04-08-2009, 18:27
(Son Düzenleme: 04-11-2009, 23:57, Düzenleyen: Bahadır Sarıca.)
Balık avının ve dolayısıyla biz amatör balıkçıların en önemli malzemelerinden birisi misinadır. Balıkçının, balıkla direk bağlantısını sağlayan, balığın vuruşunu parmaklarımızın ucunda(veya kamışın ucunda) hissettiren ve yakalanışıyla da balıkçıda adrenalin patlamasına sebep olan balıkçılığın temel malzemesi misina…
İyi bir av yapabilmenin şartlarının oluşumu için birçok koşulun yerine gelmesi gereklidir. Bu koşullardan biri de misinamızın seçimidir. Uygun misinanın seçimi, balık avındaki şansımızı ve keyfimizi artırır. Üreticiler çeşitli özellikler tasarlayarak misinaların geliştirilmesine katkı sağlamaktadırlar. Her konuda olduğu gibi öncelikle misinayı teknik yönleriyle incelememiz gerektiğine inanıyorum. Misina nedir, yapısı nasıldır, tipleri nelerdir, bu tiplerin seçim şartları nelere bağlıdır?... Bu ve bunun gibi soruları arttırmak mümkün. O zaman başlayalım.
Misinaları birçok özelliklerine göre inceleyebiliriz.
YAPISAL OLARAK MİSİNALAR
Yapısal olarak misinalar üç çeşittir.
Monoflament( Yekpare/Tek parça flamanlı(lifli) ) misinalar
Polymer-copolymer( birleşik, çoklu polimer ) misinalar
Örgü ipleri
Monofilament(tek parça lifli) misinalar yıllardan beri kullanılagelen artık klasikleşmiş olan tiplerdir. Naylon ve benzeri karbon zinciri tabanlı maddelerden üretilirler. Naylon liflerden oluşurlar. En önemli özellikleri esneklikleridir. Bu esneklik ava göre olumlu veya olumsuz olabilir. Balığın dip yapması veya su üstünde hareketlendiği anlarda esneme özelliği ile ek zaman kazanarak bu arada kalama&kamış düzeltmelerinizi yapabilirsiniz. Nispeten ucuzdurlar. Monofilament misinaların en zayıf tarafı düğümlere dayanıksız olmasıdır. Bu yüzden bağlantı noktalarında misinayı zedelememek önemlidir. Bir diğer kötü diyebileceğimiz tarafı ise, ultraviyole(UV-mor ötesi) ışığa çok hassas olmalarıdır. UV ışık, naylon bazlı olan bu misinaların yapısını bozar. Saydamlıkları yavaşça kaybolurken çok kırılgan ve gevrek bir hal alırlar. Bu yüzden mümkün olduğunca güneş altında tutmamak gerekir. Yeri gelmişken şunu da belirtmek gerekir ki; bütün misinalar az veya çok UV ışınlarından etkilenir, burada anlatılmak istenen diğer tiplere göre daha fazla etkilenmesidir.
Polymer-copolymer'Poli' latince bir sözcük olup çok sayıda anlamına gelir. Polymer, monomer denilen ufak moleküllerin birbirine kovalent bağ ile bağlanarak oluşturdukları büyük bir moleküldür. Polimerler yapılarına göre sınıflandırılabilirler. Bir polimer tekbir monomer biriminin tekrarlanmasından oluşuyorsa buna 'homopolimer'denir. Örnek olarak, etilenden elde edilen polietilen ve strenden elde edilen polistren verilebilir.
Eğer polimer molekülü iki farlı monomerin birleşmesinden oluşuyorsa buna 'kopolimer'denir. Camlaşma sıcaklığının üstündeki sıcaklıklara ısıtıldıklarında yumuşayabilirler ve işlenebilir özelliğe sahiptirler. Soğutuldukları zaman ise istenilen şekilde sertleşirler. Fakat ısıtıldıkları zaman tekrar yumuşarlar ve eğer istenirse tekrar şekillendirilebilirler. Böylece defalarca şekillendirilebilirler.
Fluorocarbon misinalar karbona bağlanmış flüorin polimerinden (polymer of fluorine bonded to carbon) yapılırlar. Teknolojinin ilerlemesine paralel olarak kimya sektöründeki gelişmeyle Japonya’daki bir kimya firması tarafından bulunmuştur. Fluorocarbon misina klasik monoflament naylon misinalara alternatif olarak geliştirilip piyasaya sürülmüştür. En önemli özeliği ise su tutmayan yüzeyidir, suyu emmez üzerinde mikro çatlaklar oluşmaz. Bu sayede güneş ışınlarının misina üzerinde kırılmasını engellemektedir. Bunu sağlayan karbondur ve böylece balığın misinayı görmesine de mani olmaktadır. Balık camiasında görünmez misina olarak ünlenmişlerdir. Işığın kırılma indisleri; suyun 1.33, carbon misinanın 1.37-1.42, naylon misinaların 1.52-1.62 dir. Bilhassa ürkek ve yalnız gezen balıklar için ideal misinalardır. Esneklikleri düşüktür. Monofilament naylon misinalar %25-30 esneme payına sahipken, fluorocarbonlar ancak %10 gibi esnekliğe sahiptirler. Örgü misinalarda ise bu oran %2-3 civarındadır. Fluorocarbonların kullanma aşamasında çok önemli bir nokta da düğümdür. Bu misinalara kuru iken düğüm atıldığında kopma mukavemeti çok düşer. Takım bağlarken misinayı ıslatmanız ve ıslak misinaya düğüm atmanız önerilir. Aksi durumda av sırasında takımın kopma olasılığını yükseltmiş olursunuz. Dayanıklıkları ise sıradan monofilamentlere göre daha yüksektir. Yoğunlukları (=ağırlığı) (Hacim / kütle yoğunluğu 1.6 dır.) sudan yüksektir. Bu da suda batmasını hızlandırır ve kurşunun daha efektif olmasını sağlar. Hafızası çok zayıftır. Fiyatları ise biraz daha yüksektir.
Fluorocarbon misinaların da çeşitleri vardır. Fiyat seçenekleri arttırmak için üreticiler bir kısım misinanın üstünü fluorocarbon kaplama olarak imal ederken, bazıları tamamen fluorocarbondan imal etmişlerdir. Kaplama olanlar genelde "%60 fluorocarbon" gibi etiketlerle satılırken, tam fluorocarbonlar "%100 fluorocarbon" diye satılır. Kaplama fluorocarbonların bir süre kullanımdan sonra, üzerindeki kaplamanın aşınmasıyla püsküllenerek özelliğini kaybettiğini söylemekte fayda vardır. Satın alırken bunlara dikkat edilmelidir.
Misinanın fluorocarbon olup olmadığını anlamak için bir yöntem de ucunun yakılmasıdır. Yakılan uç carbondan dolayı siyahlaşacaktır. Eğer siyahlaşmayıp beyaz kalıyorsa naylondur yani monoflamenttir.
Fluorocarbon misinaların yukarıda da belirtillen artıları ve eksileri vardır. İşte bu noktada, fluorocarbon misinanın artılarını, klasik misinaların artıları ile birleştirmek üzere, hybrid(melez) misinalar üretilmiştir. Yo-zuri hybrid en güzel örnektir. Detayları sitesinden incelenebilir.(http://www.yo-zuri.com/Products/ProdLine/Hybrid.htm)
Örgü olta ipleri çoklu filamentlerden(liflerden) oluşurlar. Örülerek ipek, pamuk, naylon, polyethylene fiberden imal edilip, teflon ve vinil kaplama ile takviye edilmişlerdir. Kaplamanın amacı aşınmayı en aza indirerek püsküllenmeyi önlemektir. Ayrıca görünmezliği sağlamak için de kaplama tercih edilmiş olanları da mevcuttur. Genelde büyük avlarda tercih edilirler. UHMW-PE’nin (ultra high molecular weight Polyethylene-ultra yüksek moleküler ağırlıklı PE) farklı üretim tekniklerine göre, farklı niteliklerde ve kalitede modelleri vardır. UHMW-PE türlerine örnek olarak dyneema ve Honeywell'in ürettiği spectra verilebilir. Dyneema misinalar Japonya’da geliştirilmiş olup çok sağlam dağcı halatları, paraşüt ipleri, kurşun geçirmez elbiseler gibi işlerde kullanılırlar. Dyneema’nın bazı türlerinden de son derece kaliteli misinalar üretilebilir. Bu noktada piyasada standart dyneema veya kevlar lifleriyle micro dyneema’dan (dyneema’nın misina için en elverişli olan türü) üretilmiş misinalar bulunabilir. Hepside son derece sağlamdır. Dyneema lifleri örgü veya fused şeklinde bir araya getirilebilir. Dyneema/Micro Dyneema tabanlı fused misinalar hafızasız olmakla, hiç bir şekilde esnememeleriyle bilinirler.
Dyneema yük dayanımından önce sağlamlığı ile öne çıkar. Sıradan balıkların bu misinayı dişleriyle kesmesi pek mümkün değildir.
Daha çok örgü şeklinde kullanılan standart dyneema’lar ise daha sağlam olmalarına karşın çok yumuşak olmalarıyla öne çıkarlar. Yumuşak olmak, atarken, toplarken vs. daha fazla dikkat gerektirir. Çok kolay düğüm olabilirler. Ama esneyip hafıza sahibi olmadıkları için biraz uğraşıp düğümler açılabilir. Dyneema grimsi beyaz bir renge sahiptir. Buda suda kolay görünmesine sebep olur. Bu yüzden fosforlu yeşil, gri, pembe gibi renklere boyanırlar. Ama dyneema boyayı pek iyi tutmaz ve bir süre sonra kendi rengine döner. Kaliteli dyneema misinaları diğerlerinden ayıran etkenlerden biride bu renk tutma özelliğidir.
Bu küçük çaplı ipler kuvveti iyileştirir ve hassasiyeti muhafaza eder. Örneğin, bir 15 pound test örgü ip ile 6 pound test monofilament bir misina aynı çaptadır. Sentetik lifler örgü ipin inceliğini muhafaza ederken kuvveti artırmak için örülür. Örgülü ipler ile çok problem yaşandığı genel kanıdır. Fakat bunları kolayca bertaraf etmek mümkündür. Örneğin ipin kancadan kurtulmasını önlemek için üretici firmanın tavsiye ettiği düğüm türü kullanılmalıdır. Bu iplerin çoğu yumuşaktır bu yüzden özellikle spinning makaralar ile atılması daha zor olabilir. Temel çıkış noktası uzun mesafe atışları için olan örgü iplerinin esneklikleri çok düşüktür.
2006 yılında Berkley firması fluorocarbon ile örgü misinanın birlikte kullanımı sonucu “fireline crystal” misinayı piyasaya çıkardı. Örgü misinanın sağlamlığında ve fluorocarbon misinanın görünmezliğinde olan bu misina Avrupa’da 2006 yapılan EFTTEX (European Fishing Tackle Trade Association – Exhibitor) balık malzemeleri fuarında en iyi balık avı malzemesi seçildi.
İyi bir av yapabilmenin şartlarının oluşumu için birçok koşulun yerine gelmesi gereklidir. Bu koşullardan biri de misinamızın seçimidir. Uygun misinanın seçimi, balık avındaki şansımızı ve keyfimizi artırır. Üreticiler çeşitli özellikler tasarlayarak misinaların geliştirilmesine katkı sağlamaktadırlar. Her konuda olduğu gibi öncelikle misinayı teknik yönleriyle incelememiz gerektiğine inanıyorum. Misina nedir, yapısı nasıldır, tipleri nelerdir, bu tiplerin seçim şartları nelere bağlıdır?... Bu ve bunun gibi soruları arttırmak mümkün. O zaman başlayalım.
Misinaları birçok özelliklerine göre inceleyebiliriz.
YAPISAL OLARAK MİSİNALAR
Yapısal olarak misinalar üç çeşittir.
Monoflament( Yekpare/Tek parça flamanlı(lifli) ) misinalar
Polymer-copolymer( birleşik, çoklu polimer ) misinalar
Örgü ipleri
![[Resim: monoflament299x109.jpg]](http://img9.imageshack.us/img9/6607/monoflament299x109.jpg)
![[Resim: polymer.jpg]](http://img12.imageshack.us/img12/1433/polymer.jpg)
Eğer polimer molekülü iki farlı monomerin birleşmesinden oluşuyorsa buna 'kopolimer'denir. Camlaşma sıcaklığının üstündeki sıcaklıklara ısıtıldıklarında yumuşayabilirler ve işlenebilir özelliğe sahiptirler. Soğutuldukları zaman ise istenilen şekilde sertleşirler. Fakat ısıtıldıkları zaman tekrar yumuşarlar ve eğer istenirse tekrar şekillendirilebilirler. Böylece defalarca şekillendirilebilirler.
Fluorocarbon misinalar karbona bağlanmış flüorin polimerinden (polymer of fluorine bonded to carbon) yapılırlar. Teknolojinin ilerlemesine paralel olarak kimya sektöründeki gelişmeyle Japonya’daki bir kimya firması tarafından bulunmuştur. Fluorocarbon misina klasik monoflament naylon misinalara alternatif olarak geliştirilip piyasaya sürülmüştür. En önemli özeliği ise su tutmayan yüzeyidir, suyu emmez üzerinde mikro çatlaklar oluşmaz. Bu sayede güneş ışınlarının misina üzerinde kırılmasını engellemektedir. Bunu sağlayan karbondur ve böylece balığın misinayı görmesine de mani olmaktadır. Balık camiasında görünmez misina olarak ünlenmişlerdir. Işığın kırılma indisleri; suyun 1.33, carbon misinanın 1.37-1.42, naylon misinaların 1.52-1.62 dir. Bilhassa ürkek ve yalnız gezen balıklar için ideal misinalardır. Esneklikleri düşüktür. Monofilament naylon misinalar %25-30 esneme payına sahipken, fluorocarbonlar ancak %10 gibi esnekliğe sahiptirler. Örgü misinalarda ise bu oran %2-3 civarındadır. Fluorocarbonların kullanma aşamasında çok önemli bir nokta da düğümdür. Bu misinalara kuru iken düğüm atıldığında kopma mukavemeti çok düşer. Takım bağlarken misinayı ıslatmanız ve ıslak misinaya düğüm atmanız önerilir. Aksi durumda av sırasında takımın kopma olasılığını yükseltmiş olursunuz. Dayanıklıkları ise sıradan monofilamentlere göre daha yüksektir. Yoğunlukları (=ağırlığı) (Hacim / kütle yoğunluğu 1.6 dır.) sudan yüksektir. Bu da suda batmasını hızlandırır ve kurşunun daha efektif olmasını sağlar. Hafızası çok zayıftır. Fiyatları ise biraz daha yüksektir.
Fluorocarbon misinaların da çeşitleri vardır. Fiyat seçenekleri arttırmak için üreticiler bir kısım misinanın üstünü fluorocarbon kaplama olarak imal ederken, bazıları tamamen fluorocarbondan imal etmişlerdir. Kaplama olanlar genelde "%60 fluorocarbon" gibi etiketlerle satılırken, tam fluorocarbonlar "%100 fluorocarbon" diye satılır. Kaplama fluorocarbonların bir süre kullanımdan sonra, üzerindeki kaplamanın aşınmasıyla püsküllenerek özelliğini kaybettiğini söylemekte fayda vardır. Satın alırken bunlara dikkat edilmelidir.
Misinanın fluorocarbon olup olmadığını anlamak için bir yöntem de ucunun yakılmasıdır. Yakılan uç carbondan dolayı siyahlaşacaktır. Eğer siyahlaşmayıp beyaz kalıyorsa naylondur yani monoflamenttir.
Fluorocarbon misinaların yukarıda da belirtillen artıları ve eksileri vardır. İşte bu noktada, fluorocarbon misinanın artılarını, klasik misinaların artıları ile birleştirmek üzere, hybrid(melez) misinalar üretilmiştir. Yo-zuri hybrid en güzel örnektir. Detayları sitesinden incelenebilir.(http://www.yo-zuri.com/Products/ProdLine/Hybrid.htm)
Örgü olta ipleri çoklu filamentlerden(liflerden) oluşurlar. Örülerek ipek, pamuk, naylon, polyethylene fiberden imal edilip, teflon ve vinil kaplama ile takviye edilmişlerdir. Kaplamanın amacı aşınmayı en aza indirerek püsküllenmeyi önlemektir. Ayrıca görünmezliği sağlamak için de kaplama tercih edilmiş olanları da mevcuttur. Genelde büyük avlarda tercih edilirler. UHMW-PE’nin (ultra high molecular weight Polyethylene-ultra yüksek moleküler ağırlıklı PE) farklı üretim tekniklerine göre, farklı niteliklerde ve kalitede modelleri vardır. UHMW-PE türlerine örnek olarak dyneema ve Honeywell'in ürettiği spectra verilebilir. Dyneema misinalar Japonya’da geliştirilmiş olup çok sağlam dağcı halatları, paraşüt ipleri, kurşun geçirmez elbiseler gibi işlerde kullanılırlar. Dyneema’nın bazı türlerinden de son derece kaliteli misinalar üretilebilir. Bu noktada piyasada standart dyneema veya kevlar lifleriyle micro dyneema’dan (dyneema’nın misina için en elverişli olan türü) üretilmiş misinalar bulunabilir. Hepside son derece sağlamdır. Dyneema lifleri örgü veya fused şeklinde bir araya getirilebilir. Dyneema/Micro Dyneema tabanlı fused misinalar hafızasız olmakla, hiç bir şekilde esnememeleriyle bilinirler.
Dyneema yük dayanımından önce sağlamlığı ile öne çıkar. Sıradan balıkların bu misinayı dişleriyle kesmesi pek mümkün değildir.
Daha çok örgü şeklinde kullanılan standart dyneema’lar ise daha sağlam olmalarına karşın çok yumuşak olmalarıyla öne çıkarlar. Yumuşak olmak, atarken, toplarken vs. daha fazla dikkat gerektirir. Çok kolay düğüm olabilirler. Ama esneyip hafıza sahibi olmadıkları için biraz uğraşıp düğümler açılabilir. Dyneema grimsi beyaz bir renge sahiptir. Buda suda kolay görünmesine sebep olur. Bu yüzden fosforlu yeşil, gri, pembe gibi renklere boyanırlar. Ama dyneema boyayı pek iyi tutmaz ve bir süre sonra kendi rengine döner. Kaliteli dyneema misinaları diğerlerinden ayıran etkenlerden biride bu renk tutma özelliğidir.
Bu küçük çaplı ipler kuvveti iyileştirir ve hassasiyeti muhafaza eder. Örneğin, bir 15 pound test örgü ip ile 6 pound test monofilament bir misina aynı çaptadır. Sentetik lifler örgü ipin inceliğini muhafaza ederken kuvveti artırmak için örülür. Örgülü ipler ile çok problem yaşandığı genel kanıdır. Fakat bunları kolayca bertaraf etmek mümkündür. Örneğin ipin kancadan kurtulmasını önlemek için üretici firmanın tavsiye ettiği düğüm türü kullanılmalıdır. Bu iplerin çoğu yumuşaktır bu yüzden özellikle spinning makaralar ile atılması daha zor olabilir. Temel çıkış noktası uzun mesafe atışları için olan örgü iplerinin esneklikleri çok düşüktür.
2006 yılında Berkley firması fluorocarbon ile örgü misinanın birlikte kullanımı sonucu “fireline crystal” misinayı piyasaya çıkardı. Örgü misinanın sağlamlığında ve fluorocarbon misinanın görünmezliğinde olan bu misina Avrupa’da 2006 yapılan EFTTEX (European Fishing Tackle Trade Association – Exhibitor) balık malzemeleri fuarında en iyi balık avı malzemesi seçildi.
İnsanlar başaklara benzerler; içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.(Montaigne)
Ava ve avına saygı duyan tüm dostlara rastgele...
Ava ve avına saygı duyan tüm dostlara rastgele...