 1 sene kıyılarda kimse ufak tekne ve kıyı balıkçılıgı yapmayacak ve bunu balıkçılık için yapacagız deseler bizlerden başka kaç kişi uyacak buna??
bu hassasiyette bir toplum olabildiğimiz zaman çok ileriye gideriz çokkk.
hassasiyetine teşekkürler
Nihat hassasiyetin için teşekkürler, Burada amatör olta balıkçılığını kimse düşünmemiş para gelecek yerler ve araçlar düşünülmüş.
Sizin konuya karşı duyarlılığınızı kutluyorum..
[SIZE="4"]Keyif değildir yaşamı değerli kılan, Yaşamdır keyif almayı güzel kılan..[/SIZE]
Nihat hassasiyetin için teşekkürler, Burada amatör olta balıkçılığını kimse düşünmemiş para gelecek yerler ve araçlar düşünülmüş.
Sizin konuya karşı duyarlılığınızı kutluyorum..
LeVrEkCi yazdı:adamların balık ve balıkçılıkla ilgili bir düşüncesi olmamış ki,
gemiler nasıl geçer de düşünülmemiş bence gemiler düşünülse tamam derim o olur dünya taşımacılığı insanlık için lazım derim ama burada boğazın nerelerini balık için kullanabiliriz düşünülmüş resmen..
bu işler garip işler nihat daha basitlerine çözüm bulamazken bunlara bulmalarını beklememekteyim..bundan 5-6 sene evvel yasaklar konmuş denizlerde balık patlaması olmuş çinekopun kasası 5 liraya düşmüştü hah dedik budur dedik 1 sene sonra yine balıksız kaldık neden??her zaman diyorum bu teknolojiye balık dayanmaz düzen dayanmaz süpürür gider ve doğanın kanunu değişincede salyada olur sümükte bunu hepsi biliyor ama nereden çıktı bu diyorlar.boğazda ağ atamayan boğazda balıkçılık yapılmasın diyor peki balıkçılık adına 1 sene balık tutulmasın dense o kampanyaya imza atabilecek kaç kişi var memlekette..veya dahada geniş düşünelim amatör balıkçılık adına da bişeyler istense denseki 1 sene kıyılarda kimse ufak tekne ve kıyı balıkçılıgı yapmayacak ve bunu balıkçılık için yapacagız deseler bizlerden başka kaç kişi uyacak buna??
bu hassasiyette bir toplum olabildiğimiz zaman çok ileriye gideriz çokkk.
hassasiyetine teşekkürler
Sevgili nihat en azından denedik. Bu cevabın gelmesi bile süpriz oldu bana.
Nihat kardeşim gösterdiğin duyarlılık için seni kutlarım.Vatandaşlık görevini çok güzel yerine getirdin.En azından bu konuya vakıf olan ve bundan rahatsız olan vatandaşların da olduğunu birileri öğrenmiş oldu.Sonuç istediğimiz gibi olmasa da lütfedip yanıtlamışlar ya bu da birşey diyelim. Tekrar teşekkürler...