Torik Orhan babanın teknesinden Torik avları ve yöntemleri.

[Torik Orhanbaba]

Torik Orhan babanın teknesinden Torik avları ve yöntemleri.


Çanakkale de yaşamak ve balık avlamak gerçekten çok büyük bir şans, burada
15. senemi geçiriyorum, teknem ile vaktim olduğu taktirde hergün balığa çıkarım, en çok sevdiğim avlarımın arasında sırtı ile Torik yakalamak gelir, ilk vuruş anı insanın kalbini durduracakmış gibi olur, bu heyecanı 15 sene evvel nasıl yaşadıysam şimdide aynı heyacanı belki de daha zevklisini yaşamaktayım, sırtı ile Torik avlamak gerçekten çokzevkli ve heyecanlı bir Balık avı türü. o zaman Torik avlarımda edindiğim tecrübelerime dayanarak sizlere yapmış olduğum torik avlarından birikmiş olan bilgi, tecrübe ve uygulamalarımı, torik avının hassas ve püf noktalarını bildiğim kadarı ile sizlere anlatmak ve bu bilgilerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Denizlerimize Toriğin girdiğini nasıl anlarız.

Toriklerin en çok av verdiği aylar şunlardır Ekim, Kasım , Aralık, mart, nisan, mayıs aylarıdır bu ayların dişindada nadirde olsa torikler oltamıza takılırla bunlara merada kalmış yerli torikler denir,
Torik avı genelde benim için hedef bir avdır, bunun için meralarımızda toriğin olduğunu bilmemiz gerekir, ilk başta balıkçı kahvesinde balıkçı arkadaşların yapmış olduğu sohbetlerde
-Dün bizde iki torik vardı,
-Osman kaptanın ağlarında Torik çıkmış,
işte bu şekilde balıkçı arkadaşlardan torik olduğunu öğreniriz yani bütün olay denizde balığın toriğin olduğunun haberini almak, bundan sonra torik avına hazırlanmak.

Torik Avına hazırlanmak.

Torik avı için çok kuvvetli takımlar hazırlamak gerekir, ilk başta bu avda kullanacağımız sahteler seçilerek ayrı bir kutuya konur, benim hazırladığım torik avı sahte balık kutumu sizlere göstereceğim, torik avında kullanılan sahteler bu avı yapan avcı için değişebilir bana göre benim en çok inandığım ve en çok torik tuttuğum sahte balık benim favori sahtemdir, bu favori sahte her balıkçı için ayrı olabilir, bu sahtelerin iğneleri yeni ve temiz olmalı, ufakta olsa paslı iğne bir toriği kaçırabilir, arada sırada sahteye takılan bir ot veya yosun saatlerce boşu boşuna gezmenize neden olabilir, torik avında kullanacağınız üçlü iğneler yani çarpma iğneleri çok büyük olmamalı, aynı zamanda çok küçükte olmamalı, çok büyük iğne toriğin ağzına girmeyebilir eğer bu sırada dudağına falan gelirse toriği kaybetmiş oluruz iğneyi almaz, birde kullanacağımız iğnelerin rengi galvaniz renginde yani suda kamufle olan bir renk olursa balığı da ürkütmez, siyah ve başka renkli iğneler hiç kullanmam, birde iğnelerin arkasına takılan tüğler var bunlar benim için hiç inanmadığım yenilikler belki torik için değillerdir ama ben Torik takımımda sahtenin üzerinde fazla teferruat olsun istemem, Kullandığım yozuri marka tobimaru cinsi sahtelerin orijinal iğneleri bu iş için yeterli ve en doğru iğnelerdir, kullandığım sahteler genelde toriğin arzu ettiği büyüklükte en az 10.5 cm en çok 13 cm olmalı diye düşünüyorum, daha ziyada mavi ve yeşil renkleri tercih ettikleri için bende bu renkleri kullanıyorum.
Kullandığım sahteler genelde meramızda bulunan toriğin yem olarak yediği balıkların , yani sardalya .tirsi. Hamsi, kolyoz yavrularının benzeri sahtelerdir.

Gelelim kullanacağımız misinaya sahteye çift olarak geçirilmiş ve 5 defa düğümlenerek ıslatılmak suretiyle atılmış çok sıkı bir şekilde çekilerek yerine oturtturulmuş bir fırdöndü düğümü ile gözünüz arkada kalmayacaktır, bundan sonra ön misina burada Floracarbon misina diye yazmayı çok isterdim ama ne olursa olsun Çekeri 30 kilo olan 0.50 asso Ultra misinayı kullanmaya çok alıştım ve çok inandım, onun için bu misinayı tercih ediyorum, 10 metre kadar kullandıktan sonra bir fırdöndü ile ana misinayı ekliyorum bu misinanın boyu 300 metre ve çok sağlam büyük bir mantara sarılışmış olarak, ana misinanın ilk beşinci metresine yaylı bir kurşun takıyorum,havanın durumuna ve denizin durumuna göre her beş metreye birer yaylı kurşun ilave edebiliriz.

Torik avında kullanacağımız ağırlıklar.
Torik avında genel olarak toriklerin bulunduğu meralara geldiğimizde
ilk olarak martıları ve deniz kuşlarına bakarız, eğer kuşlar kalabalık olarak denizin üzerine alçalıp yükseliyorsa aynı zamanda bağırarak uçuşuyorlarsa bu torik olabileceğinin bir emaresidir, demekki suyun üst tarafında küçük balıkları yani yemleri kovalayan torikler olabilir işte bu anda ağırlık kullanılmaz kullanılsa bile tek kurşun 80 gr civarında olabilr, fakat burada dikkat edilecek nokta bu balık aynağını korkutmamak bunun için oynağın 20 metre kadar yanından geçerek sahtemizi tam oynağın üzerinden geçirmemiz gerekir, demekki oynağın 20 metre yan tarafında gidiyorsak, eğer oynak sağ tarafımızda bulunuyorsa tam oynağın hizasına geldiğimizde tekneyi 90 derece sol tarafa doğru birazda gaz vererek hareket ettirdiğimizde sahtemiz tam oynağın üzeride veya içersinde kalacaktır, buda oynağın dağılmamasını sağlayacak ve toriğe rast gelirse de alacaktır, bu avı yaparken teknenin arkasından bıraktığımız misina istisna olarak 30 metreler kadar olmalı,
eğer bu şekilde toriği avlayamazsak bu sefer ağırlığı biraz fazlalaştırıp oynağın yan ön ve arka taraflarından 10 metre mesafeden bu sefer derinden geçerek pusuya yatmış olan toriklerden bir tanesini sahtemize vurdurabiliriz, ben en fazla bu şekilde çok torik avladım son avladığım torikte aynen sığların eteğinden geçerek avladım.
Denizde torik meralarında kullanacağımız ağırlıklar hava ile ve denizin ısısı ile ilgili olarak değişken olabilir, sıcak ve güneşli havalarda torikler daha ziyade orta ve üst sularda olurlar, kışın denizin çok soğuk olduğu zamanlar denizin daha dibinde avlanırlar soğuk havalarda kullanacağımız kurşunları çoğaltabiliriz.

Torik avına sırtı çekerken mutlaka karşıdan gelen dalgaya doğru giderek avlanmaya çalışalım, birde güneşi arkamıza veya yan tarafımıza almaya bakalım.




Toriğin sahteye vuruşu.

Birincisi Torik sahteyi arkadan kapar bu vuruş normal sertliktedir ve takım geriye doğru yaylanır, bundan sonra biraz mücadele eder ve teknenin üzerine kendi kendine gelmeye başlar tekneye yaklaştıkça biraz mücadeleye girer ve fazla zorlamaz.

İkinci vuruş, torik sahteye karşı yüzerken vurur işte bu vuruş ile sanki takım bir şeye takılmış hissini verir ilk başta devamlı misina ister, sonra balığı biraz tartarak, ufak afak bırakarak balığı sakinleştirmeye çalışırsın, bu arada balığın bir sağa bir sola kafa attığını tasmadan kurtulmak isteyen bir köpek gibi geriye çektiğini hissedersin bu hallerde eğer yakalan torik çok büyükse hiç acele etmeden onunla bir müddet oynamak zorunda kalırsın ve tekneye yavaş yavaş yaklaştırırsın, sıra toriği tekneye almaya kalmıştır torik tekneye yaklaştıkça delirmeye başlar çok sert hareketler yapıp oltadan kurtulmak ister bu arada mutlaka toriği doğrultarak tekneye doğru düz gelecek şekilde balığa dönme fırsatını vermeden çekerek ilk anda toriğin kafasını suyun üzerine çıkartırsın, artık toriğin kafası suyun üzerindedir,eğer bunu başarabilirsen toriğin kafası suyun üzerinde ise torik inanılmaz bir şekilde şoka girer hiç kımıldamadan şaşkın bir vaziyette bekler bundan sonrası çok kolaydır, bir kepçe veya solungaçlarından bağlantı yerinden sıkıca tutup tekneye alırsın.

Üçüncü vuruşu ise, torik bazen yandan kapar işte o zaman tantana başlar bu gibi hallerde bir saatten fazla bir zaman torikler mücadele etmişliğim vardır, ilk vuruş anı çok set olur sonra bir türlü sakinleşmez devamlı yol ister bir ara durur ve bu sefer ters tarafa doğru fişekler boyle devamlı torikle uğraşırsın torik artık yorulmuştur deyip tekneye doğru yaklaştırırsın fakat bu sefer tekrar teknenin yanından fişekler bir türlü tekneye yanaştıramazsın en zorda toriğin sahteyi yandan almasıdır


Torik avında teknenin hızının önemi çoktur, kıyıya yakım meralarda genellikle açık deniz avıda olduğu gibi çok hızlı gitmemize gerek yoktur, 8 km hız yani 4 veya 5 mil sürat yeterlidir tekneyi döndürdüğümüz zaman hızını biraz keseriz sonra biraz gaz vererek sahtenin denizin dibine indirip tekrar yukarıya doğru gelmesini sağlıyarak tekrar yeni bir aksiyon daha katabiliriz,sırtı çekerken misinayı ileri geri devamlı otnatmanıza gerek yok bu sahteleri yapan firmalar bu aksiyonlatın hepsini düşünerek yapmışlar zaten, siz pür dikkat takıma balığın vurmasını bekletiyin, eğer balık bulucunuz balık kümesini derinde göstermeye başladıysa hemen biraz yavaşlıyarak misinanızı duruma göre hesap ederk balığı gördüğünüz derinliğe indirebilir ve bir müddet o derinlikten giderekte toriği alabilirsiniz, iki ucu yaylı kurşunlar bu durumda da pratik olarak işe yaralar derine inmek isterseniz biraz ağılaşarak hemen bir kurşun ilave edebilir bunun tam terside balığı yukarda görebilir ve o zaman kurşunları azaltarak takımın yukardan gelmesini sağlayabilirsiniz, kısacası teknenin hızını ve takımın ağırlıkları kullanılarak torik avında daha çok başarı sağlanabilinir.




[img width=800 height=600]http://img32.imageshack.us/img32/2746/005evv.jpg[/img]









Yapmış olduğum Tork avlarımı bundan böyle her zaman sizlerle burada paylaşacağım, devamı yarın.

[bucalı]

Güzel bilgiler için teşekkürler Orhan baba.

[yalnız balıkçı]

Teşekkürler Orhan abi.Güzel pasylaşım olmuş..

[yycolak]

teşekkürler orhan abicim.tüm ayrıntılar belirtilmiş itina ile.eline sağlık.

[MaVrUşGiL]

Orhan abi ciddi güzel işler çıkarıyorsun tek kelime ile süpersin.
Dikkatimi çeken bir şey var ki çok çok önemli bir olay oda çok kaliteli malzeme kullanıyorsun ve buda hem avlarının hemde balıklarının kalitesini artırıyor bence dikkate alınması gereken bir unsur

[Lakerda]

Bu değerli bilgiler için teşekkürler Orhan bey emeklerinize sağlık..

[bahriyeli]

bilgiler için teşekkürler

[orhanekmekci]

Bilgiler ve paylaşımınız için teşekkürler

[Torik Orhanbaba]

[quote=bucalı]Güzel bilgiler için teşekkürler Orhan baba.

Teşekkürler Barış kardeşim, sevgiler hoşça kal.





Teknem ile tek başıma denizdeyim, bakın oltama ne geldi. 9 Kasım 2011 Sivrice


Çanakkale'ye geldiğimin 15. senesini doldurdum, burada olmaktan son derece mutluyum, bildiğiniz gibi gayet normal bir amatör balıkçıyım, evim hemen denizin kenarında teknemde küçük limanımızda baktım hava güzel apar topar doğru denize, ben denizsiz yapamam gerçekten burada olmamın asıl nedenide bu kuzey egenin balık açısından çok zengin balık çeşitlerini bünyesinde barındırması, bende senelerden beri bazı arkadaşların dediği gibi teknem ile balığa çıkar el oltamla (toplam maliyeti 39.00 tl.) sırtı avları yaparım, kamış ve makine kullanmam ne yalan söyleyeyim ben balıkçılığa geç başladım elimde hangi imkanlar varsa onunla idare ediyorum.

Genel olarak sırtıda sahte yem kullanırım bunlardan çoğunu senelerce denedim, markaları pek fazla bilmem rapala markası ile 11 cm yeşil ve mavi renkte sahtelerle, prenschess markalı 13 cm. sahte ve 10.5 meşhur Yozuri tobi maru ile çok palamutlar, sinaritler ve torikler yakaladım, bunları zaten imzamın altında veya Googleye Balık avları diye yazarsanız oradanda takip edebilirsiniz, birde,dünyanın her hangi bir yerinden ,,,,,,,,,,,,,,,,,, Orhan Torik avları,,,,,,,,,, diye yazsanızda gene yapmış olduğum torik avlarını görebilirsiniz, istereniz,,,, Orhan babanın teknesinden balık avları ,,,diyede yazabilirsiniz, buralardan da benim sırtı ve diğer avlarımı izlayabilirsiniz.

Ben bunları beni senelerden beri tanıyan arkadaşlarım , kardeşlerim için yazmıyorum, her geçen gün aramıza genç balıkçı çocuklarımız kardeşlerimiz katılıyor, işte benim gayem onlara amatör balıkçılık nasıl yapılır, hangi takımlarla hangi balıklar yakalanır bu bilgilerimi ve tecrübelerimi balıkçılığa yeni başlayan genç kardeşlerimle paylaşmak yapmış olduğum balık avlarımı onları göstermek ve onlara yardımcı ve onlara örnek olmak istiyorum.

Teknemde gün içersinde yapacağım avlarımın Çapari olsun, sırtı olsun, mercan avı olsun takımları hazır olarak beklemektedir, takımlarımı sadece ben kendi ellerim ile hazırlarım, sırtı takımımı hazırlarken teknemde müsafirimda olsa benim hazırladığım takımlar kullanılır, bu takımları hazırlarken senelerden beri edindiğim tecrübelerimle donatır, gereken yerlerde en kaliteli malzemeleri kullanmaya çok dikkat ederim.

Ben denizi ve balık tutmayı çok severim bu tutku benim için vazgeçilmez bir sevdam haline dönüşmüştür ben deniz olmadan ve balık avlamadan artık yaşayamam, uzun zamandan beri hep düşünürüm eğer günün birinde gözlerim görmezse ben ne yaparım diye düşündüm,sonra sırtı takımlarımı bağlarken gözlerimi kapatarak düğümler atmaya başladım artık şu anda gözlerim görmese bile düğümlerimi gözüm kapalı atabiliyorum,

Benim tekneme senelerden beri çok sevgili dostlarım ve arkadaşlarım binmişler ve onlarla çok güzel balık avları yapmışıktır, her kim olursa olsun teknenin kurallarına uymuşlardır, teknede bir kaptan olur benim teknemde de her zaman ben olurum, çünkü bir teknede bir kaptan bulunur, kuralları o gün nasıl bir av yapılacağına ben karar veririm kim olursa olsun benim av planlarıma uymak zorundalardır, tabi onlarında her zaman fikir ve görüşlerinide alırım, teknede benim hazırlamış olduğum takımlar ve o av için seçmiş olduğum rapalalar kullanılır, eğer balıkçılığı öğrenmek isteyen genç kardeşlerimizede avın bütün detayları anlatılır, örneğin sırtı avında balığın vurduğu zaman neler yapılacağını önceden öğrenirler, tekneme gelecek müsafirlerin yanlarında neler getireceğini ben onlara söylerim.

Bügün Kuzey ege de 15. senemi kutluyorum.
!5 senede neler yaptın diye sorarsanız işte son 7 seneden beri yaptıklarım,
balıkçılığa kıyı balıkçılığından başladım ilk başta çok kefal tutardım, sonra çıpra kalamar ahtapot levrek derken tekne ile balık avlamaya başladım, ilk lakabım Kefal Orhan'dı bana bunu takan arkadaşımız biraz sonra hemen sizlere anlatacaktır gene o arkadaşımız Sinarit baba lakabını nedense bana yakıştırmış ve bugün Conta kaptan tarafından yeni bir lakabım oldu Torik baba,
yani Torik Orhan baba, işte her sene yani bir lakapla idare ediyoruz.

!5 sene kuzey ege'de olmak benim için unutulmaz anılarda dolu hele Sivrice'de çok sevgili emekli arkadaşlarımla senelerden beri abi kardeş gibi olmamız, her zaman tutuğumuz balıkaları akşam hep beraber ızgarada güzel sofralarda yememiz ölünceye kadar unutulmayacak anılarımızın içine girmişlerdir.

Burada yaşamak benim için gerçekten çok büyük bir şans sadece burada yaşamak değil benim hayat tecrübelerimden edindiğim nbilgilerimide burada yeri gelince her zaman kullanmayı kendime bir görev addetmişimdir, buranın yaşadığığımız Sivricenin uzun senelerden beri denizi temiz tutulması, kıyılarımızın temizliği çoplerin toplanması ve yöremizin her zman temiz bir şekilde olması için bu görevi senelerden beri tek başıma yürütmekteyim, burasının benim hayatımın sonuna kadar yaşacağım bir köyüm olduğuna inanıyorum, ben brada yaşayan bütün köylüleri ve benim gibi İstanbul'dan veya başka şehirlerden buraya yerleşen dostlarımı ve arkadaşlarımı çok seviyorum, onlarında beni çok sevdiğine inanıyorum.

Kuzey Ege denizini artık çok iyi tanıyorum 15 sene bu denizlerde olmak balık avlamak ne olursa olsun insanı tecrübeli yapıyor, işte bu tecrübe ve biriken balıkçılık bilgilerim ile bugün de denize açıldım, saat 11.00 tek başımayım, hava yıldızdan esen hafif bir rürgarla sakin gibi, bu denizde yemli mercan oltası ile mercan avı yapılır diye düşünüyorum fakat teknemde yem yok tek çarem açık denizler çıkmak orada kolyoz avlamak oda bira zor zira kolyoz avı için biraz geç oldu.

Tek çare sırtı çekmek ilk başta bir kaç sahte denedim en sonunda gene modası bir türlü geçmeyen tobi maru 10.5 cm mavi sahteyi taktım, bu sefer kafamda sadece torik var yani hedef avım torik, zaten ben torikleri çok iyi tanıyorun ve nerede hangi caddelerde beni beklediklerini çok iyi biliyorum.

Denizlerimizde azda olsa torik olduğunu biliyorum, geçenlerde bir balıkçı arkadaş bir kaç torik aldı, bende daha ziyade toriklerin olması gereken yerlerde dolaşıyorum, fakat epeyden beri dolaşsamda maalesef oltama hiç bir şey vurmadı, suyun üzerinde küçük balık oynaklarının da olmayışı ve martılarında ortalarda gözükmeyişi iyice karamsar olmama neden oluyor, 18 metrelerde dolaşırken balık bulucumda yüklüce balığın olduğun görüyorum 25 metrelere geldim hala balık var, takımımı 12 metre derinliklerden çekiyorum balık 25. metrelerde gözüküyor, sağtarafa doğru180 derece döndüm ve takımın dibe doğru inmasini sağladım, takım boşta dibe doğru iniyor biraz yol verdim ve .....Tamam.....balık vurdu bir sert tasma ve balık oltamda çok büyük bir balık gibi...Balık oltamda artık çok sakin olmam lazım, balığı tartıyorum gerçekten hatırı sayılır hangi balık olduğunu kestirmeyi bile düşünmüyorum, balık yol istiyor onu kıramıyım veriyorum yolu 50 metre oldu 100 oda yetmez oldu 150 metre balık gene çok sert çekişlerine devam ediyor, bu şekilde hiç acele etmeme gerek yok zira sırtı avlarını çok yaptığım için fazlada heyecanda yok burada şimdi en önemli olay bu balığı tekneye almak onun için gerekli vaktimde var, balığı 100 metre kadar tekrar çekiyorum ve tekrar 100 metre salıyorum bu hareketi 4 sefer tekrar ettim, beni izleyen diğer balıkçı arkadaşlarda biraz uzakta olsalarda Conta kaptan gibi benim balık tuttuğumu anlamışlardır, bir saate yakın bir zaman belığı gezdirdim artık balık geliyor ve ilk baştaki gibi çok sert hareketlerde bulunmuyor, ilk kurşunu aldım ve yavaş yavaş diğerlerinide tekneye çektim sıra ince bedene geldi bu misinama çok güveniyorum duman rengi Asso misina özel olarak Torik avlarım için çok sağlam çekeri 25 kg civarınada, balık denizin dibinden büyük daireler çizerek gelmekte gördüm,,,,, gördüm bu bir torik hemde baba torik,:Br torik geliyor ilk yapacağım işlem balığımn kafasını sudan dışarı çıkartmak ve çıkarttım balık suyun üzerinde yatıyor bir elimle misinayı kaldırdım diğer elimle toriğin alt tarafından hooooop tekneye.

Bayram var var bayram teknemde tek başıma bayramı kutluyorum,:Alk:Alk:Alk deniz ananın beni ne kadar sevdiğini biliyorum nedeni ise ben ona hiç yalan söylemiyorum ve sadece kendi tutmuş olduğum balıkları sizlerle paylaşıyorum.

Sevgili amatör balıkçı arkadaşlarım sırtı avlarında 15 senede epey mesafe kat ettim eğer bu avlara ilginiz varsa bilmek istediklerinizi her zman bana sorar benimle bu konuda yazışırsınız, sizlerin sorularınızı bekliyorum, sizlere yardımcı olmak beni çok mutlu eder, sevgiler hoşçakalın sizlere de güzel Torik avları dilerim.

Sevgili Conta kaptan da hepinizin bayramınızı kuluyor,:Alk sizler selam ve sevgilerini gönderiyor, işte Conta kaptan işte yeni teknesi.

[tahsinmersin]

bu bilgilendirme av raporu gibi olmuş.akıcı bir yazı olmuş.zevkle okudum.
ellerine sağlık.