Uzun zamandır denizden ve balıkçılıktan uzak kaldım. Yoğun iş temposundan olsa gerek. Bu hafta sonu da epeyce işim vardı, ama işlerimi erken bitirdim. Serkan'la görüşüp, planımızı yaptık. Bu arada bizim buralara üyemiz dr.güner abi de gelmiş. Onu da balığa götürelim dedik. Aradık ve o da bizimle geldi. Çok da güzel oldu.
Cumartesi saat 17.30 gibi İmaret limanındaydık. Limanda oltalarımızı, kamışlarımızı hazır hale getirdik ve meramıza doğru yola koyulduk. Gideceğimiz yer 4 deniz miliydi. Oradaki sahilden de Dr. Güner abiyi alacaktık. Giderken denizin içinde kıyıya yakın bir yerde ölü bir yunusa rastladık. İlk defa ölü bir yunus görüyorduk. Üzüldük ama elimizden birşey gelmiyordu ki... Yalnız fotoğraf çektik ve oradan ayrıldık.
Saat 19.00 sularında onu aldık ve demir atıp avlanmaya başladık. İlk başta birkaç ispari takıldı oltalarımıza ve onları da ilerki saatlerde levrek için canlı yem olarak kullanalım dedik. İspari durunca Güner abi ilk mırmırı tekneye aldı. Daha sonra sık olmasa da belli aralıklarla mırmır oltamıza takılıyordu. Hava da çok güzeldi. Balığa elverişli.
Saat 01.00 gibi Güner abiyi kıyıya çıkardık. Ne de olsa yarın İstanbul'a yolculuğu vardı. Biz tekrar mırmır noktamıza geldik. Ama daha önce gidip isparileri levreğe attık. Yakınlardaki dalyan ağzına "bomba" dediğimiz levrek oltalarımızı bıraktık. Sabah gün aydınlanınca gidip toplayacaktık. Bu işi de aradan çıkardıktan sonra yine mırmır meramıza kayığı demirledik ve sabaha kadar mırmır avladık. Keyfimizi yaptık. Sabah ne çabuk oldu, doğrusu anlamadım.
Tekneyi temizledik, eşyalarımızı dolaplara yerleştirdik. Şimdi sıra levrek oltalarımızı kontrol etmekteydi. Şansımız varsa, levreği de kapıp eve döneriz dedik Serkan'la. Ama isteğimiz suya düştü. Levrek oltasının birinde iri bir mıgrı vardı. Günün bonusuydu. Güldük kendi kendimize ve mıgrıyı oltayı kesip denize iade ettik.
Ardından biraz sirti yaptık. Albatros.gr Faruk abinin merasında melanur için dolaştık ama tek bir vuruş bile alamadık. Ardından limanın yolunu tuttuk. Oradan da eve... Ne de olsa yaklaşık 18 saat devamlı denizin içindeydik.
Güzel bir hafta sonuydu. Özlemiştim denizi ve balıkçılığı.
Hava : Hafif kuzeyden (1-2 bofor)
Oltalar : Klasik 3'lü ve 2'li
Yem : Mamun ve boru kurdu (boru kurdu daha verimliydi)
Rastgele tüm amatör balıkçı dostlara...
Cumartesi saat 17.30 gibi İmaret limanındaydık. Limanda oltalarımızı, kamışlarımızı hazır hale getirdik ve meramıza doğru yola koyulduk. Gideceğimiz yer 4 deniz miliydi. Oradaki sahilden de Dr. Güner abiyi alacaktık. Giderken denizin içinde kıyıya yakın bir yerde ölü bir yunusa rastladık. İlk defa ölü bir yunus görüyorduk. Üzüldük ama elimizden birşey gelmiyordu ki... Yalnız fotoğraf çektik ve oradan ayrıldık.
Saat 19.00 sularında onu aldık ve demir atıp avlanmaya başladık. İlk başta birkaç ispari takıldı oltalarımıza ve onları da ilerki saatlerde levrek için canlı yem olarak kullanalım dedik. İspari durunca Güner abi ilk mırmırı tekneye aldı. Daha sonra sık olmasa da belli aralıklarla mırmır oltamıza takılıyordu. Hava da çok güzeldi. Balığa elverişli.
Saat 01.00 gibi Güner abiyi kıyıya çıkardık. Ne de olsa yarın İstanbul'a yolculuğu vardı. Biz tekrar mırmır noktamıza geldik. Ama daha önce gidip isparileri levreğe attık. Yakınlardaki dalyan ağzına "bomba" dediğimiz levrek oltalarımızı bıraktık. Sabah gün aydınlanınca gidip toplayacaktık. Bu işi de aradan çıkardıktan sonra yine mırmır meramıza kayığı demirledik ve sabaha kadar mırmır avladık. Keyfimizi yaptık. Sabah ne çabuk oldu, doğrusu anlamadım.
Tekneyi temizledik, eşyalarımızı dolaplara yerleştirdik. Şimdi sıra levrek oltalarımızı kontrol etmekteydi. Şansımız varsa, levreği de kapıp eve döneriz dedik Serkan'la. Ama isteğimiz suya düştü. Levrek oltasının birinde iri bir mıgrı vardı. Günün bonusuydu. Güldük kendi kendimize ve mıgrıyı oltayı kesip denize iade ettik.
Ardından biraz sirti yaptık. Albatros.gr Faruk abinin merasında melanur için dolaştık ama tek bir vuruş bile alamadık. Ardından limanın yolunu tuttuk. Oradan da eve... Ne de olsa yaklaşık 18 saat devamlı denizin içindeydik.
Güzel bir hafta sonuydu. Özlemiştim denizi ve balıkçılığı.
Hava : Hafif kuzeyden (1-2 bofor)
Oltalar : Klasik 3'lü ve 2'li
Yem : Mamun ve boru kurdu (boru kurdu daha verimliydi)
Rastgele tüm amatör balıkçı dostlara...
[SIGPIC][/SIGPIC]
önce denizlerimizi temiz tutalım, sonra da balık...
önce denizlerimizi temiz tutalım, sonra da balık...