Değerli Arkadaşlar…
Bir Arkadaşımızın sorduğu soru üzerine inceleme yaparken forumumuzda Trakonya balığı ile ilgili yeterli bilgi olmadığını ,olan bilginin de eksik olduğunu fark ettim.
Trakonya denizlerimizde yaşayan ve balıkçılar için tehlike arz eden en zehirli balıklarımızdan biridir.Zehiri alerjen yapıda olan insanları , küçük çocukları ve vücudunda bazı yetersiz faaliyetleri bulunan insanları ölüme kadar götürebilir.Zehirinin etkisi olarak ,basit ağrı ve sancılardan tutun da çok ağır şoklara ve kalp durmalarına kadar uzanan bir etkileme yelpazesi vardır.
Herkesin , bu balığın sırtındaki yüzgecinde bulunan dikenlerinden zehirli olarak bahsettiğini gördüm.Bu doğru olmasına rağmen eksik bir bilgidir.Trakonyanın en tehlikeli zehirleme organı solungaç kapağının sivrilip dikenimsi bir yapı almış olan uç kısmıdır.Diğer zehirli dikenlerine oranla çok daha tehlikeli olan bu kısım birçok balıkçının dikkatini çekmediği için daha da tehlikeli olmaktadır.
Zehir , etkisini, balık öldükten sonra da aylarla ifade edilebilecek kadar uzun süre muhafaza eder.Bu yüzden ölmüş ve beklemiş dahi olsa tedbirli olmak gerekir.
Bilindiği gibi bu tür zehirlenmelerde kullanılabilecek tek ilacın amonyak olduğu heryerde söylenmektedir.Zehir bir protein ,yani amino asit olduğu için ,bazik olan amonyağın zehiri nötralize edeceği söylense de bu teorik bir fikirdir.Çünkü deri altına ve yeteri kadar derine amonyak uygulama imkanı yoktur.Amonyak insan vücudu için toksik bir maddedir.Bu konuda kullanılması için tıbbi bir tavsiye yoktur.Keza idrarda da amonyak olduğu ve aynı amaçla kullanılacağı da halk arasında yaygındır.Bu da yanlıştır…İdrarda amonyağın bir türevi olan amonyum karbonat vardır…Bu tür zehirlenmelerde kullanılabilecek bir malzeme değildir.
Tabii ki daha da önce yapılması gereken her zehirlenmede yapılması şart olan turnike uygulamasıdır.Bu uygulama hem zehirin vücuda yavaş karışmasını sağlayarak ,vücudun bazı anti alerjenleri üretmesi için zaman kazandıracak , hem de dar alana hapsedilmiş zehire müdahaleyi daha etkili hale getirecektir.
Zehire en etkili müdahale ,imkan olduğu takdirde sokulan yerin turnikeden hemen sonra emilmesidir.Bu o bölgede hapsedilen zehirin çoğunun dışarı alınmasını sağlayabilir.Daha profesyoneller o bölgeyi biraz daha kesip kanatarak daha etkili tedavi uygulayabilirler.
Daha sonra tüm zehirlerin ısı uygulaması sonucunda etkisinin çoğunu kaybettiğini bildiğimizden (Trakonya zehirinin 55 derecede yapısı bozulur) sokulan bölgeye yanan bir sigarayı yaklaştırmak veya başka bir şekilde dayanabileceğimiz en yüksek oranda ısı uygulayarak zehiri etkisiz kılmamız gerekmektedir.
Bu arada turnike uygulaması da başlı başına kurallara bağlı bir sistemdir.Bu konunun bilindiğini varsayıyoruz.
Mutlaka olması gerekenlerden biri de daha önceden doktorunuza danışarak temin etmiş ve takım çantanıza koymuş olduğunuz anti alerjen ilaçların verilmesidir..Bu konuya tüm arkadaşlarımızın önem vermesini bilhassa rica ediyorum.Alınacak ilaçlar her kişide farklı olabileceği için uzmanına sormadan alınmamalıdır.
Sokulan yer devamlı kontrol edilmeli ve belli bir süre içinde olumlu gelişme olmadığı takdirde derhal bir hastaneye veya uzman bir hekime başvurulmalıdır..(Bazı kişilerde anaflaksi oluşmuş ve çok etkili ilaçlar ile tedavi gerekmiştir)
Olması muhtemel yüzeysel sancılar için de lokal anestezik kremler yeterli olmaktadır…
Bu konu ,her zaman yaptığımız iş ile ilgili olan bir ilk yardım kiti bulundurmanın gerekliliğini, en açık biçimde ortaya koymaktadır.
Sevgilerimle…
Bir Arkadaşımızın sorduğu soru üzerine inceleme yaparken forumumuzda Trakonya balığı ile ilgili yeterli bilgi olmadığını ,olan bilginin de eksik olduğunu fark ettim.
Trakonya denizlerimizde yaşayan ve balıkçılar için tehlike arz eden en zehirli balıklarımızdan biridir.Zehiri alerjen yapıda olan insanları , küçük çocukları ve vücudunda bazı yetersiz faaliyetleri bulunan insanları ölüme kadar götürebilir.Zehirinin etkisi olarak ,basit ağrı ve sancılardan tutun da çok ağır şoklara ve kalp durmalarına kadar uzanan bir etkileme yelpazesi vardır.
Herkesin , bu balığın sırtındaki yüzgecinde bulunan dikenlerinden zehirli olarak bahsettiğini gördüm.Bu doğru olmasına rağmen eksik bir bilgidir.Trakonyanın en tehlikeli zehirleme organı solungaç kapağının sivrilip dikenimsi bir yapı almış olan uç kısmıdır.Diğer zehirli dikenlerine oranla çok daha tehlikeli olan bu kısım birçok balıkçının dikkatini çekmediği için daha da tehlikeli olmaktadır.
Zehir , etkisini, balık öldükten sonra da aylarla ifade edilebilecek kadar uzun süre muhafaza eder.Bu yüzden ölmüş ve beklemiş dahi olsa tedbirli olmak gerekir.
Bilindiği gibi bu tür zehirlenmelerde kullanılabilecek tek ilacın amonyak olduğu heryerde söylenmektedir.Zehir bir protein ,yani amino asit olduğu için ,bazik olan amonyağın zehiri nötralize edeceği söylense de bu teorik bir fikirdir.Çünkü deri altına ve yeteri kadar derine amonyak uygulama imkanı yoktur.Amonyak insan vücudu için toksik bir maddedir.Bu konuda kullanılması için tıbbi bir tavsiye yoktur.Keza idrarda da amonyak olduğu ve aynı amaçla kullanılacağı da halk arasında yaygındır.Bu da yanlıştır…İdrarda amonyağın bir türevi olan amonyum karbonat vardır…Bu tür zehirlenmelerde kullanılabilecek bir malzeme değildir.
Tabii ki daha da önce yapılması gereken her zehirlenmede yapılması şart olan turnike uygulamasıdır.Bu uygulama hem zehirin vücuda yavaş karışmasını sağlayarak ,vücudun bazı anti alerjenleri üretmesi için zaman kazandıracak , hem de dar alana hapsedilmiş zehire müdahaleyi daha etkili hale getirecektir.
Zehire en etkili müdahale ,imkan olduğu takdirde sokulan yerin turnikeden hemen sonra emilmesidir.Bu o bölgede hapsedilen zehirin çoğunun dışarı alınmasını sağlayabilir.Daha profesyoneller o bölgeyi biraz daha kesip kanatarak daha etkili tedavi uygulayabilirler.
Daha sonra tüm zehirlerin ısı uygulaması sonucunda etkisinin çoğunu kaybettiğini bildiğimizden (Trakonya zehirinin 55 derecede yapısı bozulur) sokulan bölgeye yanan bir sigarayı yaklaştırmak veya başka bir şekilde dayanabileceğimiz en yüksek oranda ısı uygulayarak zehiri etkisiz kılmamız gerekmektedir.
Bu arada turnike uygulaması da başlı başına kurallara bağlı bir sistemdir.Bu konunun bilindiğini varsayıyoruz.
Mutlaka olması gerekenlerden biri de daha önceden doktorunuza danışarak temin etmiş ve takım çantanıza koymuş olduğunuz anti alerjen ilaçların verilmesidir..Bu konuya tüm arkadaşlarımızın önem vermesini bilhassa rica ediyorum.Alınacak ilaçlar her kişide farklı olabileceği için uzmanına sormadan alınmamalıdır.
Sokulan yer devamlı kontrol edilmeli ve belli bir süre içinde olumlu gelişme olmadığı takdirde derhal bir hastaneye veya uzman bir hekime başvurulmalıdır..(Bazı kişilerde anaflaksi oluşmuş ve çok etkili ilaçlar ile tedavi gerekmiştir)
Olması muhtemel yüzeysel sancılar için de lokal anestezik kremler yeterli olmaktadır…
Bu konu ,her zaman yaptığımız iş ile ilgili olan bir ilk yardım kiti bulundurmanın gerekliliğini, en açık biçimde ortaya koymaktadır.
Sevgilerimle…