Yorumları: 11,006
Konuları: 243
Kayıt Tarihi: 30-10-2007
orhan abi haklı bu konuda cevap bekleyelim belkide hattın doğusunda kalan kısım farklı bir yerdir.
[SIGPIC][/SIGPIC]
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak,bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Yorumları: 5,855
Konuları: 245
Kayıt Tarihi: 04-05-2006
bu konuda mail arşivime baktım.Benim zamanında olan yanlışlığı düzeltmek için faks çektiğim yerden bana tekrar dönüş yapan kişinin mail adresi.yani direkt bu kişiyede mail atabiliriz.
Cihan Toslak (cihant@kkgm.gov.tr)
[url=http://img528.imageshack.us/my.php?image=y1prifipo8hfzbgszwclxsvnv3.gif][/url]
Yorumları: 11,006
Konuları: 243
Kayıt Tarihi: 30-10-2007
aynı maili bu kişiyede gönderdim ilker abi
[SIGPIC][/SIGPIC]
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak,bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Yorumları: 5,855
Konuları: 245
Kayıt Tarihi: 04-05-2006
Yorumları: 7,454
Konuları: 123
Kayıt Tarihi: 05-12-2008
Ertürk Bey öncelikle merhaba, paylaşımınız için teşekkürler.
Yazmış olduğunuz konu ile ilgili bir İzmir’li olarak ilk ilgilenenlerden biriyim. Bu konu ile ilgili dediğiniz gibi İzmir çevre yörelerine de gece veya gündüz balık avı için oldukça da yol kat ediyorum. Keşke dediğiniz gibi körfezimizden balık avı mümkün koşullara gelse de 10 dakikalık mesafeden balık avı yapabilsek.
Konu ile ilgili olarak ben de İzmir Büyükşehir belediyesinin sitesinde (http://www.izmir.bel.tr/Details.asp?textID=2632) konunun uzmanı kişilerin yapmış olduğu açıklamaları altta iletiyorum.
İYİLEŞME TRENDİ YAKALANDI
Prof. Dr. Cihangir, Büyük Kanal Projesi’nin devreye girmesini takip eden yılarda İzmir Körfezi’nde çok ciddi bir iyileşme trendi yakalandığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“İzmir körfezi 60 yıl kirletildi. Geçirdiği rahatsızlık çok ciddi. Kalp ameliyatı olmuş bir hastayı 100 metre yarışında koşturamazsınız. Ama İzmir halkı bunu bekliyor; körfezin hemen iyileşmesini, denize girmeyi ve tuttuğu balıkları yemeyi istiyor.
[I]Denizin temizlenme süreci, uzun bir süreçtir. Evet çok ciddi iyileşme var. Yaptığımız deniz suyu tahlilleri yani bilimsel veriler de körfezdeki iyileşmeyi doğruluyor. Oksijen oranı arttı, koli basili oranı sıfır. [/I]
[I]Biz, körfeze kirlilik akışı durdurulduktan sonra dip çamurundaki temizlenme süresini 10 yıl olarak öngörüyorduk. Ancak bu 10 yıl da, 30 yıl da olabilir. [/I]
[I]Bu nedenle şimdilik iç körfezde denize girmenin ve tutulan balığı yemenin sağlık riski taşıdığını söylüyoruz. İç körfezden avlanan balığa ilişkin yenir-yenmez tartışması anlamsız. Çünkü tutulan her balık tahlil edilmiyor. Örneğin dipte beslenen çipura ve barbun ile kısmen de kefal balıklarının yenmesi doğru değil, sağlık için tehdit oluşturabilir. Ama dipte beslenmeyen hamsi ve sardalye için aynı şey geçerli değil[/I].”
Prof. Bülent Cihangir, “Örneğin bugün (28 Haziran 2005 Salı) Pasaport Mendireği içinden aldığımız su örneğinde oksijen değeri, tabanda bir litrede 4.92, yüzeyde ise 5.62 miligram çıktı. Karşıyaka ile Konak arasındaki bölgeden aldığımız su örneğinde ise bu oranlar tabanda 5.73 miligram/litre, yüzeyde ise 6.58 miligram/litre çıktı. Görünürlük ise 2.5 metre olarak belirlendi. Bu mevsimde belirlenen bu rakamlar, çok ciddi ve güzel rakamlardır. Çok çok iyi diyebilirim. Çünkü zaten normal bir deniz suyunda oksijen oranı bir litrede 7-8 miligramdır” dedi.
İZSU Çiğli Arıtma Müdürü Çevre Mühendisi Faruk İşgenç de, İZSU olarak körfezdeki 12 noktadan düzenli olarak numune alıp İzmir İl Hıfzıssıhha Enstitüsü’nde tahlil ettirdiklerini söyleyerek, “Yapılan tahliller, İzmir Körfezi’nde su kalitesinin, AB Yüzme Suyu Kriterleri’nin çok çok altında olduğunu gösteriyor. Geçmiş yıllarda deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ile körfezde yürüttüğümüz izleme çalışmalarına devam edeceğiz. Körfezdeki değişimi bilimsel verilerle belirliyoruz. Körfezin kirletilmesine izin vermeyiz. Tüm çabamızla, yakalanan iyileşme sürecinin devam etmesini sağlamaya çalışıyoruz”dedi.
Konu uzmanlarının da belirttiği gibi 60 yıl kirletilen körfezimizin hemen temizlenmesi olası değil. Bu konuda yapılan çalışmaların olumlu sonuç vermesi ise bizim adımıza çok büyük mutluluk. Tekrar yüzülebilen, balık avlanabilen o eski güzel günlerine dönmesi hem bu yörede yaşayan bizler hem de gelecek kuşaklarımız adına bir düş olmaktan çıkıyor. Bu konuya da en büyük destek vermesi gereken kişilerin de gene bilinçli amatör balıkçılar olarak biz olduğumuzu düşünüyorum.
Yasaklar konusuna gelince; hepimizin bildiği gibi maalesef kıyı şeridinde her metre kareye neredeyse 1 kişi düşecek şekilde avlanma yapılıyor. Bu konuda ne bir uyarı nede bir uyarı levhası var. Bu arada körfeze ağ atanları ve tüm şikayetlerimize rağmen konuya maalesef ilgisiz kalan yetkili mercileri hiç saymıyorum. Hatta konu ile ilgilenen yok bile denilebilir. Bir çok kişi de “denizde sınır(hat) mı olur? Balığın sınırın içinden mi veya dışından mı olduğu alnında mı yazıyor” gibi bence bilinçsizce tabirler de kullanıyor.
Konumuza dönersek; sizin de bildiğiniz gibi 2/2 numaralı amatör (sportif) amaçlı su ürünleri
avcılığını düzenleyen tebliğimiz var. Bu tebliğde de;
ALTINCI BÖLÜM
Alan Yasakları ve Sınırlamalar
Denizlerdeki yer yasakları ve sınırlamalar
MADDE 21 –
(5) İzmir limanında, Bostanlı Sazburnu ile Üçkuyular vapur iskelesi arasında çekilen hattın doğusunda kalan saha içerisinde su ürünleri avcılığı yasaktır.
Site ve bilinçli amatör balıkçılar olarak önceliğimiz tebliğe uygun ve geçerli avlar yapmak konusunda mutabık olduğumuzu sanıyorum. Açıkçası bir süre öncesine kadar sirküleri ben de bilmiyordum, hatta bu sitedeki ilk mesajlarımdan biri silinmiştir. Ve hala trash bölümündedir. Bilmediğim konuyu öğrenmeliyim, eksiğim varsa kusura bakmayın deyip, araştırdım ve bu konudaki eksiklerimi gidermeye çalıştım. Hala daha öğreniyorum.
İş tebliğe gelince bu amatör balıkçı olarak hepimiz için ortak yaşam alanımızı belirleyen kurallar bütünüdür. Bu kurallar bütününü her yönüyle tartışabiliriz. Yasakları bilimin ışında sorgulamak en doğal hakkımız. Dediğiniz gibi denizin bugünkü son durumunu ilgili mercilerden sorgulamalıyız. Ama geçerli olduğu sürece bu kurallara hepimiz uymalıyız.
Bu konudaki yasaklar hepimizin sağlığını düşünerek konulmuş kurallardır. Belirtilen sınırlar içinde av yasağının olması; suyun kirli olması ve bundan da balıkların etkilenmesi sebebiyle, insanlara zarar vererek, çeşitli hastalıklara sebebiyet verebilme ihtimalinin yüksek olmasından dolayıdır. Ağır metal iyonlarının gıdalarda oluşturduğu kirlilikler konusuyla bilgilenmek isteyen arkadaşlar aşağıdaki linkten bilgi edinebilirler;
http://www.ekolojidergisi.com.tr/resimler/8-1.pdf
Şu an için denizin bugünkü son durumunu ilgili mercilerden sorgulamak, av yasağını bilmeyenleri uyarmamız ve defaatle ilgili mercilere şikayetlerimizi bildirmemiz en doğru yol olacaktır.
Kırmızı ışıkta geçilmez suçtur. Ama hepimiz biliyoruz ki birçok insan yol boş, bu saatte ışık olmaz deyip kırmızı ışıkta geçiyor ve ceza yemiyor. Bence ana düğüm noktası burasıdır. Yol boşken bile kırmızı ışıkta durabiliyor muyuz? Yoksa zaten herkes körfezde avlanıyor.
Tüm dostlara saygılarımla...
İnsanlar başaklara benzerler; içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.(Montaigne)
Ava ve avına saygı duyan tüm dostlara rastgele...
Yorumları: 11,006
Konuları: 243
Kayıt Tarihi: 30-10-2007
kaç tane mail aldı ilgililer mutlaka bir cevap gelecektir birtanesinden elinden geldiği kadarda herkes ilgileniyor konuyla
[SIGPIC][/SIGPIC]
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak,bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Yorumları: 40,692
Konuları: 1,884
Kayıt Tarihi: 21-12-2005
ilk konuya kaynak yerini ekledim,
konuyu gören herkes gerekli yerlere gerekli emeailleri gönderirse sevinirim,bu bugün izmirin yarın heryerin sorunu olabilir arkadaşlar sadece izmirliler değil hepimiz duyarlı davranmalıyız.
öncelikle orası hakkında güncel bir tahlil sonucu bilmek gerekiyor sonrasında tebliğde değişiklik için bastırırız yeterki temiz çıksın sonuçlar.
mikrop ve demir denen illet gözle görünen bişey değil deniz çok temiz görünebilir önemli olan tahlil souçlarıdır.
sonuçta bile bile yasak olmasada oradan balık tutmak ve yemek büyük risk taşır.
Yorumları: 6,094
Konuları: 112
Kayıt Tarihi: 08-03-2006
orada balığı tutmayı anlarımda geri bırakmak daha anlamlı olacaktır riske girmektense yememeyi tercih ederim kendi adıma
GEZGİNCİİİİ EMMİ
06-FB-58
Yorumları: 6,094
Konuları: 112
Kayıt Tarihi: 08-03-2006
ama birde şu var oranın yerli balıkları vardır birde gelip geçenler bunlaar ayırt edebiliyorsan ben bilmem hangisi devamlı kalıyor hangisi gelip geçici şahsen risk daha azalıyor
GEZGİNCİİİİ EMMİ
06-FB-58
Yorumları: 2,662
Konuları: 70
Kayıt Tarihi: 24-04-2007
Kamil ILIPINAR yazdı:ama birde şu var oranın yerli balıkları vardır birde gelip geçenler bunlaar ayırt edebiliyorsan ben bilmem hangisi devamlı kalıyor hangisi gelip geçici şahsen risk daha azalıyor
balıkçılıktan anlayan nasılda biliyor sağol Kamil abi.. amatör balıkçıların %90 ı bilmiyor bu durumları..biz yatak balık deriz körfezden çıkmayan 4 mevsim burada yaşayan(kefal, sarpa vs)..bizim tuttuğumuz balıklar sadece yaz sezonu körfeze giren balıklar(granyoz,çupra ve levrek). ayrıca tarım ve köy işleri bakanlığından en az 10 kişi var körfezde tanıdığım avlanan balıkçı..ege üniversitesi su ürünlerinden arkadaşım var suda sorun yok tertemiz artık diyor..
sadece ilgililerin yasağı kalırması gerekli...
Türk'e kefen giydirmek hangi itin haddine!!!!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
|