06-09-2011, 11:22
Arkadaşlar bayram tatilinde bandırmaya gitmiştim.Tatilim süresince 1 günde olsa Turanköye gitme şansım olmuştu.Yüceli aradım köydeymiş ve randevulaştık.1 eylül Perşembe günü öğlene doğru Turanköye vardım.Yücel beni karşıladı.Akşam 12 ye kadar beraberdik.Sahil çok doluydu.Balık havası her zaman vardı Ama akşam palamuta çıkacaktık.Gündüz sadece etrafı gezdik yedik içtik .Bu arada şelaleye gitmeyi çok istiyordum.Yücel gidelim dedi ama önce akşamdan vurduğu domuzu görmeye gittik.derenin kenarına boylu boyunca yatırmış.mahsule zarar verdiği için köylü çok dertli.Ama kökü kazınacak gibi değil.Akşam 12 de eve dönerken yolda 2 tane domuz önüme çıktı.uzunları yaktım.Arabayla yavaş yavaş yanaştım.2 tane yavru domuz.Öylece bakakaldılar.Kornaya basınca bi kaçışları var bi tanesi arabanın ön tamponuna vurdu vuracaktı.Gözden kayboldular gittiler.Yücelle ertesi gün konuştuğumda o akşam yine bir tane domuzu indirmiş.
neyse şelaleye gelelim.Yücel bayağıdır buralara gelmiyorum su azalmış derin yerler toprakla dolmuş,ağaçlar devrilmiş dedi.Gidenler bilir köyün girişinde alabalık çiftliği var.oraya gittik ve oradan ormana girdik.Muhteşem yeşillikler arasında dereye indik ve derede suyun içinde bata çıka şelaleye gittik.Yaklaşık 40 dk sonra asıl şelaleye ulaştık.Ama derede ilerlemesi o kadar güzeldi ki bir daha bir daha gitsem yine o derede yürüyüş yaparım.dönerken derede inişler çok riskli olabilir diyerek patika bir yola çıktık ve aşağıya doğru ağaçlar arasında bazılarını ilk defa gördüm yavaş yavaş indik.Bu arada defne yaprağı toplamayıda ihmal etmedim.Akşam olunca saat 9 gibi tekneyle palamuta çıktık.Tekne daha önce yapılan organizasyonda kullandığınız tekne imişi.ben ,yücel ve bülent kaptan.ilk defa gördüğüm bir şekilde 6-7 sn de bir el lambası ile suya ara sıra ışık tutup parıltı olmasını bekledik.Ama ben parıltının nasıl olacağını bilmediğim için açıkcası suda ne göreceğimi hayal ediyordum.Öylede oldu .İl parıltıyı yücelle bülent kaptan aynı anda gördüler ama bende baktığım halde hiç bir şey göremedim.çünkü hiç görmediğim bir şey.Ama 2. defa parıltı gördük ,bu sefer bende gördüm.Balık nasıl kaçıyor ama zıpkın gibi suyun içinde kayboldu.yaklaşık 3 saat gezindik ve kısmet olmadı döndük.o gün tatlı bir yorgunluk içinde turanköyden ayrıldım.
Burdan tekrar yücele beni ağırladığı için teşekkür ediyorum.Unutulmayacak bir gün daha geçirdim.Bunlar anı olarak hep kalacak.
neyse şelaleye gelelim.Yücel bayağıdır buralara gelmiyorum su azalmış derin yerler toprakla dolmuş,ağaçlar devrilmiş dedi.Gidenler bilir köyün girişinde alabalık çiftliği var.oraya gittik ve oradan ormana girdik.Muhteşem yeşillikler arasında dereye indik ve derede suyun içinde bata çıka şelaleye gittik.Yaklaşık 40 dk sonra asıl şelaleye ulaştık.Ama derede ilerlemesi o kadar güzeldi ki bir daha bir daha gitsem yine o derede yürüyüş yaparım.dönerken derede inişler çok riskli olabilir diyerek patika bir yola çıktık ve aşağıya doğru ağaçlar arasında bazılarını ilk defa gördüm yavaş yavaş indik.Bu arada defne yaprağı toplamayıda ihmal etmedim.Akşam olunca saat 9 gibi tekneyle palamuta çıktık.Tekne daha önce yapılan organizasyonda kullandığınız tekne imişi.ben ,yücel ve bülent kaptan.ilk defa gördüğüm bir şekilde 6-7 sn de bir el lambası ile suya ara sıra ışık tutup parıltı olmasını bekledik.Ama ben parıltının nasıl olacağını bilmediğim için açıkcası suda ne göreceğimi hayal ediyordum.Öylede oldu .İl parıltıyı yücelle bülent kaptan aynı anda gördüler ama bende baktığım halde hiç bir şey göremedim.çünkü hiç görmediğim bir şey.Ama 2. defa parıltı gördük ,bu sefer bende gördüm.Balık nasıl kaçıyor ama zıpkın gibi suyun içinde kayboldu.yaklaşık 3 saat gezindik ve kısmet olmadı döndük.o gün tatlı bir yorgunluk içinde turanköyden ayrıldım.
Burdan tekrar yücele beni ağırladığı için teşekkür ediyorum.Unutulmayacak bir gün daha geçirdim.Bunlar anı olarak hep kalacak.