13-09-2009, 13:31
Değerli Arkadaşlar…
Forumdaki genç üyelerimizden Uğur’un denediğini söylemesi ile aklıma gelen bu düşünceyi uygulamaya çalıştım..
Konu yayın balığının veya başka bir balığın derisinin yüzülüp saklanması idi..Ben uzun yıllar süresince,her türlü memeli veya kuşlardan oluşan bir çok hayvanı tahnit etmeyi yapan biri olduğum için teknik yeterlilik ve malzeme konusunda sıkıntı çekmedim..Daha önce bir çok balığı da bu şekilde yapmaya çalıştım..Bu konuda ilk akıl danıştığım kişi rahmetli Haluk Cecan’dır..Haluk Ağabey çok sevdiğim ve değer verdiğim bir büyüğüm idi.Kendisi , bizzat yaptığı oldukça büyük bir koleksiyona sahipti..Balıkları bütün olarak tahnit etmesine rağmen her şey bittikten sonra dışarıdan kalın bir polyester tabakası ile kapladığı için ,bana göre orijinallik bozuluyordu.Onunla kullandığımız kimyasallar farklı idi..Ben daha sonra bu konuda bir çok deneme yaptım..Bir çok balığı bu şekilde muhafaza ettim.
Lakin bir sorunun üstesinden gelmeyi başaramadım..Balıkların renklerini sağlayan ve pigment üreten hücreler ölümden sonra çalışmadığı için maalesef renkleri muhafaza edemiyordum.Çok güzel bir Alabalığı büyük emekler ile tahnit ettikten sonra ilk hafta benekler yavaş yavaş sarardı.Daha sonra ise her gün biraz daha yok oldu ve nihayet beneksiz bir hale geldi.Aynı renkler ile boyamayı denesem de istediğim gibi olmuyordu.
Ayrıca denediğim hiçbir kimyasal renklere zarar vermeden görev yapmıyordu..Memelilerde kıllar ,kuşlarda ise tüyler ile örtülen deri ,altta kaldığı için kimyasallar renklere etki etmiyor ve çok güzel ürünler ortaya çıkıyordu.
Son avlanan yayın balığında bir kere daha denediğim olay yine aynı sonucu verdi..Aşağıdaki işlenmesi bitmiş yayın derisinin resminde , derinin orijinalinde olmayan sararmaları görebilirsiniz..
Sonunda balıkları trofe olarak muhafaza etmenin bir yolunu bulacağız ama kısmet ne zaman bakalım.
Bu bahane ile Arkadaşlarımın da bilgilerinden faydalanmak isterim..
Sevgilerimle...
Forumdaki genç üyelerimizden Uğur’un denediğini söylemesi ile aklıma gelen bu düşünceyi uygulamaya çalıştım..
Konu yayın balığının veya başka bir balığın derisinin yüzülüp saklanması idi..Ben uzun yıllar süresince,her türlü memeli veya kuşlardan oluşan bir çok hayvanı tahnit etmeyi yapan biri olduğum için teknik yeterlilik ve malzeme konusunda sıkıntı çekmedim..Daha önce bir çok balığı da bu şekilde yapmaya çalıştım..Bu konuda ilk akıl danıştığım kişi rahmetli Haluk Cecan’dır..Haluk Ağabey çok sevdiğim ve değer verdiğim bir büyüğüm idi.Kendisi , bizzat yaptığı oldukça büyük bir koleksiyona sahipti..Balıkları bütün olarak tahnit etmesine rağmen her şey bittikten sonra dışarıdan kalın bir polyester tabakası ile kapladığı için ,bana göre orijinallik bozuluyordu.Onunla kullandığımız kimyasallar farklı idi..Ben daha sonra bu konuda bir çok deneme yaptım..Bir çok balığı bu şekilde muhafaza ettim.
Lakin bir sorunun üstesinden gelmeyi başaramadım..Balıkların renklerini sağlayan ve pigment üreten hücreler ölümden sonra çalışmadığı için maalesef renkleri muhafaza edemiyordum.Çok güzel bir Alabalığı büyük emekler ile tahnit ettikten sonra ilk hafta benekler yavaş yavaş sarardı.Daha sonra ise her gün biraz daha yok oldu ve nihayet beneksiz bir hale geldi.Aynı renkler ile boyamayı denesem de istediğim gibi olmuyordu.
Ayrıca denediğim hiçbir kimyasal renklere zarar vermeden görev yapmıyordu..Memelilerde kıllar ,kuşlarda ise tüyler ile örtülen deri ,altta kaldığı için kimyasallar renklere etki etmiyor ve çok güzel ürünler ortaya çıkıyordu.
Son avlanan yayın balığında bir kere daha denediğim olay yine aynı sonucu verdi..Aşağıdaki işlenmesi bitmiş yayın derisinin resminde , derinin orijinalinde olmayan sararmaları görebilirsiniz..
Sonunda balıkları trofe olarak muhafaza etmenin bir yolunu bulacağız ama kısmet ne zaman bakalım.
Bu bahane ile Arkadaşlarımın da bilgilerinden faydalanmak isterim..
Sevgilerimle...