18-07-2007, 09:38
manyas görlüne dökülen koca çay ve manyas deresi 10 yıldır kirlenmeye maruz kalmaktadır
koca çay kaplıca tesisleri kurulduğundan beri kirleniyor.
tesisin tüm atık suları olduğu gibi koca çaya veriliyor. buna ek olarak manyas şehir kanalizasyonunuda herhangi bir arıtıma tabii tutulmadan manyas deresine dökülüyor. koca çay vasıtası ile bu sular manyas gölüne taşınıyor.
bunlara ek olarak manyas deresinin yatağına yakın bir alana kurulmuş manyas belediye çöplüğü var. kanalizasyonun akıtıldığı bölgeden daha yukarıda bir alanda. manyas belediye çöplüğü taşkın dere yatağı üzerine kurulmuş. çöpler yağmur ve sel suları ile önce ekili alanlara sonra da dereye taşınıyor.
çöplüğe dökülen atıklar kesinlikle kontrolsüz bir şekilde öylece açık alana dökülüyor. çöp dökülen alanda ne bir ayrım tesisi nede herhangi bir önlem var. etrafında tel örgü bile yok. ve çöpler yığıldığı zaman kepçeyle az ötedeki kışın sel sularının aktığı dere yatağına dökülüyor.
buraya dökülen çöplerde kimyasal atıklarda var tıbbi atıklarda. her türlü atık kontrolsüz bir şekilde buraya dökülüyor. ve çöplük ormanlık alana da yakın olduğu için yaz mevsiminde kendiliğinden tutuştuğu için sürekli yangın tehlikeside var.
ilk baharda sel suları bu çöpleri önce ekili alanlara sonrada dereye taşıyor.
çöplerin dereye taşınmasından sonra deredeki balık populasyonunda fark ettiğim önemli değişimler oldu.
bu derede benim çocukluğum geçti. ilk balıklarımı bu derede yakaladım.
büyük bir dere olduğu söylenemez. en derin yeri 1,5 metre ve en geniş yeri 2 metreyi geçmez.eskiden bıyıklı balığa (bekir) bu derede çok sık rastlanırdı. 2 kilonun üzerinde bıyıklılara bile rastlanırdı. ve en yoğun olarak rastlanan balık türü ise sadece yüzgeç dipleri kızıl olan vücudu yassıca ve ince uzun bir yapıdaki kızılkanat türüydü. bu kızıl kanat türüne başka yerlerde pek rastlamadım. suyu akıntılı taşlık olan ve soğuk olan yerleri sever ve boyuda ortalama 8-10 cm civarı en çok büyüyebildiği boy oranı 12-13 cm. bu balıklar dığında birde tatlı su kefali vardı. bu üç balık türü dışında başka balık türü yok sayılır. çok nadiren akbalık dediğimiz balığa da rastlanır oda koca çaydan bu dereye havyar atmak için giren bir balık türü ama derenin her yerine yayılmış bir balık türü değil.
çöplüğün dereye taşınmasından beri bu dere de bıyıklı ve kızılkanat balığında bir azalma başlamıştı. son dönemlerde ise bıyıklı balığı hiç görmüyorum. geçen yıl birtane yakalamıştım ama onuda suya geri bıraktım.canım sıkıldığında mantarlı oltayla tatlı su kefali yakalar tekrar suya geri bırakırdım. kızılkanat ise 3 yıldan beridir yok artık. çok harika bir rengi olan bir kızılkanat türüydü. bir ara akvaryumumda sadece bu kızılkanatlar ve yılan balıkları vardı. şimdi ise derede tatlı su kefalinden başka balık kalmadı diyebilirim. tatlı su kefali kurbağa yılan ve su kaplumbağasından başka birşey görmüyorum. su kaplumbağası sayısıda eskiye nazaran fazla.
dereye kontrolsüzce taşınan bu çöplerden dolayı bu iki balık neslinin yok olmak üzere veya yok olduğunu düşünüyorum.
bir kaç defa çöplerin ekili alanlara taşınmasından dolayı belediye ye şikayetini dile getirenler olduysa da hiç bir olumlu yaklaşım elde edemediler.
bu durumdan rahatsızlık duyuyorum. canım sıkıldığında kızılkanat yakalamaya giderdim oraya yakalar sonra suya geri bırakırdım. canım balık yemek istediğinde direk oraya giderdim. oranın bıyıklısındaki lezzet başka hiç bir yerin balığında yoktu.
bahri iyi bilir o dereyi orada yakalaığımız bıyıklıların küçük bir dere olduğundan dolayı orada yakalandığına kimse inanmazdı.
ama bıyıklıdan ve kızılkanattan eser yok o derede ve ben dereye taşınan çöplerden dolayı olduğunu düşünüyorum. çöpler dereye taşına na kadar derede o iki tür balık vardı hemde çok fazla rastlanırdı.
bu konuda ne yapabilirim neler yapabiliriz. yardımlarınızı önerilerinizi bekliyorum.
seçimden sonraki hafta manyasa gideceğim. bu durumu resimlerle de ifade edeceğim burada.
hani derlerye insan hayatındaki ilkleri unutamazmış. benimde o derede çocukluğum geçti, ilk balığımı orada yakaladım. balık yakalamasını orada öğrendim elle ilk balığımı orada yakaladım.
koca çay kaplıca tesisleri kurulduğundan beri kirleniyor.
tesisin tüm atık suları olduğu gibi koca çaya veriliyor. buna ek olarak manyas şehir kanalizasyonunuda herhangi bir arıtıma tabii tutulmadan manyas deresine dökülüyor. koca çay vasıtası ile bu sular manyas gölüne taşınıyor.
bunlara ek olarak manyas deresinin yatağına yakın bir alana kurulmuş manyas belediye çöplüğü var. kanalizasyonun akıtıldığı bölgeden daha yukarıda bir alanda. manyas belediye çöplüğü taşkın dere yatağı üzerine kurulmuş. çöpler yağmur ve sel suları ile önce ekili alanlara sonra da dereye taşınıyor.
çöplüğe dökülen atıklar kesinlikle kontrolsüz bir şekilde öylece açık alana dökülüyor. çöp dökülen alanda ne bir ayrım tesisi nede herhangi bir önlem var. etrafında tel örgü bile yok. ve çöpler yığıldığı zaman kepçeyle az ötedeki kışın sel sularının aktığı dere yatağına dökülüyor.
buraya dökülen çöplerde kimyasal atıklarda var tıbbi atıklarda. her türlü atık kontrolsüz bir şekilde buraya dökülüyor. ve çöplük ormanlık alana da yakın olduğu için yaz mevsiminde kendiliğinden tutuştuğu için sürekli yangın tehlikeside var.
ilk baharda sel suları bu çöpleri önce ekili alanlara sonrada dereye taşıyor.
çöplerin dereye taşınmasından sonra deredeki balık populasyonunda fark ettiğim önemli değişimler oldu.
bu derede benim çocukluğum geçti. ilk balıklarımı bu derede yakaladım.
büyük bir dere olduğu söylenemez. en derin yeri 1,5 metre ve en geniş yeri 2 metreyi geçmez.eskiden bıyıklı balığa (bekir) bu derede çok sık rastlanırdı. 2 kilonun üzerinde bıyıklılara bile rastlanırdı. ve en yoğun olarak rastlanan balık türü ise sadece yüzgeç dipleri kızıl olan vücudu yassıca ve ince uzun bir yapıdaki kızılkanat türüydü. bu kızıl kanat türüne başka yerlerde pek rastlamadım. suyu akıntılı taşlık olan ve soğuk olan yerleri sever ve boyuda ortalama 8-10 cm civarı en çok büyüyebildiği boy oranı 12-13 cm. bu balıklar dığında birde tatlı su kefali vardı. bu üç balık türü dışında başka balık türü yok sayılır. çok nadiren akbalık dediğimiz balığa da rastlanır oda koca çaydan bu dereye havyar atmak için giren bir balık türü ama derenin her yerine yayılmış bir balık türü değil.
çöplüğün dereye taşınmasından beri bu dere de bıyıklı ve kızılkanat balığında bir azalma başlamıştı. son dönemlerde ise bıyıklı balığı hiç görmüyorum. geçen yıl birtane yakalamıştım ama onuda suya geri bıraktım.canım sıkıldığında mantarlı oltayla tatlı su kefali yakalar tekrar suya geri bırakırdım. kızılkanat ise 3 yıldan beridir yok artık. çok harika bir rengi olan bir kızılkanat türüydü. bir ara akvaryumumda sadece bu kızılkanatlar ve yılan balıkları vardı. şimdi ise derede tatlı su kefalinden başka balık kalmadı diyebilirim. tatlı su kefali kurbağa yılan ve su kaplumbağasından başka birşey görmüyorum. su kaplumbağası sayısıda eskiye nazaran fazla.
dereye kontrolsüzce taşınan bu çöplerden dolayı bu iki balık neslinin yok olmak üzere veya yok olduğunu düşünüyorum.
bir kaç defa çöplerin ekili alanlara taşınmasından dolayı belediye ye şikayetini dile getirenler olduysa da hiç bir olumlu yaklaşım elde edemediler.
bu durumdan rahatsızlık duyuyorum. canım sıkıldığında kızılkanat yakalamaya giderdim oraya yakalar sonra suya geri bırakırdım. canım balık yemek istediğinde direk oraya giderdim. oranın bıyıklısındaki lezzet başka hiç bir yerin balığında yoktu.
bahri iyi bilir o dereyi orada yakalaığımız bıyıklıların küçük bir dere olduğundan dolayı orada yakalandığına kimse inanmazdı.
ama bıyıklıdan ve kızılkanattan eser yok o derede ve ben dereye taşınan çöplerden dolayı olduğunu düşünüyorum. çöpler dereye taşına na kadar derede o iki tür balık vardı hemde çok fazla rastlanırdı.
bu konuda ne yapabilirim neler yapabiliriz. yardımlarınızı önerilerinizi bekliyorum.
seçimden sonraki hafta manyasa gideceğim. bu durumu resimlerle de ifade edeceğim burada.
hani derlerye insan hayatındaki ilkleri unutamazmış. benimde o derede çocukluğum geçti, ilk balığımı orada yakaladım. balık yakalamasını orada öğrendim elle ilk balığımı orada yakaladım.